Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/20.500.11779/1793
Title: Çocukların ceza sorumluluğu ve yargılanmaları
Authors: Çınar, Ali Rıza
Keywords: Ceza hukukunda çocuk
Ceza hukukunda yaş küçüklüğü
Ceza sorumluluğu bulunan çocuklara yönelik yaptırımlar
Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma ve kovuşturma
Publisher: World Children Initiative
Source: Çınar, A. R. (11-12 Eylül 2021). Çocukların ceza sorumluluğu ve yargılanmaları. İçeride Değil Dışarıda Çocuk: Hapsedilmeye Alternatif Yöntemler Çalıştayı içinde. World Children Initiative.
Abstract: Çocuk canlı, cana yakın ve sevimlidir. Aynı zamanda çocuk, saflığın ve kusursuzluğun simgesidir. Ancak çocuklar, toplumun en güçsüz kesimidir. Çünkü onlar; bedensel, düşünsel, ekonomik ve sosyal yönden yetersiz olduklarından bağımlı insanlardır. Bu nedenle çocuklar, geçmişte(tarihte) olduğu gibi günümüzde de toplumun en çok sömürülen kesimini oluşturmaktadır.Hukukun asıl işlevi, güçsüzleri korumaktır. Bu nedenlerle, insanlığın geleceği olan çocukların korunması için özel bir hukuki düzenlemeye gereksinim doğmuştur. Bunun sonucu olarak, uluslararası bildirgeler biçiminde çeşitli ve ayrı düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan en önemlisi, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”dir. Bundan dolayı her yıl 20 kasım günü çocuk hakları günü olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesi hükümleri, ülkemizde 1995 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanarak kabul edilmiş olduğundan, iç hukukumuzun bir parçası hâlinde gelmiş ve yasal olarak devletimizi bağlamaktadır.Görülüyor ki çocukların özel olarak korunmalarını, hukuksal düzlemde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, açıkça buyurmuşlardır. Böylece çocukların haklarını korumakla yükümlü “devlet” dir. Çocukların hayalleri, merakları ve umutları büyüklerden çok fazladır. Çocukların ve gençlerin canlı/hareketli, meraklı olmalarıyla büyük hayalleri ve umutlarının bulunması, onların yaratıcı olmalarında en büyük etkendir. Çocukların ve gençlerin yaratıcılık duygularını örselememek için bunları ceza hukukunun bir süjesi hâline getirmemek gerekir. Aksi takdirde toplumun geleceği karartılır. Ayrıca çocuklar ve gençler birçok eylemi; canlı olmalarından, büyük hayallerinden, meraklarından ve gelecekle ilgili umutlarından dolayı gerçekleştirmektedirler.Ceza hukukunun en temel ilkesi kusursuz suç ve ceza olmaz kuralıdır. Çocukların ve gençlerin eylemini erişkinler gibi suç olarak kabul etmek ve onlara ceza hukukunda öngörülen yaptırımlar uygulamak kusursuz suç ve ceza olmaz ilkesine de aykırıdır.Çocukların Türk Ceza hukukunun suç, ceza ve yaptırımları dışında tutulması gerekir. Bu nedenle de Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki temel ilkeler de gözetilerek bir an önce çocuğun haklarını koruyucu ayrı bir yasa yapılması zorunlu olduğu kanısındayım.Çıkarılacak bu yasada, çocuklar için suç, ceza gibi kavramlara yer verilmemeli. Çocuklara özgü koruyucu ve destekleyici başta eğitim tedbiri olmak üzere bakım ve sağlık tedbirleri öngörülmelidir. Özellikle çocuklara ilişkin hükümlerin temel felsefesi cezalandırma üzerine değil, eğitme ve topluma yeniden kazandırma üzerine kurulu olmalıdır. Çünkü “suçlu çocuk yoktur, suça sürüklenmiş/itilmiş çocuk vardır”.
URI: https://hdl.handle.net/20.500.11779/1793
Appears in Collections:Hukuk Fakültesi Koleksiyonu

Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

8
checked on Nov 18, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.