Cilt 1, Sayı 2, Makale Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/2042
Browse
Browsing Cilt 1, Sayı 2, Makale Koleksiyonu by Subject "Annotation"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Article Yapı Alacaklısı İpoteğinin Kurulması için Açılacak Dava Bağlamında Tapu Siciline Düşülecek Şerhin Hukuki Niteliği Üzerine Kısa Bir Değerlendirme(MEF Üniversitesi, 2022) Kapancı, Kadir BerkTürk Medeni Kanunu (“TMK”), belirlemiş olduğu bazı özel durumlarda, belirli şartlarla kanuni ipotek haklarından istifade edilmesine izin vermiştir. Bu hakların birkısmı, tescil edilmelerine dahi gerek olmadan doğrudan sicil dışında doğmakta, diğerbir kısmı ise ilk olasılığa göre bir adım geride, lehtarına sadece bir ipotek hakkının tescil edilmesini isteme yetkisini vermektedir. İşte TMK m. 893 f.1 b.3 ve 895 vd.’da öngörülen yapı alacaklısı ipoteği de, ikinci gruba giren bir ipotek hakkı yapısı gösterir. Bu hak, özel olarak yapı alacaklıları konumundaki edimlerini yerine getirmiş yüklenici ve zanaatkârların ücret alacaklarını garanti altına almaktadır. Hakkın kurulması için belirli şartların yerine gelmiş olması aranmakta, bu şartlar yerine gelmişse, TMK m.895 f.2’de öngörülen (yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren başlamak üzere) 3aylık hak düşürücü süre içinde -ilgili taşınmazın malikinin bulunacağı tescil talebinde neticesinde- ipotek hakkının tapu sicil memuru tarafından düşülecek tescil kaydıyla kurulması temin edilmektedir. Olur da malik ilgili ipotek hakkının kurulmasına yönelikbir tescil talebinde bulunmazsa, yapı alacaklısı tarafından ona karşı bir ifa davası açılması kaçınılmaz olmakta, dava sonucunda elde edilecek karar da, tescilin yapılmasına esas teşkil edecek olan malikin tescil talebinin yerine geçmektedir. İşbu davada, bir şerh kaydının düşülmesi, kanuni ipotek hakkı lehtarının menfaatlerinin daha etkin biçimde korunması bakımından elzemdir. Söz konusu şerh kaydının hukuki niteliği ise tartışmalıdır. Ağırlıklı görüş, buradaki şerhin -meydana getireceği özel biretki nedeniyle- bir geçici tescil şerhi olduğu kanaatindedir. Oysa bu yaklaşımın ne denliyerinde bir yaklaşım oluşturduğu şüphelidir. İşbu çalışmamızın temel amacı, ağırlıklı görüşün ortaya koyduğu yaklaşım tarzına bir itiraz yükseltilerek ilgili şerhin hukuki niteliğinin içinde bulunulan hukuki kurgu da bir daha ele alınarak açıklığa kavuşturulmasıdır.