Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/20.500.11779/1290
Title: | Ceza Yargılamasında Kamu Davasına Katılma | Other Titles: | Özel sayı (Prof. Dr. Durmuş Tezcan’a Armağan) | Authors: | Çınar, Ali Rıza | Keywords: | The Effect of Participation on the Criminal Trial Katılmanın Kamu Davasına Etkisi Invalidity of Participation Participation in The Criminal Trial Katılanın Hakları Rights of the Participant Kamu Davasına Katılma Persons with the Right to File a Participation Lawsuit Katılma Davası Açma Hakkı Olanlar Katılmanın Hükümsüz Kalması |
Publisher: | Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları | Source: | Çınar, A. R., (Eylül, 2019). Ceza yargılamasında kamu davasına katılma, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 21, Özel sayı (Prof. Dr. Durmuş Tezcan’a Armağan), s. 2801-2836. | Abstract: | Kamu davasına katılma, yürürlükten kaldırılan 1412 sayılı (önceki/eski) Ceza Yargılama Yasası’nda da (CYY) düzenlenmişti. 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası Dördüncü Kitabı, “Mağdur, Şikâyetçi, Malen Sorumlu, Katılan” başlığı altında İkinci Kısımda “Kamu Davasına Katılma” kurumunu düzenlemektedir. Yasada Türkçe kavramlar kullanılmasının dilimizin gelişmesi ve kavramların kolay anlaşılması bakımından yerinde olduğu kanısındayız. 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası’nda, yürürlükten kaldırılan 1412 sayılı Yasada düzenlenen “şahsi davaya” yer verilmemiştir. Ceza Yargılama Yasası’nın 170/1. maddesine göre; kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Suçtan zarar gören kişinin, Cumhuriyet savcısının açtığı kamu davasında, Cumhuriyet savcısının yanında, Ceza Yargılama Yasası’nın kendisine tanıdığı hak ve yetkileri sahip olarak yer almak istemesine, kamu davasına katılma (müdahale) adı verilmektedir. Kamu davasına katılma (müdahale) isteminin yetkili makam (merci) tarafından kabul edilmesi durumunda, istemde bulunan kişiye, katılan (müdahil denir. Katılma davası, Cumhuriyet Savcısının açtığı asıl ceza davası yanında bireyin açtığı tali bir ceza davasıdır. Suçtan zarar gören kişi katılan olması halinde tıpkı Cumhuriyet savcısı ve sanık gibi ceza yargılamasında (muhakemesinde) bir süje olarak yer almaktadır. Katılan, Cumhuriyet savcısının yanında yer almakla ve onun yetkilerini kullanabilmekle birlikte, ondan bağımsız bir süjedir. Ancak katılan, her ne kadar Cumhuriyet savcısından bağımsız ise de tek başına bir ceza davası açamaz. Çünkü kamu davasını açmak ve yürütmek görevi Cumhuriyet savcısına aittir. Ceza Yargılama Hukukumuzda, suç bakımından ayırım ve sınırlama getirilmeksizin, bütün suçlarda kural olarak her kamu davasına katılma mümkündür. Kamu davasına katılma isteminde bulunabilecekler (katılma davası açma hakkı olanlar), 5271 Ceza Yargılama Yasası’nın 237/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Yasamız; mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların katılma hakkı olduğunu belirlemiştir. Kamu davasına katılma zamanı, Ceza Yargılama Yasası’nın 237/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kamu davasına katılma, ancak kovuşturma evresinde ve ilk derece mahkemesinde hüküm verilinceye kadar mümkün olmaktadır. Bu hükümden, yasa yolu aşamasında, kamu davasına katılma olanağı bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Ceza Yargılama Yasası’nın 237. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde, bazı koşulların varlığı durumunda istisnai olarak yasa yolu aşamasında da kamu davasın katılma olanağı getirilmiştir. Buna göre “Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır” (CYY m. 237/2). Kamu davasına katılma için bir istek aranmaktadır. Bu isteğin ne şekilde yapılacağı Ceza Yargılama Yasası’nın 238/1. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Buna göre; katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi ya da katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle yapılacaktır. Participation in the criminal trial was also governed by the repealed (prior/previous) Criminal Procedure Law (CPL) numbered 1412. The institution of “Participation in the Criminal Trial” is set out in the Second Part (titled “The Victim, Plaintiff, Liable for Pecuniary Compensation, Participant”) of the Fourth Book of the Criminal Procedure Law numbered 5271. We believe that the usage of Turkish terms in the law is beneficial to the ease of understanding of concepts and the improvement of our language. The “personal litigation” procedure which was foreseen in the Criminal Procedure Law numbered 1412 is not provided in the Criminal Procedure Law numbered 5271. Pursuant to Article 170/1 of the Criminal Procedure Law, the duty to bring a criminal lawsuit is on the State Prosecutor (Cumhuriyet Savcısı). The request by the injured party to take place beside the prosecutor, in the suit filed by the prosecutor, with the rights and powers granted by the Criminal Procedure Law is called “participation in criminal trial” (intervention). The person who participates in the trial upon the acceptance of the request to participate (intervene) by the competent authority is named as the participant (intervener). The request of participation is an ancillary criminal lawsuit adjacent to the primary case filed by the prosecutor. The injured party, upon participation, takes place in the trial as a subject, similar to the prosecutor and the suspect. While the participant takes a place besides the prosecutor and uses its powers, it is an independent subject. Although the participant is an independent subject, it cannot file a lawsuit without the prosecutor. This is because the duty to submit the case for, and conduct, the trial is on the prosecutor. In the Turkish Criminal Procedure, it is possible to participate in any trial without limitation or differentiation based on the type of crime. The persons that can request to participate in the trial (the persons holding the right to file a demand for participation) are prescribed in Article 237/1 of the Criminal Procedure Law numbered 5271. Accordingly, the Law grants the right to participate to the victim, natural and legal persons injured by the crime and the persons liable for pecuniary compensation. The time period in which participation to the trial is possible is governed by article 237/1 of Criminal Procedure Law. Pursuant to the article, it is possible to participate during the trial phase of the case until the court of first instance gives its verdict. It is clearly possible to infer from this rule that it is not possible to participate in the trial in the legal remedies proceedings. An exceptional right to participate during the legal remedies proceedings is foreseen in the second sentence of the second paragraph of article 237 of the Criminal Procedure Law. According to the article, the requests of participation that are filed and rejected, or are not decided on, by the court of first instance may be examined and decided on if they are explicitly stated in the application for the legal remedy (CPL art. 237/2). A request is needed for the participation in the criminal trial. The form of this request is expressly described in article 238/1 of the Criminal Procedure Law. Pursuant to the rule, participation is requested through a petition (written application) made to the court after the public prosecution has been opened, or through the transcript of an oral request of participation in the trial records. |
URI: | https://hdl.handle.net/20.500.11779/1290 https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/ALI-RIZA-CINAR.pdf |
ISSN: | 1303-6963 |
Appears in Collections: | Hukuk Fakültesi Koleksiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
ALI-RIZA-CINAR.pdf | Yayıncı Sürümü_Makale | 508.52 kB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
12
checked on Nov 18, 2024
Download(s)
4
checked on Nov 18, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.