Cilt 1, Sayı 2, Makale Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/2042
Browse
Browsing Cilt 1, Sayı 2, Makale Koleksiyonu by Department "Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Conference Object Fundar una Comunidad Despues del Crimen?(MEF Üniversitesi, 2022) Tatian, Diego; Akal, Cemal BâliLa pregunta "cómo fundar una comunidad después del crimen?" enuncia un problema filosófico y politico- explorado asimismo de modo diverso por el derecho, la ética, la antropologia, la tragedia que la Argentina transita desde hace casi cuarenta afios, en el curso de los cuales ha motivado una reflexion intensa acerca de las condiciones que permiten una reconstitucion y una restitucion de la vida colectiva, despues del crimen. La hondura del dolor abierto desde entonces ha movilizado una paciente tarea en comun orientada a la reparacion, y tambien una busqueda de comprension que ha vuelto inmediatas y vividas grandes piezas de la cultura Antigona, Hamlet, el Evangelio con las que las generaciones humanas de diferentes tiempos han procurado desvanecer o menguar el sinsentido del sufrimiento, es decir han procurado conferirle un significado poniendolo en una narracion.Article Velayetin Kaldırılması Sebepleri(MEF Üniversitesi, 2023) Güzel, PınarKanun koyucu, ergin olana dek çocuğu koruyup kollamak, terbiye etmek ve çocuğa eğitim aldırmakla görevli velinin velayet hakkını çocuğun yararını merkeze alarak kullanmasını; çocuğun kişi varlığı bakımından yararını veya gelişimini tehlikeye düşüren durumların varlığı halinde ise hakimin çocuğun korunması için bir dizi tedbiri almasını öngörmektedir. Bu tedbirler öncelikle çocuğun korunmasına yönelik duruma uygun çeşitli emirler ve düzenlemeler olabileceği gibi, çocuğun bir kuruma veya aile yanına yerleştirilmesini içerebilir. Anılan tedbirlerden sonuç alınamaz veya sonuç alınamayacağı baştan belli olur ise, bir son çare tedbiri olarak velayet hakkının kaldırılması söz konusu olabilir. Ancak velayet hakkının kaldırılması, kanunda sınırlayıcı olarak belirtilmiş olan sebeplerin birinin varlığı halinde mümkündür. Bu sebepler, kural olarak velayet hakkını birlikte kullanan ana ve babanın deneyimsizlik, rahatsızlık, başka bir yerde bulunma ve benzeri bir sebeple velayet görevini gereğince yerine getirme hususundaki aczi ile çocuğa yeterli ilgi göstermeme veya çocuğa karşı velayetten kaynaklanan yükümlülüklerini ağır şekilde savsaklaması hallerinden ibarettir. Ayrıca velinin üçüncü kişiyle evlenmesi kural olarak velayetin kaldırılması sebebi olmamakla birlikte, duruma göre çocuğun yararı gerektiriyorsa velayetin kaldırılmasına yol açabilmektedir.Article Yapı Alacaklısı İpoteğinin Kurulması için Açılacak Dava Bağlamında Tapu Siciline Düşülecek Şerhin Hukuki Niteliği Üzerine Kısa Bir Değerlendirme(MEF Üniversitesi, 2022) Kapancı, Kadir BerkTürk Medeni Kanunu (“TMK”), belirlemiş olduğu bazı özel durumlarda, belirli şartlarla kanuni ipotek haklarından istifade edilmesine izin vermiştir. Bu hakların birkısmı, tescil edilmelerine dahi gerek olmadan doğrudan sicil dışında doğmakta, diğerbir kısmı ise ilk olasılığa göre bir adım geride, lehtarına sadece bir ipotek hakkının tescil edilmesini isteme yetkisini vermektedir. İşte TMK m. 893 f.1 b.3 ve 895 vd.’da öngörülen yapı alacaklısı ipoteği de, ikinci gruba giren bir ipotek hakkı yapısı gösterir. Bu hak, özel olarak yapı alacaklıları konumundaki edimlerini yerine getirmiş yüklenici ve zanaatkârların ücret alacaklarını garanti altına almaktadır. Hakkın kurulması için belirli şartların yerine gelmiş olması aranmakta, bu şartlar yerine gelmişse, TMK m.895 f.2’de öngörülen (yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren başlamak üzere) 3aylık hak düşürücü süre içinde -ilgili taşınmazın malikinin bulunacağı tescil talebinde neticesinde- ipotek hakkının tapu sicil memuru tarafından düşülecek tescil kaydıyla kurulması temin edilmektedir. Olur da malik ilgili ipotek hakkının kurulmasına yönelikbir tescil talebinde bulunmazsa, yapı alacaklısı tarafından ona karşı bir ifa davası açılması kaçınılmaz olmakta, dava sonucunda elde edilecek karar da, tescilin yapılmasına esas teşkil edecek olan malikin tescil talebinin yerine geçmektedir. İşbu davada, bir şerh kaydının düşülmesi, kanuni ipotek hakkı lehtarının menfaatlerinin daha etkin biçimde korunması bakımından elzemdir. Söz konusu şerh kaydının hukuki niteliği ise tartışmalıdır. Ağırlıklı görüş, buradaki şerhin -meydana getireceği özel biretki nedeniyle- bir geçici tescil şerhi olduğu kanaatindedir. Oysa bu yaklaşımın ne denliyerinde bir yaklaşım oluşturduğu şüphelidir. İşbu çalışmamızın temel amacı, ağırlıklı görüşün ortaya koyduğu yaklaşım tarzına bir itiraz yükseltilerek ilgili şerhin hukuki niteliğinin içinde bulunulan hukuki kurgu da bir daha ele alınarak açıklığa kavuşturulmasıdır.