Tez Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1785
Browse
Recent Submissions
Master Thesis Non-Fungible Token'ların (NFT) Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Çerçevesinde Değerlendirilmesi(2025) Orak, Dilan; Kapancı, Kadir BerkBu çalışma, Non-Fungible Token'ların (NFT), 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz (FSEK)1 kapsamındaki hükümler doğrultusunda nasıl değerlendirilebileceğini incelemektedir. NFT, blokzincir teknolojisine dayalı olarak oluşturulan, benzersiz ve değiştirilemez bir kripto varlık türü olarak, özellikle dijital sanat ve fikri mülkiyet alanlarında yeni hukuki tartışmaları gündeme getirmiştir. Çalışmada, NFT'lerin hukuki niteliği, eser sahipliği ile mali ve manevi haklar bakımından doğurduğu sonuçlar analiz edilmiştir. Minting işleminin hukuki boyutu, NFT kaynaklı telif hakkı ihlalleri ve bu bağlamda ulusal ve uluslararası düzeyde ortaya çıkan uyuşmazlıklar değerlendirilmiştir. Araştırmada doktrinsel yöntem benimsenmiş; literatür taraması, mevzuat incelemesi ve örnek dava analizleri yoluyla konu çok boyutlu ele alınmıştır. Birinci bölümde, eser kavramı, eser sahibinin hakları ve dijitalleşmenin bu haklara etkisi değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, blokzincir teknolojisi, kripto varlık kavramı ile türleri, NFT'nin teknik yapısı ve hukuki niteliği irdelenmiş; eşya, kıymetli evrak veya gayrimaddi hak olarak sınıflandırılmasına yönelik farklı yaklaşımlar karşılaştırılmıştır. Üçüncü bölümde minting işlemi ve NFT'lerin 'eser' sayılıp sayılamayacağına dair doktriner tartışmalar ele alınmış; NFT satışlarında pay takip hakkının uygulanabilirliği incelenmiştir. Bölümün sonunda, son zamanlarda sıkça gündeme gelen ve alanında ilk örneklerden olan, uyuşmazlıklar değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda, NFT'lerin FSEK kapsamında net bir şekilde tanımlanması gerektiği, eser niteliğinde NFT'ler için hak sahipliği ile ilgili belirsizliklerin giderilmesi gerektiği ve pay takip hakkının dijital ortama uyarlanması yönünde yasal düzenleme ihtiyacı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu yönüyle çalışma, literatürdeki teorik tartışmaları somut dava örnekleriyle destekleyerek Türk hukukuna özgün katkılar sunmayı hedeflemektedir.Master Thesis Özel Hukuk Boyutuyla Unutulma Hakkı(2025) Küçer, Esra; Kapancı, Kadir BerkUnutulma hakkı, bireyin özel hayatına dair kişisel verilerinin aradan geçen zamanla toplumsal hafızadan silinmesini sağlayabilen bir hak olmakla birlikte, bireyin kendisine ait kişisel verileri üzerindeki kontrolünü de sağlayan bir haktır. Günümüzde internetin gelişme hızı ve tüm dünyada kullanım sayısının artışı ile insanlık tarihi, internet çağına süratli bir geçiş yapmış ve bununla birlikte bilginin paylaşımı ve bilgiye ulaşım geçmişe göre hayli kolay hale gelmiştir. İnsanların, internet ortamında yalnızca belli başlı içerik sağlayıcıların içeriklerinden istifade etmesinin yanı sıra artık içerik üretici konumuna gelmeleri, bilgi akışının çok daha hızlı olmasını ve bilginin birden fazla kaynak tarafından dolaşıma sokulmasını sağlamıştır. Tüm bunlarla birlikte kişilerin hemen hemen neredeyse çoğunun interneti o veya bu sebeple kullanması ve nitekim içerik üretmeye başlaması, kişisel hayatlarına ait sınırların da bir hayli daralmasına sebebiyet vermektedir. Her yararlı şeyin bir dezavantajı olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, internetin hayatlarımızı kolaylaştırmasının yanı sıra zorlaştırabileceği de göz önüne alınmalıdır. Bu bağlamda karşımıza son zamanlarda sıklıkla ihtiyaç duyulmaya başlanan ve üzerine yapılan çalışmaların hızla arttığı bir hak olarak unutulma hakkı çıkmaktadır. Bu çalışma kapsamında ilk olarak unutulma hakkının tanımı, unsurları, hukuki niteliği ve diğer haklar ile ilişkisi üzerinde durulmuş, ikinci bölümde yabancı hukuk sistemlerinde unutulma hakkının yeri ortaya konmaya çalışılmış, üçüncü bölümde ise Türk hukukunda unutulma hakkının yeri, unutulma hakkına ilişkin sağlanan başvuru imkanları ve yargı kararları incelenmiştir.Master Thesis Beliren Yetişkinlerde Sürekli Kaygının Yordayıcıları: Anneden Algılanan Psikolojik Kontrol ve Psikolojik Sağlamlık(2025) Kaplan, Feyza; Acar, MelikeAile ilişkileri, bireylerin psikolojik ve duygusal gelişiminde kritik bir rol oynar. Özellikle, anneden algılanan psikolojik kontrol, bireyde kaygı düzeyinin artışına yol açabilecek bir risk faktörü olarak öne çıkmaktadır. Psikolojik sağlamlık ise bireylerin olumsuz deneyimlerle başa çıkma kapasitelerini artırarak kaygı düzeylerini azaltabilecek bir koruyucu özellik taşıyabilir. Bundan dolayı bu araştırmanın amacı, beliren yetişkinlerde anneden algılanan psikolojik kontrol ile psikolojik sağlamlık düzeylerinin, sürekli kaygı düzeyini yordayıcı etkilerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini yaşları 18 ile 25 arasında değişen 227 beliren yetişkin oluşturmaktadır. Araştırmada Kişisel Bilgiler Formu, Psikolojik Kontrol Ölçeği Anne Formu, Sürekli Kaygı Envanteri ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için IBM SPSS 27.0 programı ile parametrik testler kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, beliren yetişkinlerde anneden algılanan psikolojik kontrolün sürekli kaygı düzeyini pozitif yönde yordadığını, psikolojik sağlamlığın ise kaygı düzeyini negatif yönde yordadığını göstermektedir. Bulgular literatür doğrultusunda tartışılmış ve araştırmacılar ile ruh sağlığı uzmanlarına öneriler sunulmuştur.Master Thesis Tıbbi Müdahalelerde Aydınlatılmış Onamın Hukuki Niteliği ve Gelişen Teknolojiler ile Sürecin İyileştirilmesi(2025) Uzun, Remzi Çağrı; Polat, OğuzBu tezde, tıbbi müdahalelerde hastanın bilgilendirilmiş rızasını ifade eden 'aydınlatılmış onam' kavramının hukuki niteliği çok boyutlu biçimde ele alınmıştır. Özellikle Türk Hukukunda, tıbbi müdahalenin hukuka uygun sayılabilmesi için aranan dört temel koşuldan biri olan onam, yalnızca teknik bir prosedür değil, bireyin temel hak ve özgürlüklerinin korunması açısından da kritik öneme sahiptir. Tez kapsamında, aydınlatılmış onamın tarihsel gelişimi, hukuki dayanakları, şekli ve kapsamı ayrıntılı olarak incelenmiş; bu süreçte hekimlerin sorumluluğuna ilişkin yargı kararlarına da yer verilmiştir. Bununla birlikte, teknolojinin gelişimiyle birlikte tıbbi müdahalelerde onam sürecinin nasıl daha etkili hale getirilebileceği değerlendirilmiştir. Multimedya destekli bilgilendirme yöntemleri ve kişiselleştirilmiş risk hesaplama araçlarının onam sürecine entegrasyonu, hem hasta anlayışını hem de hukuki korumayı güçlendiren bir dönüşüm olarak sunulmuştur. Elde edilen bulgular doğrultusunda, yalnızca hukuki değil, etik ve pratik boyutları da dikkate alan bütüncül bir onam sisteminin gerekliliği ortaya konulmuştur.Master Thesis İhracat Kredi Kuruluşları Teminatında LMA Tipi Model Kredi Sözleşmelerinin Hukuki ve Yapısal Çerçevesi(2025) Özel, Yağız; Uyanık, AyferBu tez, uluslararası ticaretin finansmanında önemli bir rol üstlenen ihracat kredi kuruluşlarının teminat sağladığı, Loan Market Association (LMA) tipi model kredi sözleşmelerini hukuki ve yapısal yönleriyle incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle ihracatçıların finansmana erişiminde karşılaştıkları riskler bağlamında, ihracat kredi kuruluşlarının sunduğu sigorta ve garanti mekanizmalarının, LMA Export Finance Buyer Credit Facility Agreement(LMA İhracat Finansmanı Alıcı Kredisi Tesis Sözleşmesi tipi sözleşmelerle nasıl bütünleştiği analiz edilmektedir. Çalışma, ihracat kredi sigortasının kapsamı, tarafları ve teminat yapısına dair kavramsal bir temel sunarken, bu yapının LMA sözleşmelerinde nasıl yer bulduğunu ve bu sözleşmelerin hukuki niteliğini de ortaya koymaktadır. Türk hukukundaki ihracat kredi sigortası rejimi ile LMA sözleşmeleri arasındaki etkileşim değerlendirilmiş; söz konusu modelin hem kredi verenler hem de ihracatçılar açısından taşıdığı hukuki önem ve işlevsel yapı detaylandırılmıştır. Tezin merkezinde, ihracat finansmanına dayalı uluslararası kredi ilişkilerinde sıkça başvurulan ve fakat Türkiye özelinde sadece birkaç akademik çalıışması bulunan Loan Market Association (LMA) Export Finance Buyer Credit Facility Agreement tipi sözleşmeler yer almaktadır. Bu çerçevede, LMA sözleşmesinin genel yapısı, kullanım alanı ve özellikle ihracat kredi kuruluşları ile olan bağlantısı değerlendirilmiş; kredi kullandırımı öncesi aşamalar ve ön koşullar açıklanmıştır. İşbu tezde, finanslaman ihtiyacının alıcı tarafından ihtiyaç duyulduğu durumlarda kullanılan Model sözleşme baz alınmıştır. İzleyen bölümlerde, LMA sözleşmesinin sözleşme pratiğine yansıyan detaylı yapısı analiz edilmiştir. Tanımlar, kredi koşulları, faiz hesaplamaları, erken ödeme ve iptal düzenlemeleri; teminat yapıları, artan maliyetler, garanti hükümleri, tazminat yükümlülükleri ve taraf değişiklikleri gibi kritik başlıklar üzerinden derinlemesine incelenmiştir. Aynı zamanda, beyan ve taahhüt yükümlülükleri, temerrüt halleri, matbu hükümler ve hukuk seçimi düzenlemeleri de ele alınmıştır. Bu çalışma, ihracat kredi teminatları doğrultusunda LMA sözleşmelerinin bütüncül bir değerlendirmesini sunmakta; söz konusu araçların uluslararası finansman süreçlerinde nasıl yapılandırıldığını ve Türk ihracatçılar açısından ne tür hukuki etkiler doğurduğunu ortaya koymaktadır. Nihayetinde tez, ihracat kredi sigortasının daha güvenli ve etkin kullanılmasına katkı sunacak bir anlayış geliştirmeyi ve uluslararası ticaret uygulamalarında karşılaşılan sözleşmesel yapıların anlaşılmasına yönelik rehberlik sağlamayı hedeflemektedir.Master Thesis Dijital Çağda Akıllı Telefon Bağımlılığı ve Akademik Başarı Arasındaki İlişki: Öz Düzenlemenin Aracı Rolü(2025) Işık, Şeyma Nur; Altan, ServetBu araştırma, üniversite öğrencilerinde akıllı telefon bağımlılığı, öz düzenleme becerileri ve akademik başarı arasındaki ilişkileri incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, öz düzenleme becerisinin, akıllı telefon bağımlılığı ile akademik başarı arasındaki ilişkide aracılık rolü değerlendirilmiştir. Çalışma ilişkisel tarama modeline dayalı olarak gerçekleştirilmiş ve örneklem, Türkiye'de öğrenim görmekte olan 340 üniversite öğrencisinden oluşmuştur. Veriler, Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeği (Kısa Form), Öz Düzenleme Ölçeği ve öğrencilerin beyan ettikleri akademik not ortalamaları aracılığıyla toplanmıştır. İstatistiksel analizler, SPSS 30.0 programı ve Hayes'in PROCESS Makro Model 4 yapısı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular, akıllı telefon bağımlılığı ile öz düzenleme arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca, öz düzenleme ile akademik başarı arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Aracılık analizine göre, akıllı telefon bağımlılığının akademik başarı üzerindeki dolaylı etkisi öz düzenleme aracılığıyla istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuçlar, akıllı telefon bağımlılığının öğrencilerin öz düzenleme becerilerini zayıflatarak dolaylı olarak akademik başarılarını olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, öğrencilerin dijital teknoloji kullanımına yönelik farkındalıklarının artırılması ve öz düzenleme becerilerinin geliştirilmesine yönelik müdahale programlarının önem taşıdığı söylenebilir.Master Thesis Çalışanlarin İşyerinde Yapay Zeka Kullanımına İlişkin Algısının, Örgütsel Bağlılıkları Aracılığıyla Bireysel Performansları Üzerine Etkisi: Gıda Sektörü Üzerine Bir Çalışma(2025) Hancı, Elif Yağmur; Konuk, HızırBu tez, çalışanların iş yerinde yapay zekâ (YZ) kullanımına yönelik algılarının bireysel performansları üzerindeki etkisini, örgütsel bağlılık aracılığıyla incelemektedir. Gıda sektörünü odağına alan çalışmada, YZ ile ilgili öğrenme kaygısı ve işin yerine geçilme kaygısı olmak üzere iki boyut ele alınmıştır. Nicel araştırma yöntemi ile İstanbul'da faaliyet gösteren bir gıda firmasında çalışan beyaz yakalı personelden anket yoluyla veri toplanmıştır. Bulgular, öğrenme kaynaklı YZ kaygısının süreklilik bağlılığını artırdığını; ancak duygusal ve normatif bağlılık üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Öte yandan, işin yerine geçilme kaygısının hiçbir bağlılık türüyle anlamlı ilişkisi bulunmamıştır. Çalışan performansı üzerinde ise yalnızca duygusal bağlılığın anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, öğrenme kaygısı ile performans arasındaki ilişkide sadece duygusal bağlılık zayıf da olsa aracılık rolü göstermiştir. Diğer bağlılık türleri aracılık rolü göstermemiştir. Bu sonuçlar, YZ kaygılarının iş yerindeki davranışları şekillendirdiği psikolojik mekanizmaları ortaya koymakta ve insan merkezli dijital dönüşüm stratejilerinin gerekliliğine işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Yapay zeka, örgütsel bağlılık, çalışan performansı Bilim Dalı Sayısal Kodu: 119102Master Thesis Erkekliğe Yönelik Algılanan Tehdit ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkide Varoluşsal Kaygıların Aracı Rolü(2025) Hızar, Elif; Demirtaş, Ezgi TopluErkeklik kadınlığın aksine elde edilmesi ve sürekli kanıtlanması gereken bir yapıya sahiptir. Erkeklik 'üstün' bir statü olarak görülmekte ve bu statüye ulaşmak için çeşitli aşamalardan geçilmesi gerekmektedir. Erkeklik kazanılması zor bir statüdür ancak kaybedilmesi de bir o kadar kolaydır. Kırılgan erkeklik kuramı bağlamında; erkeklik kadınlığa göre zor kazanılıp kolay kaybedildiğinden ve sürekli ispat gerektirdiğinden ötürü daha kırılgan bir yapıdadır ve bundan dolayı erkeklerin cinsiyetlerine yönelik tehdit algıları daha yüksektir. Yetişkin bir erkek için 'erkeklik' rolü benliğin bir parçası, varoluş amacı ve anlamı haline gelebildiğinden erkekliğe yönelik algılanan tehdidin varoluşsal kaygıları tetikleyebileceği ve yaşam doyumunu azaltabileceği düşünülmektedir. Bundan dolayı bu araştırmanın amacı, genç yetişkin erkeklerde, erkekliğe yönelik algılanan tehdit ile yaşam doyumu arasındaki ilişkide varoluşsal kaygıların aracı rolünü incelemektir. Bu araştırmanın örneklemi 20 – 40 yaş aralığında cinsiyetlerini erkek olarak tanımlayan 250 kişiden oluşmaktadır. Araştırmada, Demografik Bilgi Formu, Kırılgan Erkeklik Ölçeği, Varoluşsal Kaygı Ölçeği ve Yaşam Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek amacıyla Hayes PROCESS analiz programı kullanılarak Basit Aracılı Değişken Analizi (Model 4) uygulanmıştır. Araştırmanın bulguları, genç yetişkin erkeklerde erkekliğe yönelik algılanan yüksek tehdidin varoluşsal kaygılar aracılığıyla yaşam doyumunu azalmasına yol açabileceğini ortaya koymuştur. Elde edilen bulgular akademik literatür ışığında tartışılmıştır ve araştırmacılar ve ruh sağlığı uzmanları için hem araştırmaya hem de uygulamaya dair öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Erkekliğe yönelik algılanan tehdit, kırılgan erkeklik kuramı, varoluşsal kaygı, yaşam doyumu, genç yetişkinlik.Master Thesis Makine Öğrenmesi ile Churn Talebi Analizi(2025) Genç, Önder; Çakar, TunaSon günlerde Pay TV hizmetleri çeşitlenmektedir. Çeşitlenen hizmetlerle birlikte şirketler arasındaki rekabette artmaktadır. Strait Reserch araştırmalarına göre 2021 yılında 183 milyon dolar olan Global Pay TV pazarının 2030 yılında 210 milyon dolara yükselmesi tahmin edilmiştir. Bunun yanısıra Neflix'in araştırmasına göre edinilmiş veya elde tutulan abonelerin daha değerli olduğu belirtilmektedir. Aboneliklerini sonlandırmayı düşünen müşterilerin önceden tahmin edilebilmesi şirketler açısından oldukça önemli bir hal almıştır. Son yıllarda etkinliği gittikçe artan makine öğrenmesi ve yapay sinir ağları gibi tekniklerle tahminlemeyi yapmak daha kolay hale gelmiş ve şirketlere önemli katkılar sağlamaktadır. Bu çalışmada, bazı makine öğrenmesi modelleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Pay TV hizmeti veren bir şirketin verileri kullanılarak bazı makine öğrenmesi modelleri ile tahminlemeler yapılmıştır. Son olarak abonelik iptal talep edebilecek müşterilerin, son yaptığı abonelik iptal talebi ve en çok yaptığı iptal talepleri ile ilgili bilgilerde sonuca eklenerek, abonelik iptal talebi gerçekleşmeden, müşteriyle iletişime geçilmesi ve uygun bir kampanya önerilerek iptali önlemek hedeflenmiştir. Bu çalışma da etiketli veriler kullanılarak denetimli öğrenme teknikleri ile çalışılmıştır. Çalışma kapsamında Random Forest, XGBoost Classifier, KNeigbors Classifier, Logistic Regression, Ada Boost Classifier, Linear Discriminant Analysis, Decision Tree Classifier ve Extra Tree Classifier modelleri kullanılmıştır. Bütün modeller için başarı ölçütleri bulunmuş ve karşılaştırılmıştır. Servis sağlayıcıdan elde edilen veriler açısından en uygun model Random Forest olarak belirlenmiştir.Master Thesis Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ve Suçun Mağdur Üzerindeki Etkileri(2025) Çetinkaya, Leman Nur; Polat, OğuzBu çalışmada, Türk Ceza Kanunu'nun 104. maddesinde düzenlenen Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ile bu Suçun Mağdur Üzerindeki Etkileri ele alınmıştır. Suç, fiilin anlam ve hukuki sonuçlarını algılayabilme kabiliyetine sahip 15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını doldurmamış çocuk ile, cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye giren kişiye, cezai sorumluluk doğurmasını öngörmektedir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar arasında yer alan çalışma konusu bu suç, öğretide ve uygulamada ortak bir bakış açısı geliştirilememiş birçok tartışmalı hususu içermektedir. Çalışmada, suçun tarihsel gelişimi, yabancı hukuk sistemlerindeki karşılıkları, uluslararası sözleşmelerdeki yeri ve Türk Ceza Kanunu'ndaki benzer suç tipleriyle ilişkisi incelenmiştir. Suçun hukuki analizi yapılırken özellikle yaşıtlar arası ilişkilerin cezalandırılması, Medeni Kanun hükümleriyle reşit kılınan çocukların TCK m.104 uygulamasındaki yansımaları ve madde metninde kullanılan ifadelerin (lafzın) anlamı ve kapsamı üzerinde durulmuş, uygulama ile ortaya çıkan çelişkiler, Yargıtay içtihatları çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmiştir, normun uygulanmasında karşılaşılan hukuki sorunlar tespit edilmiş, bunların giderilmesine yönelik çözüm önerilerine yer verilmiştir. Son olarak, çocuğun rızası bulunduğu gerekçesiyle çoğu zaman göz ardı edilen bu suçun mağduru üzerinde yarattığı psikolojik, sosyal ve fiziksel etkiler, multidisipliner bir yaklaşımla ele alınmıştır.Master Thesis Evli Bireylerde Kaçıngan Bağlanma ile Aldatma Eğilimi Arasındaki İlişkide İlişkisel İhtiyaçların Aracı Rolü(2025) Güven, Ayşe Ferzan; Demirtaş, Ezgi TopluAldatma, evliliklerde yaygın görülen ve ilişkide derin çatışmalara yol açabilen önemli bir sorundur. Bireylerin çocuklukta geliştirdikleri bağlanma stilleri, yetişkinlikte romantik ilişkilerdeki tutum ve davranışlarını, özellikle de aldatma eğilimlerini etkileyebilir. Bu bağlamda, ilişkisel ihtiyaçların (duygusal destek, ilgi, güven gibi) karşılanmaması da bireylerin aldatma eğilimini artıran önemli bir etken olarak değerlendirilebilir. Bu noktadan hareketle güvensiz-kaçıngan bağlanan evli bireylerin aldatma eğilimlerinde, ilişkisel ihtiyaçların aracı bir rol oynayıp oynamadığı bu araştırmanın çıkış noktası olmuştur. Dolayısıyla, bu araştırmanın amacı, evli çiftlerde, kaçıngan bağlanma ile aldatma eğilimi arasındaki ilişkide ilişkisel ihtiyaçların aracı rolünü incelemektir. Araştırmanın örneklemini yaşları 30 ile 60 arasında değişen, en az 6 aydır evli olan, 121'i kadın (%64.8), 66'sı erkek (%35.2) olmak üzere 187 kişi oluşturmaktadır. Bu çalışmada kolay ulaşılabilirlik örnekleme yöntemi kullanılmıştır ve veriler çevrimiçi olarak toplanmıştır. Araştırmada, 'Yakın İlişkilerde Yaşantılar Ölçeği Kısa Formu, İlişkisel İhtiyaçlar Doyum Ölçeği, , Aldatma Eğilimi Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları kaçıngan bağlanma ile aldatma eğilimi arasındaki ilişkide, ilişkisel ihtiyaçlar (destek ve koruma)'ın aracı (dolaylı) etkisinin olmadığını ortaya koymuştur. Araştırmada elde edilen bulgular akademik literatür kapsamında tartışılmış ve araştırmacılar ve ruh sağlığı çalışanları için araştırmaya ve uygulamaya yönelik öneriler sunulmuştur.Master Thesis Toprak Özelliklerini ve İklim Değişikliğini Tahmin Etmek için Derin Öğrenme(2025) Çelik, Nurçin; Drias, YassineToprak, bitki büyümesi için gerekli olan temel besinleri, mineralleri ve elementleri sağlamakla kalmayıp aynı zamanda iklim düzenlemesinde ve daha geniş ekosistem işleyişinde hayati bir rol oynayan temel bir doğal kaynaktır. Bu yüksek lisans tezi, arazi örtüsü, topografya, iklim verileri ve diğer mekansal faktörler gibi temel çevresel değişkenleri entegre ederek Türkiye genelinde Dijital Toprak Haritalama (DSM) uygulamalarında modern Yapay Zeka (AI) metodolojilerinin uygulanmasını iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Bu hedefe ulaşmak için, bu değişkenlere dayalı olarak toprak özelliklerini tahmin etme performanslarını değerlendirmek üzere yedi farklı makine öğrenimi modelinin karşılaştırmalı analizi yürütülmüştür.Master Thesis Belediyelerin Afet Yönetimi Kapsamındaki Görevleri ve Mali Sorumluluğu: Deprem Tehlikesi Özelinde Değerlendirme(2025) Fındıklı, İslam Buğra; Sevinç, Zeliha HacımuratlarAfete dönüşen depremler, yüzyılı aşkın bir süredir ülkemizde can ve mal kayıplarına yol açmakta, bir doğal tehlike olan depremin afete dönüşmesine bir türlü mani olunamamaktadır. Her ne kadar, 'yara sarma' anlayışıyla afet sonrası müdahale ve iyileştirmeyi benimseyen anlayış 1999 tarihli Marmara depremlerinden sonra 'yara almama' anlayışına dönüşmüş ise de yara almama anlayışının, AFAD'ın kurulması ve mevzuatta yapılan değişikliklere rağmen, benimsenemediği ve uygulamaya koyulamadığı 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinin afete dönüşmesiyle acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Afet yönetiminde bu 'yara almama' yönünde değişen anlayışın önemli aktörlerinden biri olarak ise mahalli idareler kabul edilmektedir. Mahalli idareler Anayasa'nın 127/1. maddesinde yöre halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuş kamu tüzelkişileri olup bölge coğrafyası ve halkına en yakın kurumlar olarak afet yönetimi kapsamında önemli görevleri yerine getirebilirler. Mahalli idarelerden belediyeler ise en geniş coğrafyaya ve insan topluluğuna hitap eden, diğer mahalli idarelerde bulunmayan hukuki olanaklara sahip olan mahalli idaredir. Bu nedenle çalışmamız, bir doğal tehlike olan depremin afete dönüşmesinin engellenmesinde belediyelerin görev ve yetkilerine ve mali sorumluluğuna yer vermektedir.Belediyelerin afet yönetimi kapsamındaki görev ve yetkilerini yerine getirmemesi, kötü yerine getirmesi ve geç yerine getirmesi ise idarenin sorumluluğu müessesesi bağlamında değerlendirilmesi gereken bir meseledir.Master Thesis Vekilin Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Özen Borcu(2025) Erkal, Şeyma; Kurt, EkremBu çalışmanın amacı, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcunun niteliğini, kapsamını, hukuki ve pratik boyutlarını incelemektir. Vekalet ilişkisi, bir kişinin başka bir kişi adına belirli işlemleri gerçekleştirmesi esasına dayanmaktadır. Bu ilişki, yalnızca bir yetkinin devrini değil, aynı zamanda özen, sadakat ve profesyonellik gibi yüksek standartları da gerektirmektedir. Vekilin, vekalet verenin çıkarlarını en iyi şekilde koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. İşbu çalışma, vekalet ilişkisi ve vekalet sözleşmesinin temel kavramlarını ele almakta, ardından vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcunun içeriği ve kapsamını detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Ayrıca vekalet ilişkisinin taraflarının hak ve yükümlülükleri, vekalet sözleşmesine aykırı davranmanın sonuçları ve bu durumun ortaya çıkardığı hukuki sorunları da incelemektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin temel borçları; geri verme, hesap verme, şahsen ifa, sır saklama, talimatlara uyma, sadakat ve özen borçlarıdır. Bu borçların her biri, vekilin işin görülmesi sırasında göstermesi gereken özenle yakından ilişkilidir. Vekil, vekalet verenin haklı menfaatlerini koruyarak ve işini en iyi şekilde yaparak bu borçlarını yerine getirmelidir. Vekalet sözleşmesinde vekilin özen borcuna aykırı davranması, çeşitli hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Vekil, bu borcu ihlal ettiğinde ortaya çıkan zararların tazmin edilmesinden sorumludur. Vekil, üstlendiği görevi gereği gibi yerine getirmemesi durumunda, müvekkil zararının tazminini talep edebilir. Sonuç olarak, vekalet sözleşmesinde özen borcunun yerine getirilmesi, vekalet ilişkisinin güvene dayalı yapısını güçlendiren ve taraflar arasındaki hukuki uyumu sağlayan kritik bir unsurdur.Master Thesis Beliren Yetişkin Kadınlarda Kaygılı Bağlanma ile Psikolojik Flört Şiddetine Maruz Kalma Arasındaki İlişkide Öz Güven ve Öz Şefkatin Seri Aracı Rollerinin İncelenmesi(2025) Borazan, Merve; Demirtaş, Ezgi TopluBeliren yetişkinlik 18-30 yaş arasını kapsayan; aşk, iş ve dünya görüşü olmak üzere üç temel boyutta kimlik gelişiminin ön planda olduğu ergenlik ve yetişkinlik arasındaki yaş dönemidir. Bu dönemde romantik ilişkilerde yakınlık ve ilişkiyi geleceğe taşıma düşüncesi ön plana çıkmaktadır. Romantik ilişkiler bireyin sevgi, ait olma ve güven ihtiyaçlarını karşılarken bir yanıyla da şiddet içerebilmekte ve zarar verici olabilmektedir. Flört şiddetinin bir türü olan psikolojik flört şiddeti partneri itibarsızlaştırmayı veya incitmeyi amaçlayan söz ve davranışlarla partnere karşı üstünlük kurmayı, kontrol etmeyi ve baskı altına almayı içermektedir. Yaşamın ilk yıllarında bireyin bakım vereni ile kurduğu bağlanma stili yetişkinlik döneminde partner bağlanmasını da etkilemektedir. Kaygılı bağlanan bireyler güvensiz partnerler seçebilir ve şiddete maruz kaldıkları bir ilişkiyi sürdürebilirler. Öz güven ve öz şefkat kadınların psikolojik flört şiddetine maruz kalmasını arttırabilen ya da azaltabilen faktörler olarak literatürde karşımıza çıkmaktadır. Bundan dolayı bu araştırmanın amacı, beliren yetişkin kadınlarda kaygılı bağlanma ile psikolojik flört şiddetine maruz kalma arasındaki ilişkide öz güven ve öz şefkatin seri aracı rolünü incelemektir. Araştırmanın örneklemi yaşları 18-30 arasında değişen halen devam eden bir ilişkisi olan ya da daha önce bir romantik ilişkisi olmuş heteroseksüel 306 kadından oluşmaktadır (Ort yaş = 24.00; SS yaş = 3,48; min yaş = 18, mak yaş = 30) Araştırmada Demografik Bilgi Formu, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Ölçeği Kısa Formu, Çok Boyutlu Duygusal İstismar Ölçeği, Öz-Duyarlık Ölçeği ve Kadın Özgüven Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın ana hipotezlerini test etmek için Hayes PROCESS analiz programı kullanılarak Seri Çoklu Aracılık Değişken Analizi (Model 6) uygulanmıştır. Araştırmanın bulguları beliren yetişkinlik dönemindeki kadınların, kaygılı bağlanma stiline sahip olsalar bile yüksek öz güven ve öz şefkat düzeyleri aracılığı ile psikolojik flört şiddetine maruz kalma olasılıklarının azalabileceğini ortaya koymuştur. Bu bulgular akademik literatür kapsamında tartışılmış ve araştırmacılar ve ruh sağlığı çalışanları için araştırmaya ve uygulamaya yönelik öneriler sunulmuştur.Master Thesis Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında İki Haklı İhtar Sebebiyle Tahliye(2025) Özbal, Zeynep İdil; Kurt, EkremKonut ve çatılı işyerlerine ilişkin kira sözleşmelerine ilişkin düzenlemelerin, genellikle ekonomik bakımdan daha dezavantajlı durumda olduğu varsayılan kiracıları koruyan bir yapıda olması, kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından sona erdirilmesi imkanını önemli ölçüde sınırlamaktadır. Kiraya veren ancak kanunda belirtilen hallerde kira sözleşmesini bildirim veya dava yoluyla sona erdirebilmektedir. Kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından dava yoluyla sona erdirilmesine ilişkin sebepler, kanunda kiraya verenden ileri gelen nedenler ile kiracıdan kaynaklanan nedenler şeklinde iki gruba ayrılarak düzenlenmiştir.Kiracının kira bedelini zamanında ödememesi nedeniyle kendisine iki haklı ihtar gönderilmesine sebep olması, sözleşmenin kiracıdan kaynaklanan sebeplerle sona erdirilebildiği hallerden biri olarak Türk Borçlar Kanunu (TBK) md. 352 f. 2'de düzenleme altına alınmıştır. İşte bu çalışmanın konusu, uygulamada kısaca iki haklı ihtar sebebiyle tahliye olarak isimlendirilen bu tahliye gerekçesinin doğması şartlarının ve hukuki sonuçlarının incelenmesidir. Konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde genel olarak kiracıyı koruyucu bir yaklaşım benimseyen kanun koyucunun iki haklı ihtarı tahliye için haklı sebep olarak kabul etmesinin sebebi, kira bedelini zamanında ödememeyi alışkanlık haline getiren kiracının kendisine sağlanan koruma zırhını artık hak etmediği düşüncesi olsa gerektir.Master Thesis Kuşaklar Arası İş Özelliklerinin İş Tatmini ve İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Rolü: Dönüştürücü Liderliği Düzenleyici Etkisi(2025) Çevik, Bahunaz; Karadağ, HandeTürkiye'de Z Kuşağının istihdamı her geçen gün artmaktadır. Önceki kuşaklara mensup yöneticiler, Z kuşağı ile karşılıklı bir ilişki kurmakta zorlanabilirler. Bu bağlamda, Z Kuşağının motivasyon kaynakları, işe bağlılıklarını etkileyen faktörler ve dönüştürücü liderliğin bu faktörler üzerindeki etkisi araştırmaya açık konular arasında yer almaktadır. Bu çalışma, iş özellikleri (geri bildirim, özerklik, beceri çeşitliliği, görev bütünlüğü ve görev önemi) ile iş tatmini arasındaki ilişkiyi ve iş tatmininin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinin dönüştürücü liderlik tarafından nasıl şekillendirildiğini incelemektedir. Araştırmada, Türkiye'deki farklı kuşaklara mensup 223 çalışandan elde edilen anket verilerine dayalı nicel bir araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bulgular, beş iş özelliğinin tamamının iş tatminine anlamlı düzeyde katkıda bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca, iş tatmini işten ayrılma niyetini negatif yönde yordamakta ve bu ilişki, yüksek düzeyde dönüştürücü liderlik varlığında daha da güçlenmektedir. Çalışma ayrıca, belirli iş özelliklerine ilişkin algılarda kuşaklar arasında farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır; Z Kuşağı, beceri çeşitliliği, görev bütünlüğü ve görev önemi düzeylerinde daha düşük algılar bildirmiştir. Bu araştırma, kuşaklara yönelik iş gücü dinamikleri literatürünü geliştirmekte ve Z Kuşağı çalışanlarını işe çekmek ve elde tutmak isteyen kuruluşlar için etkili liderlik ve iş yapısı tasarımı konusunda içgörüler sunmaktadır.Master Thesis Anonim Şirketlerde Taşınmazların Sermaye Olarak Konulması(2025) Pelit, Başak; Özcanlı, Fatma BerilAnonim şirketler TTK m.331 hükmünde de ifade edildiği üzere kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilmektedirler. Kuruluş amacı ekonomik bir fayda ve menfaat elde etmek olduğundan ortaklığa katılmak isteyen pay sahiplerinin şirkete sermaye olarak ayni sermaye unsurlarını taahhüt etmeleri de mümkün kılınmış tır. Bu noktada ayni sermaye niteliğinde olan taşınmaz da pay sahibi olmak isteyen kişiler tarafından sermaye olarak taahhüt edilebilecektir. Anonim şirketlere taşınmaz mülkiyetinin ayni sermaye olarak taahhüt edilmesi, resmi şekil şartının aranmıyor oluşu, ayni sermaye olarak kabul edilebilmesi için tapu siciline şerh verilmesi koşulu ve taşınmaz mülkiyetinin üzerinde herhangi bir takyidat barındırmaması gibi aşağıda detaylıca izah edileceği üzere birtakım özel düzenlemelere tabi tutulmuştur. Tez çalışmamızda bir ayni sermaye unsuru olan taşınmaz mülkiyetinin anonim ortaklığa taahhüt edilme sürecini, taahhüt aşamasında taşınmaz mülkiyetinin devrine dair genel kurallardan istisnai olarak ayrılınan noktaların neler olduğunu; yapılan bu taahhüdün hüküm ve sonuç larını, sermaye olarak taahhüt edilen ayni sermaye unsurunun ifa edilmesi amacı ile bir tasarruf işlemi mahiyetindeki mülkiyetinin anonim şirkete geçirilmesi için yapılması gereken iş ve işlemlerin neler olduğunu, hangi adımların takip edilmesi gerektiğini ele almış bulunmaktayız.Master Thesis Türkiye'de Kamu ve Özel Bankaların ESG Açıklamalarına Yönelik Bir Analiz(2025) Diyar, Medine Buhur; Öz, MerveBu çalışma, Türkiye'deki mevduat bankalarının çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) uygulamalarını analiz etmeyi amaçlamakta olup, özel ve kamu sektörü bankalarının yaklaşımlarını karşılaştırmaya odaklanmaktadır. Küresel sürdürülebilirlik endişeleri arttıkça, bankacılık sektörü, sorumlu iş uygulamalarını teşvik etme ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu araştırma, çeşitli Türk mevduat bankalarının ESG beyanlarını ve raporlarını incelemek için içerik analizi yöntemini kullanarak, özel ve kamu sektörü bankaları arasında ESG kriterlerinin uygulanmasındaki temel eğilimleri ve farklılıkları belirlemektedir. Bulgular, hem özel hem de kamu mevduat bankalarının faaliyetlerini giderek daha fazla ESG ilkeleriyle uyumlu hale getirdiğini, ancak ESG çerçevelerinin olgunluğu konusunda önemli farklılıkların bulunduğunu göstermektedir. Bu çalışma, bankacılık sektöründe kurumsal sürdürülebilirlik literatürüne katkı sağlayarak, Türk bankacılık sektöründe ESG uygulamalarını geliştirmeye yönelik politika yapıcılar, banka yöneticileri ve paydaşlar için değerli bilgiler sunmaktadır.Master Thesis E-Ticarette Müşteri-Mağaza Alışverış Davranışı Modeli(2025) Güney, Görkem; Çakar, TunaE-ticaretin hızlı gelişimi, işletmelerin müşteri davranışları ve satıcı performansını analiz etmek için ileri düzey analitik modellere ihtiyaç duymasına neden olmuştur. Bu çalışmada, müşteri tercihleri, satın alma alışkanlıkları ve satıcıların ürün tekliflerini birleştiren, 'Müşteri-Satıcı Alışveriş Davranışı Modeli' önerilmiştir. Model, RFM (Recency, Frequency, Monetary), kategori tercihleri ve müşteri yaşam boyu değeri gibi müşteri metrikleri ile satıcıların kategori odağı ve satış performansı verilerini kullanarak segmentasyon ve kişiselleştirilmiş öneriler sunmaktadır. K-Means, hiyerarşik kümeleme ve karar ağacı algoritmaları kullanılarak müşteriler ve satıcılar benzer davranışlara göre gruplandırılmıştır. Ayrıca, müşterilerin satın alma eğilimlerini tahmin etmek ve satıcılar ile eşleştirmek için tahmin modelleri ve hibrit öneri sistemleri uygulanmıştır. Sonuçlar, önerilen modelin müşteri bağlılığını, satıcı performansını ve platformun genel etkinliğini önemli ölçüde artırdığını göstermektedir. Bu çalışma, e-ticaret platformları için veri odaklı, ölçeklenebilir ve dinamik bir analitik çerçeve sunmaktadır.
