TÜBİTAK / Avrupa Birliği Destekli Yayınlar
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1931
Browse
Browsing TÜBİTAK / Avrupa Birliği Destekli Yayınlar by Access Right "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Research Project Bilinçli-farkındalık (mindfulness) Temelli Psiko-eğitim Programının Öğrencilerin Matematik Kaygısı, Tutumları ve Öz Yeterlikleri Üzerindeki Etkisi(TÜBİTAK, 2017) Aydın, Utkun; Aydın, Utkun; Atalay, Zümra; Taylan, Rukiye Didem; Bulgan, Gökçe; Bulgan, Gökçe; Özgülük, S. Burcu; Bulgan, Gökçe; Özgülük, S. BurcuBu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin matematik kaygılarını azaltmak, özyeterliklerini artırmak ve matematik dersine karşı olan tutumlarını olumlu yönde geliştirmek amacıyla hazırlanmış olan bilinçli-farkındalık temelli psiko-eğitim programının etkililiğini test etmektir. Araştırmanın katılımcıları 11-13 yaş aralığındaki beşinci, altıncı ve yedinci sınıf öğrencilerinden oluşmuştur. Araştırma 3 basamakta gerçekleştirilmiştir. Çalışma 1, Bilinçli Farkındalık-Temelli Özyeterlik Ölçeği-Yenilenmiş (BFTÖÖ- Y) versiyonunun Türkçe’ye adapte edilmesi ile ölçeğin, öğrencilerin bilinçli-farkındalık temelli öz-yeterlik düzeylerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Çalışma 2’de ise, değişkenler arası teorik ilişkiler araştırılmıştır. Bilinçli-Farkındalık Ölçeği, Matematik Tutum Ölçeği, Matematik Kaygısı Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri Kaygı Altölçeği ve BFTÖÖ- Y kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, bilinçli-farkındalık düzeyi arttıkça kaygı ve matematik kaygı düzeyi azalmakta; bilinçli-farkındalık temelli özyeterlik düzeyi artmakta ve matematiğe yönelik tutumlar olumlu yönde gelişmektedir. Bilinçli-farkındalık temelli özyeterlik arttıkça, matematik tutumu olumlu yönde gelişmekte; matematik kaygı düzeyi azalmaktadır. Matematik kaygısı arttıkça, matematik tutumu olumsuz yönde gelişmekte, genel kaygı düzeyindeki artış matematik kaygısını arttırmaktadır. Kaygı düzeyi arttıkça matematik tutumu olumlu yönde gelişmektedir. Çalışma 3 kapsamında ise bilinçli farkındalık temelli psiko- eğitim programı öğrencilerinin matematik kaygısı, matematik tutumları ve özyeterlikleri üzerindeki etkisi test edilmiştir. Yapılan ön test- son test karşılaştırmaları sonucunda, deney grubunun bilinçli farkındalık düzeylerinin arttığı bilinçli farkındalık-temelli özyeterlik düzeylerinin ise hafif düzeyde arttığı tespit edilmiştir. Son test puanları açısından değerlendirildiğinde, deney grubunun matematik kaygı düzeyinin azaldığı, matematiğe yönelik olumlu tutum düzeylerinin arttığı, kontrol ve plasebo gruplarının ise matematik kaygı düzeylerinde çarpıcı bir değişim olmazken matematiğe yönelik olumlu tutum düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir. Bu bulgular sonuç raporunda ilgili alan yazını ile ilişkilendirilerek tartışılmış ve uygulama açısından programın etkililiği değerlendirilmiş, gelecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.Research Project Santrifüj Pompa Kavitasyon Performans Karakteristiklerinin Tayini için Basitleştirilmiş Kavitasyon Modellerinin İyileştirilmesi(TÜBİTAK, 2020) Ayder, Erkan; Delale, Can Fuat; Morkoyun, Uğurcan; Pasinlioğlu, ŞenayBu çalısmada Delale ve Pasinlioglu (2018) tarafından önerilen kabarcık gaz basıncı yasasıyla betimlenen ısıl sönüm mekanizmasını içeren Rayleigh-Plesset küresel kabarcık dinamigi denklemini esas alan bir hidrodinamik kavitasyon modeli insa edilmistir. Bu modeli sınamak üzere kavitasyonlu lüle akısı deneyleri yapılmıs, lüle içindeki kavitasyonsuz, zayıf kavitasyonlu ve kuvvetli kavitasyonlu akıs rejimleri yüksek hızlı kamerayla görüntülenerek kaydedilmis ve lüle cidarlarına yerlestirilen basınç sensörleriyle statik basınç degerleri ölçülmüstür. Elde edilen deney sonuçları, yeni hidrodinamik kavitasyon modelin sanki-birboyutlu sayısal sonuçlarıyla ve ticari yazılımlardaki basitlestirilmis kavitasyon modellerinin ikiboyutlu sayısal sonuçları karsılastırılmıstır. Böylece santrifüj pompalara uygulanmak üzere ticari yazılımlardaki Zwart vd. (2004) kavitasyon modeli en uygun model olarak seçilmis ve yeni kabarcık gaz basıcı yasasını içerecek sekilde iyilestirilmistir. Santrifüj pompa kavitasyon performans karakteristiklerinin tayini için ENPY (emmede gerekli net pozitif yük) degerleri küçük ve görüntü kaydına izin veren pleksiglas bir pompada kavitasyonlu akıs halinde deneyler yapılmıstır. Bu pompa için gerek deney sonuçları, gerek orijinal ve iyilestirilmis Zwart vd. kavitasyon modellerinin sayısal benzetim sonuçları ENPY degerleri birin altına düstügünde kararsızlıklar göstermistir. Ancak kararızlıklar baslamadan ENPY degeri bir civarındayken iyilestirilmis Zwart vd. kavitasyon modelinin sayısal sonuçları, orijinal modele kıyasla, az da olsa kavitasyon siddetinin arttıgını, böylece kavitasyon performansının düstügünü göstermistir. Bu sonucu daha belirginlestirmek üzere ENPY degerleri nispeten daha yüksek bir pompa tasarlanmıs ve orijinal ve iyilestirilmis Zwart vd. kavitasyon modellerinin sayısal benzetim sonuçları karsılastırılmıstır. Bu durumda iyilestirilmis Zwart vd. modelinde kavitasyon performansının, orijinal modele kıyasla, belirgin olarak azaldıgı gösterilmistir.Research Project Verimlilik ve Reel Döviz Kurları Arasındaki İlişkinin Girişimler Bazında Analizi(TÜBİTAK, 2018) Toraganlı Karamollaoğlu, Nazlı; Sıvacı, Ozan; Atasü, Seniha İdil; Acar, Uğurcan; Çakır, BayramBu proje kapsamında girişim ve sektör seviyesinde hesaplanan reel döviz kuru serilerinin girişim bazında hesaplanan verimlilik üzerine etkisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından kullanıma açılan mikro veri kullanılarak analiz edilmektedir. Çalışmada, 2005-2015 yıllarını kapsayan Dış Ticaret İstatistikleri (DTİ), İş Kayıtları Çerçeveleri (İKÇ) ve Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri (YSHİ) verileri kullanılmıştır. Onaylanan Bütçe: Buna ek olarak proje kapsamında verimliliğin farklı özelliklere sahip girişimler için, girişim ve sektör düzeyinde hesaplanacak olan döviz kuru hareketlerinden nasıl etkilendiği araştırılmıştır. Bu çerçevede girişimlere özgü ithal ara malı kullanımı, ihracata konu olan ürünlerin yapısı (homojen ve farklılaştırılmış), ticaret partneri sayıları, sermaye yapısı gibi bir takım özellikler göz önünde bulundurularak verimlilik ve reel döviz kuru ilişkisi incelenmiştir. Çalışmanın sonuçları firma seviyesinde hesaplanan döviz kuru serileri göz önünde bulundurulduğunda yerel döviz kurundaki değerlenmenin firmaya ilişkin verimlilik üzerinde negatif etkileri olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan sektör seviyesinde hesaplanan döviz kurları kullanıldığında verimlilik ve döviz kuru arasında anlamlı bir ilişki rapor edilmemektedir. Bu durum toplulaştırma yanlılığı problemine dikkat çekerek firma spesifik kurların döviz kurunun verimlilik üzerine etkisini ölçmede sektörel kurlardan daha duyarlı olduğunu göstermektedir. Çalışmada ayrıca ithal aramalı kullanımı ihracat oranına göre fazla olan firmaların verimliliklerinin döviz kurundaki değerlenmeden daha az etkilendikleri gözlenmektedir. Buna ek olarak olarak yabancı sermaye oranı veya ticaret partneri sayısı fazla olan firmaların verimliliklerinin beklentilerden farklı olarak, döviz kuru değerlenmesinden daha çok etkilendikleri rapor edilmiştir. Ayrıca çalışmada firmanın ihracatındaki farklılaştırılmış ürün oranının döviz kuru değerlenmesinin verimlilik üzerindeki negatif etkilerinin azaltmada rol oynamadığı sonucu bulunmuştur.