Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/20.500.11779/1273
Title: "Human security" from liberal perspective: is it a comprehensive model?
Authors: Güleç, Cansu
Keywords: Security Studies
Liberalism
Human Security
Globalization
Güvenlik Çalışmaları
Liberalizm
İnsan Güvenliği
Küreselleşme
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Source: Güleç, Cansu. (2019)."Human Security" From Liberal Perspective: Is It a Comprehensive Model? Uludağ Üniversitesi XI. Uluslararası İlişkiler Konferansı, 14-15 Ekim. p. 505-521.
Abstract: Classical liberal ideas were built on the concepts of equality, rationality, freedom and property. In the 18th century, Locke from England, David Hume and Adam Smith in Scotland, Montesque and Voltaire from France and Kant from Germany were the leading liberal thinkers. As an international theory that explained international politics and foreign policy, Liberalism emerged after the First World War. Names like Woodrow Wilson, Hobson, David Mitrany, Karl W. Deutsch, Michael Doyle, Francis Fukuyama, Stanley Hoffmann, Robert O. Keohane are among the most important representatives of liberal thought in international relations. According to Liberalism, world peace might occur with the residence of political and economic liberal norms at both national and international levels; the increase of interdependence and interaction; the international cooperation that carried out under the leadership of intergovernmental organizations; and the protection of human rights and governance. In security studies, the concept of human security is one of the most important concepts of the post-Cold War era that has been scholarly disputed. Indeed, the ethnic and religious-based conflicts after the Cold War led to evolution of the concept “national security” and the increase of the concerns about individual security in international relations. Since then, there have been attempts to “deepen and widen” the concept of security from the level of states to individuals. In that sense, the concept of “human security” considers human being as the reference object of security as well as it places the threats against human beings on the agenda. On the other hand, the mentioned concept objects the monopoly of the state in ensuring security through featuring the actors like international organizations and civil society. Accordingly, the concept of security will be discussed within the scope of liberal theory in this paper. Following the historical evolution, the conceptualizations about human security will be put forward. In addition, the criticisms toward the concept of human security will be analyzed. Finally, the evaluations regarding implementation and execution of human security will be discussed.
Klasik liberal düşünce, eşitlik, rasyonellik, özgürlük ve mülkiyet kavramları üzerinde inşa edilmiştir. 18. Yüzyılda, İngiltere’den Locke, İskoçya’da David Hume ve Adam Smith, Fransa’dan Montesqueu, Voltaire ve Almanya’dan Kant önde gelen liberal düşünürler olmuşlardır. Liberalizmin uluslararası politika ve dış politikayı açıklamaya yönelik bir uluslararası ilişkiler teorisi olarak görülmesi ise I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmıştır. Woodrow Wilson, Hobson, David Mitrany, Karl W. Deutsch, Michael Doyle, Francis Fukuyama, Stanley Hoffmann, Robert O. Keohane gibi isimler liberal düşüncenin uluslararası ilişkilerde önemli temsilcileri arasındadır. Liberalizme göre dünya barışı; siyasi ve ekonomik liberal normların ulusal ve uluslararası düzeyde yerleşik hale gelmesi, karşılıklı bağımlılığın ve etkileşimin artması, devletlerarası teşkilatların öncülüğünde gerçekleştirilecek uluslararası iş birliği, yönetişim ve insan haklarının korunmasıyla gerçekleşebilir. Güvenlik çalışmalarında insan güvenliği kavramı ise, etrafında pek çok kuramsal tartışmanın döndüğü Soğuk Savaş sonrası dönemin en önemli kavramlarından biridir. Zira, Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan etnik ve dini temelli çatışmalar “ulusal egemenlik” kavramının evrim geçirmesine ve bireyin güvenliğine yönelik endişelerin, uluslararası ilişkiler gündemine yerleşmesine neden olmuşlardır. Söz konusu dönemden itibaren, güvenlik çalışmaları hem “genişlemeye” hem “derinleşme” ye uğramıştır. İnsan güvenliği, hem güvenliğin referans nesnesi olarak insanı kabul etmiş, hem de insana yönelik tehditleri gündeme taşımıştır. Öte yandan kavram, güvenliğin sağlanmasında uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşları gibi aktörlere de çeşitli roller biçerek devletin bu alandaki tekeline karşı çıkmaktadır. Bu bilgiler ışığında, bu çalışmada liberal teori kapsamında güvenlik kavramı ele alınacak ve “insan güvenliği” kavramının genişleyen ve derinleşen güvenlik anlayışı ile beraber söz konusu teorik çerçevede nasıl yorumlandığı incelenecektir. Ortaya konulan tarihsel gelişimin ardından, insan güvenliğine yönelik belirsizliğin giderilmesi için yapılan kavramsallaştırmalar ortaya konulacaktır. Bununla beraber, insan güvenliği kavramına yönelik eleştiriler de analiz edilecektir. Son olarak, insan güvenliğinin hayata geçirilmesi ve yürütülmesine yönelik değerlendirmeler ortaya konulacaktır.
URI: https://hdl.handle.net/20.500.11779/1273
9786058005105
https://cdn-cms.f-static.com/uploads/2415508/normal_5e08331e12f76.pdf
https://www.ucircongress.org/
Appears in Collections:Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü koleksiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Cansu Güleç Human Security.pdfBildiri Dosyası299.29 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

10
checked on Jun 26, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.