05. Fakülteler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/7
Browse
Browsing 05. Fakülteler by Department "Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 20 of 95
- Results Per Page
- Sort Options
Conference Object A bridge “Maybe” too far: Granting legal personality to animals?(University of Antwerp, 2021) Başoğlu, Başak; Kapancı, Kadir BerkTurkish legal system, like all other legal systems is developed by persons and thus, the >main distinction is made between persons and objects (persona and res). According to thistraditional distinction, animals which are not humans but being “other” species in our World,have mostly been considered as objects and thus subject to personal property. In these personorientedlegal systems, including the Turkish one, even the rules relating to animals essentiallyaims to protect the owner of the animals, but not the animals themselves.However, today this paradigm is slowly challenged as “right to life” (to some extent) isgranted to animals under many legal systems (for instance under the Turkish Law on Protectionof Animals dated 24 June 2004). Nevertheless, the boundaries of this right are the interests ofthe people. Unfortunately, the concepts of animal dignity and right to life do not provide enoughprotection to animals. But what could be the solution to better protect the animals? Grantinglegal personality to the animals? Perhaps it is a bridge too far…Throughout the history, personality have been granted to different objects if it isbeneficial and feasible to do so. Accordingly, this paper firstly aims to evaluate whether it isbeneficial and feasible to grant legal personality -partially or as a whole- to the animals. Underthis first sub-title we will discuss as well whether granting to each and every animal a separatepersonality or a sole conceptual one to the entire nature including the animals. Secondly ourwork further targets to reconsider the traditional distinction of persons and things to provide amore specific legal status for animals. Perhaps such a reconsideration could enable us to solveanother controversial issue of our contemporary world: that is the legal status of “strong”artificial intelligence. Moreover, our discussions will comprise the analyse of the legal statusof the “ancient roman law’s slave”, considered as an object though a human being, benefitingfrom different types of legal protection at different levels, at different times. Across the saidcomparisons, at the end, we would like to reach a robust conclusion.Book Part A Turkish law perspective on the right to be forgotten(Springer, 2020) Kapancı, Kadir Berk; Paksoy, Meliha SerminSince the rule is changed from easily forget to easily remember thanks to the digital Internet platforms, the question if there should be a right to be forgotten consecrated to individuals has become a frequently asked question with - of -course no “one correct answer” in different legal systems all around the world. Turkish legal practice has also encountered different cases where the question if a right to be forgotten should be recognized/accorded or not. Thus, the concept itself and discussions thereon prove to be heated nowadays among legal scholars. Accord- ingly, this article mainly aims to legally analyze the newly emerging concept “the right to be forgotten” and its potential practical impacts to the existing or future Internet technologies, in light of the Turkish legislations and existing case law.Book Book Part Aile hukuku pratik çalışmalar(Vedat Kitapçılık, 2020) Başoğlu, Başak; Kapancı, Kadir BerkBu çalışma, Aile Hukukunun belli başlı teknik konularının öğrenciler tarafından kavranmasını kolaylaştırabilmek amacıyla hazırlanmış.Çalışma içinde yer verilen olay örneklerindeki sorunlar, öğretideki ve yargı kararlarındaki temel yaklaşımlar ve tartışmalar aktarılarak cevaplanmış, yer yer anlamayı kolaylaştırıcı tablolar da içeriğe eklemiş. Bu çalışma, Aile Hukuku bahsinin kavranmasında bir temel kaynak değildir; olsa olsa vazgeçilemez özellikteki teori kitaplarını destekleyen bir yardımcı kaynaktır. Bu nedenledir ki, öğrencilerin Aile Hukuku çalışmaları sırasında yararlanacakları temel kaynaklar ile daha derinlikli araştırmalar yapmalarını sağlayacak eserlere ilişkin kapsamlı bir bibliyografya çalışmasına da bu kitapta yer verilmiş.Article Aile Hukukunun Özellikleri, İlkeleri ve Gelişimi(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2016) Kapancı, Kadir Berk; Serozan, Rona; Başoğlu, BaşakAile Hukuku, sağlıklı ve huzurlu bireyler arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda müdahalenin mümkün olduğunca az olması gereken “minimalist” bir hukuk dalıdır. Bununla birlikte, Aile Hukuku ilişkilerin ve özellikle ailedeki zayıf bşireylerin korunması gerektiğinde de müdehale kaçınılmazdır.Book Alacağın Devri (tbk M. 183-194)(Vedat Kitapçılık, 2022) Kapancı, Kadir BerkAlacağın devrine ilişkin olarak hazırlanmış bu ayrıntılı şerh çalışmasında, Türk Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 183 ila 194. maddelerinden her biri, Türk-İsviçre öğretisi ışığında ayrı ayrı, derinlemesine ve anılan hükümler arasındaki bağlantılar da belirginleştirilerek şerh edilmiş, konuyla ilgili olarak Yargıtay ve İsviçre Federal Mahkemesi kararlarında somutlaşan uygulamalara da çalışma içeriğinde özellikle yer verilmesine özen gösterilmiştir. Bunlardan başka yine çalışmada, içeriği bir nebze daha zenginleştirebilmek ve yapılan analizlere derinlik katabilmek adına, yer yer Alman, Avusturya, Fransız ve İtalyan Hukuklarındaki mevcut düzenlemelerle; bir kanun tasarısı olarak halihazırda güncelliğini kaybetmiş olsa da hâlâ daha önemli bir öğreti kaynağı olarak değerlendirilebilecek İsviçre Borçlar Kanunu 2020 (OR/CO 2020) Tasarısı’yla; PICC (2016), PECL, DCFR gibi hukukuyumlaştırması metinlerinin öngördüğü kurallarla ve yine United Nations Convention on the Assignment of Receivables in International Trade (2001) ve Unidroit Convention onInternational Factoring (1988) gibi uluslararası antlaşma hükümleriyle de, inceleme konusu bazlı karşılaştırmalar yapılmıştır.Book Alacağın devri (TBK M. 183-194) -Şerh-(Vedat Kitapçılık, 2022) Kapancı, Kadir BerkAlacağın devrine ilişkin olarak hazırlanmış bu ayrıntılı şerh çalışmasında, Türk Borçlar Kanunu’nun konuyla ilgili 183 ile 194. Maddelerinden her biri Türk-İsviçre öğretisi ışığında ayrı, derinlemesine ve anılan hükümler arasındaki bağlantılar da belirginleştirilerek şerh edilmiş, konuyla ilgili olarak yargıtay ve İsviçre Federal Mahkemesi kararlarında somutlaşan uygulamalara da çalışma içeriğinde özellikle yer verilmesine özen gösterilmiştir. Bunlardan başka yine çalışmada, içeriği bir nebze daha zenginleştirebilmek ve yapılan analizlere derinlik katabilmek adına, yer Alman, Avusturya ve Fransız ve İtalyan Hukuklarındaki mevcut düzenlemelerle; bir kanun tasarısı olarak halihazırda güncelliğini kaybetmiş olsa da hala daha önemli bir öğreti kaynağı olarak değerlendirilebilecek İsviçre Borçlar Kanunu 2020 (OR/CO 2020) Tasarısı’yla; PICC (2016), PECL, DCFR gibi hukuk uyumlaştırması metinlerinin öngördüğü kurallarla ve yine United Nations Convention on the Assignment of Receivables in İnternational Trade (2001) ve Unidroit Convention on International Factoring (1988) gibi uluslararası antlaşma hükümleriyle de, inceleme konusu bazlı karşılaştırmalar yapılmıştır.conference-proceedings.listelement.badge Anayasa Mahkemesinin MK Md. 187 ile İmtihanı: Bir İptal Kararının Gelişimi(İstanbul Aydın Üniversitesi, 2024) Işıntan, PelinEvlenen kadının zorunlu olarak soyadını değiştirmesi ile ilgili düzenlemeler uzun zamandır tartışma konusudur. Bu konuyu düzenleyen eMK md. 153 ve MK md. 187 otuz yıldan fazla bir süredir gündemimizdedir. Avrupa Konseyi’ne üye devletler arasında da bu şekilde zorunlu soyadı değişikliği düzenlemesine sahip tek ülke Türkiye’dir. Nitekim ilk olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülen Ünal Tekeli v. Türkiye davasında kadının evlenmekle soyadını zorunluolarak değiştirmesinin bir insan hakları ihlali olduğu kabul edilerek Türkiye aleyhine tazminata hükmedilmiştir. Bu kararı daha sonra Leventoğlu Abdülkadiroğlu v. Türkiye, Tanbay Tüten v.Türkiye ve Tuncer Güneş v. Türkiye davaları izlemiş ve Türkiye her seferinde mahkum edilmiştir. Ulusal düzeyde de Anayasa Mahkemesi’nin önüne eMK md 153 ve MK md. 187’niniptali talepleri ile gidilmiş fakat bu davalar her seferinde reddedilmiştir. Buna mukabil, bireyselbaşvuru yolunun açılmasıyla birlikte tamamen toplumsal cinsiyet rollerinin kabulüne dayanan buzorunlu soyadı değişikliğinin Anayasa’da yer alan temel ilkelere aykırılık taşıdığına yönelikkararlar verilmeye başlamıştır.Conference Object Are Happy Families All Alike? - a Turkish Perspective on Corporate Governance in Family Firms(2020) Palanduz, SedaCorporate law aims to mitigate conflicts of interest among corporate constituencies. Both legal scholars and lawmakers tend to assume that these are rational actors solely motivated by wealth maximization. Family firms, however, add more personal and less rational layers to the inquiry: On the one hand, family ties may enable a relationship of trust that reduces transaction and agency costs; on the other hand, the same intimacy and sentimentality may eventually create conflicts of interest among family members, make the firm vulnerable to changes in the family dynamic, or cause tensions between family and non-family shareholders. Successful family businesses have to integrate family and business governance—a job that, in many jurisdictions, is being unnecessarily complicated due to absence of proper corporate governance regimes supporting family businesses. From a Turkish perspective, this paper aims to discuss ways through which lawmakers may adopt family firm-friendly corporate governance regimes. The choice of jurisdiction is not incidental. In Turkey, where family firms play a crucial role in the national economy, there are no codes of governance or soft law measures specific to them. On the contrary, Turkish Commercial Code includes the principle of statute stringency that prohibits all deviations from legal provisions unless expressly permitted. Turkey serves as a good example to demonstrate the consequences of overlooking particularities of family firms. This paper has two central claims: First, it seeks to establish that lawmakers should prioritize default rules over mandatory ones so that family firms can tailor their articles of association to their unique circumstances through legal devices such as exit rights and share transfer restrictions. Second, it argues that in case of reluctance to negotiate legally binding instruments due to fear of impairing ties of trust and intimacy, non-binding family constitutions should be encouraged as an alternative.Article Art Arda Teslimli Satış Sözleşmelerinde Satıcının (borçlu) Temerrüdüne Bağlı Sonuçlar(2016) Kapancı, Kadir BerkArt arda teslimli satış sözleşmesi, satıcının satış konusu mala ilişkin borcunu birden fazla defada ve birbirini izleyen farklı ifa zamanlarında olmak üzere ayrı ayrı gerçekleşecek teslimatlar dairesinde ifa etmesini öngörür. Bu sözleşme duruma göre dönemli veya sürekli mahiyette olabilir. İlgili sözleşme yapıları dahilinde satıcının bir veya birden fazla teslim borcunda temerrüde düşmesi halinde nasıl bir uygulama yapılacağı aydınlatılmalıdır. Duruma göre farklı olasılıklar söz konusu olabilecektir, her bir somut durum ayrı ayrı ele alınmalıdır. İşbu çalışma, farklı yapılarda ortaya çıkabilecek art arda satış sözleşmelerinde satıcının temerrüdüne bağlı sonuçları ayrıntılarıyla ele almayı hedeflemektedir.Article Bağışlananın Bağışlayandan Önce Ölmesi Halinde Bağışlama Konusunun Bağışlayana Geri Dönmesi (dönüşü) Şartını İçeren Bağışlama (tbk M.292)(Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2021) Kapancı, Kadir BerkBağışlananın bağışlayandan önce ölmesi halinde bağışlama konusunun bağış-layana geri dönmesi (dönüşü) şartını içeren bağışlama, özel olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 292. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen bağışlama, öğretide geniş anlamda ölüme bağlı bağışlama başlığı altında değerlendirilmektedir. Bağışlama konusu bir taşınmaz veya taşınmaz üzerinde kurulan bir ayni hak olduğunda, bu konuda tapu siciline aynı zamanda şerh düşülebilmesi imkânı da yine aynı madde dahilinde kabul edilmektedir. Yalnız sözü edilen türden bir bağışlama söz konusu olduğunda, şartınborçlandırıcı işlem için mi yoksa hem borçlandırıcı işlem hem tasarruf işlemi için mi öngörüldüğü ve buna bağlı olarak da maddede imkân tanınan şerhin hukuki niteliği ciddi tartışmalara konu olmuştur. Çalışmamızın amacı, bu tartışmalı konuyu, ileri sürülen farklı yaklaşımları da gözeterek ele almak ve buradan hareketle yeni bir yaklaşımda bulunmaktır.Article Bir Yıldan Uzun Süreli Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Kira Bedelinin Türk Lirası Üzerinden Belirlenmesinde Tbk M. 344 F.1 C. Son'un Yorumlanması(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2015) Kapancı, Kadir Berk6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa göre konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde kira süresi bir yıl olabileceği gibi bir yıldan uzun süreli de olabilir. Bir yıllık kira sözleşmeleri, bir yıllık sürenin bitiminden on beş gün önce yalnızca kiracının fesih beyanı ile sona erdirilebilir. Aksi takdirde sözleşme bir yıllığına uzar. Söz konusu durumda kiraya verenin bu zorunlu uzatma karşısında menfaatlerinin denkleştirilebilmesi için kira bedeli yeniden tespit edilecektir. TBK m. 344 f.1, Türk Lirası üzerinden kararlaştırılmış olan kira bedelinin uzama döneminde ne kadar olacağının tespitinde uygulanacak kıstasları belirtmektedir. Bunun yanında TBK m. 344 f.1 c.son hükmü, söz konusu düzenlemenin bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağını belirtmektedir. Çalışma, öğretideki görüşler ışığında bu son hükmün nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı açıklamalar içermektedirArticle "Birlikte Taşınmaz İpoteği" ile "Birlikte Gemi İpoteği" Arasında Kisa Bir Karşılaştırma(Pîrî Reis Üniversitesi Deniz Hukuku Dergisi, 2024) Kapancı, Kadir Berk; Kapancı, Kadir BerkBirlikte taşınmaz Ipoteği ve birlikte gemi Ipoteği, ayrı ayrı hükümlerle Türk Medeni Kanunu ("TMK) ve Türk Ticaret Kanunu ("TTK") çatıları altında düzenlemeye kavuşturulmuştur. Her iki birlikte Ipotek yapısı da paylı ve toplu Ipotek olmak üzere ikili bir alt gruplandırmayla ele alınmaktadır. TMK m. 855'e bakıldığında, biriikte taşınmaz Ipoteğinin toplu Ipotek ayağında ciddi sınırlamaların yapıldığıve bu birlikte Ipotek yapısına Istisnal olarak yer verildlği görülürken, TTK m. 1021'in birlikte gemi Ipoteği bakımından böyle bir kısıtlamaya gitmediği görülmektedir. Diğer taraftan bu İkl yapının birbirlerine ciddi anlamda benzeyen yönleri de mevcut bulunmaktadır. İşbu çalışmamızın amacı, bu Iki kurum arasındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya koyulmasıdır.Conference Object Bitcoin yeni bir para(2016) Kapancı, Kadir BerkBitcoin, uygulamada “kripto para” olarak sınıflandırılan bir tür değerli veridir. Elde edilmesi ve tedavülü genel olarak İnternet ortamı üzerinden çevrimiçi ortamlarda sağlanmaktadır. Her ne kadar bir tür “para” olarak adlandırılsa da, Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku perspektiflerinden Bitcoin’in teknik anlamda bir para teşkil edip etmediği tespit edilmeye muhtaçtır. İşbu çalışma, en başta Bitcoin’in Medeni Hukuk ve Borçlar Hukukunun temel prensipleri çerçevesinde hukuki niteliğinin ve hukuken korunması için başvurulacak normların tespit edilmesini esas almakta, yine bunun yanında Bitcoin hukuki işlemlere konu olduğunda uygulanması gereken kurallara ve Ceza Hukuku ve Vergi Hukuku gibi alanlarda ortaya çıkabilecek diğer bazı sorunlu noktalara temas etmeyi amaçlamaktadır.research-report.listelement.badge Blok Zincirine Dayalı Akıllı Sözleşmelere Karşılaştırmalı Bir Bakış: Türkiye ve Avrupa Yaklaşımları(Jean Monnet Burs Programı (T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı), 2025) Özçelik Özer, Nesli ŞenBlokzinciri teknolojisine dayalı akıllı sözleşmeler, sözleşmeler hukuku perspektifinden bakıldığında son birkaç yılda çok sayıda hukukçunun ilgisini çekmiştir. Akıllı sözleşmelerin finansal hizmetler sektöründen şirketler hukukuna, veri paylaşımından tüketici sözleşmelerine uzanan birçok kullanım alanı bulunduğu için önümüzdeki yıllarda da gündemde olacakları söylenebilir. Blokzinciri teknolojisinin 1990lı yılların internetiyle karşılaştırılan potansiyeli ve blokzinciri teknolojisine dayanan akıllı sözleşmelerin avantajları da göz önünde bulundurulduğunda, akıllı sözleşmelere uygulanacak hukuk kurallarının tespiti birçok hukukçunun odak noktası olmuşturreport.listelement.badge Blokzinciri Teknolojisi, Akıllı Sözleşmeler ve Tüketicinin Korunması Hakkında ELI İlkeleri(European Law Institute, 2023) van Erp, Sjef; Hanzl, MartinBook Borçlar Hukuku Özel Hükümler Pratik Çalışmalar : Tamamı Çözümlü(Vedat Kitapçılık, 2021) Kapancı, Kadir Berk"Bu çalışma, Borçlar Hukuku Özel Hükümler dersinin temel teknik konularının öğrenciler tarafından kavranmasında kolaylık sağlanması amacıyla kaleme alınmıştır. Çalışma içinde yer verilen olay örneklerin- deki sorunlara, öğreti ve yargı kararlarındaki farklı yaklaşımlar mümkün olduğunca analiz edilip harmanlanarak yaklaşılmıştır. Hiç şüphe yok ki bu çalışma, Borçlar Hukukunun Özel Hükümler bahsinin kavranmasında vazgeçilemez teori kitaplarını destekleyen bir yardımcı kaynaktır."Book Part Borçluların ve alacaklıların çokluğu(On İki Levha Yayıncılık, 2021) Kapancı, Kadir BerkHukukun uluslararası alanda birleştirilmesi (unification), ulusal hukukların yakınlaştırılması veya denkleştirilmesi (rapprochement) ya da hukuk düzenlerinin uyumlaştırılması (harmonization) amacıyla, uluslararası kuruluşlar (BM, Avrupa Konseyi, WIPO vb.) tarafından genellikle uluslararası sözleşmeler (international convention) yapılması veya model kanunlar (model laws) hazırlanması yöntemlerine başvurulmaktadır. Ancak uluslararası deneyimler ortaya koymaktadır ki, bu yöntemler başarılı olmamakta; sözleşmelerin hazırlanması veya model kanunların oluşturulmasındaki coşku ve heyecan, bu belgelerin kabul ve onaylanma aşamalarında gücünü yitirmekte; üye devletlerin çeşitli siyasal ya da sosyal olaylarla uğraşmak zorunda kalmaları birleştirme, denkleştirme veya uyumlaştırma etkinliklerini engellemektedir. Bu nedenledir ki, söz konusu amaçlara varılabilmesi için yasa çıkarma ya da hukuk kuralları koyma yöntemleri yerine, birleştirilmiş veya uyumlaştırılmış hukuk normlarını içeren belgeler veya derlemeler oluşturulmasının amaca daha uygun olacağı tavsiye edilmektedir. İşte "Uluslararası Ticari Sözleşmelere ilişkin Unidroit İlkeleri" bu yaklaşımın tipik ve en başarılı örneklerinden biridir. "Unidroit İlkeleri"nin Türkçe çevirisi, "2010 İlkeleri"nin çevirisi olarak başlamış; ancak çeşitli nedenlerle çeviri süresi uzamıştır. Bu arada "2016 İlkeleri" de yayınlanmış bulunduğundan, Türkçe çeviri "2016 metni" esas alınarak tamamlanmıştır. Prof. Dr. Ergun Özsunay'ın Çeviri Sunumu'ndanConference Object Can quantative analysis boost qualitiy? An empirical research for Turkish administered justice, health and education systems(..., 2022) Kapancı, Kadir BerkJustice, health and education systems are the most important pillars of the social state. As a social state, Turkey undertakes in its Constitution to provide state administered justice(art.9), health (art. 56) and education (art. 42). Undoubtedly, the accessibility, quality and reliability of these systems would also increase the trust in the state. However, the efficiency of these relevant services is highly debated in Turkey. The aim of this research is to examine whether performance-based evaluations are included in these relevant systems and also discuss possible suggestions for all three systems. The research consists of three sections:The first section aims to evaluate the performance-based quantitative assessment in the state administered justice system in Turkey. In this system, the performance-based quantitative assessment is used mainly for the purposes of promotion of the judges and the prosecutors. The second section aims to evaluate a possible system of performance-based quantitative assessment in the public health system in Turkey. The third section aims to evaluate a possible system of performance-based quantitative assessment in the education system in Turkey. Accordingly, this research aims to analyze whether it is possible to develop high tech performance-based quantitative assessment systems to boost quality in the justice, health and education services, further to evaluate the extent of the human supervision in order to ensure the compliance to legal rights of individuals in order to prevent possible unexpected and unwanted violations(especially in the field of personal data protection) without enabling any undue influence based on subjective values.
