Rethinking the life and death of buildings on a trail in Beyoğlu

Abstract

Bu çalışma, kullanılmayan veya ihmal edilen, çürümeye terk edilmiş yapılarla ilgili yaygın bir manzaraya dönüşen durumu ele almaktadır. Çalışma mimaride insan özellikleri atfetme eğilimiyle, yaşayan bir varlık benzetmesi yapılan binaların sonlarıyla yüzleşildiğinde bir binanın ölüme nasıl tabi olabileceği sorusuna odaklanmıştır. Ölümün kabulünün insan hayatındaki itici gücün pozitif aksiyonları tetikleyebileceği düşüncesi, çalışma içinde öne çıkarılmıştır. Bu çalışma, ölüm kavramının insan hayatındaki etkilerini vurgulayarak ve küresel sorunlardan yola çıkarak, binaların yaşamını ve ölümünü kapsamayı ve belgelemeyi amaçlar. Bu, Ocak 2023'te Beyoğlu'ndaki belirli bir rotada yapılan kişisel gözlem gezisi aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Bulgular, haritalama yoluyla yansıtılmış, fotoğraflarla kaydedilmiş ve fotoğraflar üzerinden çizimlerle vurgulanmıştır. Tezin ilk bölümü, ölümün kavramsal tanımını içerir ve ister ölüm, ister yararsızlık, ister başarısızlık olsun, kaçınılmaz son karşısında insanın bakış açısını ve baş etme yöntemlerini ele almaktadır. Bu bölüm, ölümün insan yaşamındaki etkisi fikrinden hareketle, çalışma için belirlenen rota üzerinde karşılaşılan binaların gözlemlenmesi için de bir perspektif sağlamıştır. İkinci bölüm, İstanbul'un Beyoğlu bölgesinde belirlenen rotada yer alan binaların mevcut durumlarını incelemektedir. Ocak 2023 tarihinde gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış gözlem gezisi sırasında, 130 lokasyon işaretlenmiş ve kurulan analojilerle elde edilen teşhislere göre harita üzerinde sınıflandırılmıştır. Bu bölümde teşhislerin ve analojilerin arka planı açıklanmış, işaretlenen yapıların bazıları üzerinden yapılan çizimlerle, binanın ölüme doğru ilerleyen sürecindeki belirgin izlere vurgu yapılmıştır.

This study has emerged on the neglected and abandoned structures left to decay, which have become a familiar sight in almost every city, turning into a common image. Focusing on the tendency in architecture to attribute human characteristics, the study delves into the question of how a building can be subject to death when confronted with the endings of buildings metaphorically likened to living beings. The idea that the acceptance of death can be a driving force for positive actions is emphasized in the study. This study aims to cover and document the life and death of buildings by addressing global issues and emphasizing the impact of the concept of death on human life. This is realized through a personal observation trip on a specific trail in Beyoğlu, conducted in January 2023. The findings are reflected through mapping, recorded with photos, and highlighted with drawings through photos. The first section includes the conceptual definition of death and discusses the perspective of individuals and coping methods in the face of inevitable ends, whether it be death, uselessness, or failure. This section, stemming from the notion of the impact of death on human life, also provides a perspective for observing buildings encountered along the designated route for the study. The second section examines the current state of buildings located on the route determined in Istanbul's Beyoğlu district. During the semi-structured observation trip conducted in January 2023, 130 locations were marked and classified on the map based on the diagnoses obtained through analogies. This section provides explanations of the background of diagnoses and analogies, emphasizing the distinct traces on buildings toward death through drawings based on some of the marked structures.