05. Fakülteler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/7
Browse
Browsing 05. Fakülteler by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 518
- Results Per Page
- Sort Options
Conference Object 1980’lere Nasıl Bakabiliriz? Salt, Çoklukta Tekillik Sergi ve Atölyesi Kapsamında Konuşma(2016) İnceoğlu, Arda...Article 2017’de Nükleer’de Bir Birine Zıt Gelişmeler(BİLGESAM, 2017) Kibaroğlu, MustafaBu yazımızda, “yüksek siyaset” konusu olarak akademik, diplomatik ve askeri çevrelerde yoğun bir şekilde tartışılan, ancak dünya kamuoylarında detayları hakkında çok fazla bilgi sahibi olunmayan, nükleer silahların yayılması sorunu ile ilgili iki önemli gelişmeyi öne çıkartacağız ve bir birine zıt yönde gelişen bu süreçlerden birinin insanlığın geleceğine yönelik ne gibi ciddi tehditleri, diğerinin ise, az da olsa, hangi umutları içlerinde barındırdıklarını tartışacağız.Article 2019 Yılında Türk Dış Politikasının Manevra Alanı Genişleyebilir(BİLGESAM, 2019) Kibaroğlu, MustafaBu yazımızda, Türkiye’nin ABD, Rusya, AB ve İran ile olan ilişkilerinde hassas bir denge yakalaması yoluyla, dış politika ve güvenlik konularında kendini daha avantajlı bir konuma getirmesine katkı yapabilecek siyasi, iktisadi ve askeri unsurları ele alacağız.Book 25 Farkındalık Dersi : Şimdi Sağlıklı Yaşama Zamanı(Nobel Akademik Yayıncılık, 2016) Ögel, Kültegin; Atalay, Zümra; Ameli, Rezvan"En son ne zaman bir üzümü, bir kirazı bir ısırık elmayı çok yavaş çiğnediniz ve gerçekten tadını aldınız ve kokusunu algıladınız? Elbiselerinizin kumaşının cildinizde bıraktığı hissi algılamak için ne sıklıkta zaman ayırıyorsunuz? Hiç yünün, pamuğun ve ipeğin hissettirdiği duygunun bilincine vardınız mı? Hiç tüm dikkatinizi tek bir nefes alıp vermeye odakladınız mı ve bunu başlangıcından sonuna kadar dikkatlice takip ettiniz mi? Farkındalık, mevcut anı bilinçli bir akıl ve şefkatli, açık ve sevgi dolu bir kalp ile algılamaktır. Hepimiz her bir anda gövdemizde, aklımızda ve kalbimizde nelerin olup bittiğini bilecek kapasitedeyiz ve algıladığımızı kabul etme ve bununla dost olma kapasitesine sahibiz. Farkındalık bize deneyimlerimize tam olarak katılımcı olma ve hayatı sansürsüz yaşamak için gerekli olan tüm araçları sunabilir."Conference Object 2547 sayılı Kanunun Rektör Atamasına İlişkin Hükmünün Anayasa Mahkemesi Tarafından İptali Sonrası Hukuksal Duruma İlişkin Tartışmalar(2025) Hacımuratlar Sevinç, Zeliha2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, otoriter ve hiyerarşik bir üniversite modeli öngörmektedir. Bu modelin en önemli figürü ise rektördür. Yoğun bir merkeziyetçilik üzerine kurgulanmış bu modelin en üst hiyerarşik amiri olan rektör çok güçlü yetkilerle donatılmıştır. Böyle bir üniversite modelinin üniversite özerkliğine alan tanımadığı ortadadır. Buna ek olarak Cumhurbaşkanına rektörü tek başına atama yetkisinin verilmesi, Türkiye'de Yükseköğretim mevzuatına karşın fiilen belli oranda özerk yönetilen ve özgür bir ortama sahip olan az sayıdaki üniversiteyi de yürütmenin güdümüne ve tam denetimine sokmuştur. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanına verilen bu yetkiyi iptal etmiş ve iptal kararının yürürlüğe girmesini bir yıl ertelemiştir. Söz konusu sürenin dolmasına çok az bir zaman kalmış olmasına karşın rektör seçimi ve atanması ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Bunun üzerine yürütme kanadı ve öğretideki bazı yazarlar tarafından Yükseköğretim Kanununda bu konuda bir düzenleme yapılmasa da 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Cumhurbaşkanına tek başına atama rektör yetkisi veren düzenlemeye dayanılarak rektör atamalarının devam edeceği ileri sürülmüştür. Ne var ki, kanun ve cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin düzenleme alanını ve ilişkisini düzenleyen 1982 Anayasasının 104'üncü maddesinin 17'nci fıkrasını bu şekilde yorumlamak mümkün değildir. Bu yöndeki yorum, cumhurbaşkanlığı kararnamelerine kanunun "yedeği" işlevi tanımak olur ki anayasa koyucunun iradesinin bu olmadığı açıktır. Bu yorum geçerli olsaydı Anayasa Mahkemesi Yükseköğretim Kanununun rektör atanması ile ilgili hükmünü iptal ederken bir yasal boşluk oluşacağından bahisle iptal kararının yürürlüğünü ertelemezdi. Diğer bir anlatımla, Anayasa Mahkemesinin kararın yürürlüğünü erteleme iradesi de 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesindeki hükmün, Yükseköğretim Kanunundaki ilgili maddenin yedeği işlevi göremeyeceğini ortaya koymaktadır. Mevcut koşullarda öncelikle yürütmeye karşı yasamanın alanını savunarak konunun mutlaka yasama tarafından düzenlenmesi gerektiğinin altını çizmeliyiz. Yasama süreçlerinde ise kanun koyucunun üniversite özerkliğine uygun ve üniversitenin iradesinin belirleyici olacağı bir düzenleme yapması yönünde mücadele etmeliyiz.Book 5510 sayılı kanun kapsamında 4/1-A sigortalılar(On İki Levha Yayıncılık, 2020) Günler, Salih Haydar5510 Sayılı Kanun Kapsamında 4/1-A Sigortalılar Kitap Açıklamasıİnsanlar tarih boyunca hastalık, kaza ve ölüm gibi sosyal risklerle mücadele etmiştir. Sosyal güvenlik sistemleri, sosyal riskle karşılaşan insanların ya da belirli durumlarda yakınlarının zararlarının karşılanmasını sağlayan bir fonksiyona sahiptir. Bir sosyal güvenlik tekniği olan ve zorunluluk unsuru içeren sosyal sigortalar, sosyal güvenliğin sağlanmasında en yaygın kullanılan yöntemdir. Çalışma hayatında iş kazası, meslek hastalığı ya da işsizlik gibi risklerle sürekli karşı karşıya olan işçilerin sosyal sigortalılığının sağlanması da büyük önem arz etmektedir. İş sözleşmesi ile çalışanların sosyal sigortalılığı 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında düzenlenmiştir. Bununla birlikte Kanun koyucu bir iş sözleşmesi ile çalışmıyor olsalar dahi bazı kişi gruplarını insani ve sosyal düşüncelerle 4/1-a sigortalı saymıştır. Bu çalışmada iş sözleşmesi ile çalışanların ve Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında saydığı diğer kişilerin sigortalılığı, öğreti ve içtihatlardan da yararlanılarak ele alınmıştır.Article 7146 Sayılı Kanunla Gelen Bedelli Askerlik ve Kıdem Tazminatı(Seçkin Yayınevi, 2018) Akyiğit, Ercan7146 Sayılı kanunla getirilen hüküm ; işçi iş sözleşmesini 7146 sayılı kanunla getirilen bedelli askerlik yüzünden fesederse kıdem tazminatı alamaz.Conference Object 7251 Sayılı hukuk muhakemeleri kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun’un belirsiz alacak davasına dair değişikliklerinin değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2021) Yazıcı, Çiğdem7251 sayılı Kanun’la Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. Budeğişikliklerden biri de Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenen “Belirsiz Alacakve Tespit Davası”na ilişkindir. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, üçüncü fıkranın kaldırılması sebebiylemaddenin kenar başlığı artık “Belirsiz Alacak Davası” dır. Üçüncü fıkranın aldırılmasından önce dedoktrinde belirsiz alacak davasının alacaklıya yeterli hukukî koruma sağladığı, belirsiz alacak davasınınkanunda açıkça düzenlendiği bir sistemde, ayrıca belirsiz tespit davasının düzenlenmesinin yerindeolmadığı, söz konusu fıkranın kaldırılmasının yerinde olacağına ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır.Kanun koyucu da bu değerlendirmeleri dikkate alarak 7251 sayılı Kanun’la belirsiz alacaklar için belirsiztespit davası açmakta hukukî yararın varsayıldığı üçüncü fıkrayı yürürlükten kaldırmıştır.Conference Object Citation - Scopus: 1A Microwave Imaging Scheme for Detection of Pulmonary Edema and Hemorrhage(IEEE, 2022) Ertek, Didem; Kucuk, Gokhan; Bilgin, EgemenThe microwave imaging systems have the potential to present a cost effective and less hazardous alternative to conventional medical imaging techniques. In this paper, a Contrast Source Inversion method based microwave imaging scheme is proposed and tested for the detection of pulmonary edema and hemorrhage. To this end, a realistic human torso phantom is used, and the electromagnetic parameters of the human tissues is determined via Cole-Cole model. The scattered field is simulated via Method of Moments at the operating frequency of 350 MHz, and a 50 dB white Gaussian noise is added to model a realistic measurement setup. The numerical tests performed with the proposed technique suggest that the method can be used to locate the pulmonary edema and hemorrhage, and it is capable of distinguishing these two medical conditions successfully.Conference Object A Resonator Design For Mutual Coupling Reduction Between Microstrip Antennas In Mımo Applications At 28 Ghz(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2024) Gollu, A.A.; Polat, B.; Semerci, D.; Bilgin, E.A simple resonator structure is proposed to reduce the mutual coupling between rectangular microstrip patch antennas positioned close to each other for MIMO applications at 28 GHz center frequency. Here, the frequency of 28 GHz is chosen because it is one of middle bands for 5G communication in USA. Two microstrip patch antennas with gaps using a common dielectric substrate and a ground plane are employed as antennas and the patches are closely placed with an edge-to-edge distance of 0.6 mm (approximately λ/18). In order to reduce the mutual coupling between these radiating elements and increase the isolation, a resonator is positioned between them and its parameters are optimized. In the simulations, it is observed that the proposed resonator reduces the coupling by approximately 10 dB. By this result, it can be concluded that the proposed structure may be suitable for tightly packed MIMO systems. © 2024 IEEE.Conference Object Citation - Scopus: 2A Visualization Platfom for Disk Failure Analysis(IEEE, 2018) Arslan, Şuayb Şefik; Yiğit, İbrahim Onuralp; Zeydan, EnginIt has become a norm rather than an exception to observe multiple disks malfunctioning or whole disk failures in places like big data centers where thousands of drives operate simultaneously. Data that resides on these devices is typically protected by replication or erasure coding for long-term durable storage. However, to be able to optimize data protection methods, real life disk failure trends need to be modeled. Modelling helps us build insights while in the design phase and properly optimize protection methods for a given application. In this study, we developed a visualization platform in light of disk failure data provided by BackBlaze, and extracted useful statistical information such as failure rate and model-based time to failure distributions. Finally, simple modeling is performed for disk failure predictions to alarm and take necessary system-wide precautions.Book Part AB'nin Geleceği(Orion Kitabevi, 2022) Saatçioğlu, BekenBu bölüm, geçmişten günümüze AB’nin geleceği sorunsalını ele almaktadır. Her ne kadar AB’nin kurumsal yapısı, değer ve amaçları, karar alma süreçleri ve bütünleşme alanları tüm üye devletler tarafından kabul edilmiş olan 2009 Lizbon Antlaşması ile belirlenmiş olsa da, Birlik’in iç yapısı, üye devletler üzerindeki yetkileri, ve güncel sorun ve krizleri çözme kapasitesi son dönemde özellikle sorgulanır hale gelmiştir. AB’nin geleceği konusunun kısa bir tarihçesinin ardından, bölüm, 2010 yılından beri süregelen AB’nin çoklu krizlerinin AB’nin geleceğine ve gelecek tartışmalarına olan etkilerini incelemektedir. Sonuç bölümünde ise, AB’nin içinden geçmekte olduğu sınamaların sonucunda gelecekte nasıl bir yöne doğru evrilebileceği konusu kısaca irdelenmektedir.Book Part Ab'nin Mülteci Krizi: Normlar-çıkarlar Dikotomisi Üzerinden Ab'yi Yeniden Değerlendirmek(İktisadi Kalkınma Vakfı, 2017) Saatçioğlu, Beken2011 yılından beri devam etmekte olan Suriye iç savaşının en kritik sonuçlarından biri hiç şüphesiz yol açmış olduğu insani krizdir. Suriye halkının daha güvenli ve iyi bir yaşam için öncelikli olarak sınırdaş Türkiye topraklarına, zaman içinde ise artan biçimde Avrupa ülkelerine sığınma çabaları ile ortaya çıkan mülteci sorunu, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın en vahim insani krizi haline gelmiş, bundan dolayı da “Avrupa’nın mülteci krizi” olarak nitelendirilmiştir. 2015’in bahar aylarından itibaren Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa’ya sistematik mülteci akınının artışıyla derinleşen kriz, AB içinde çok ciddi bir kriz yönetimi ve koordinasyon sorununu da beraberinde getirmiştir. Avrupa Komisyonu ve Almanya önderliğinde, Avrupa ortak sığınma sisteminin reforme edilmesi ve mültecilerin belirli kotalar doğrultusunda mevcut Üye Devletlerde yeniden yerleştirilmesi esaslarına dayanarak geliştirilmeye çalışılan “Avrupa çözüm planı”, yerini zamanla krizin Türkiye gibi üçüncü ülkelere havale edilerek dışsallaştırılması yoluyla çözülmesi çabalarına bırakmıştır.Article Ab, Türkiye Açısından, Abd ve Nato’ya Alternatif Midir?(BİLGESAM, 2018) Kibaroğlu, MustafaBu yazımızda, Türkiye’nin, gerek siyasi ve ekonomik çıkarları bakımından, gerek güvenlik ve savunma politikaları bakımından, ABD ve AB ile olan ilişkilerinin sanki birbirlerine alternatif seçeneklermiş gibi görülmesinin neden isabetli bir yaklaşım olmadığı ele alınacak ve içinde bulunulan uluslararası konjonktürde, ülke güvenliği ve savunması bakımından benimsenmesi gereken yaklaşımın ne olması gerektiği tartışılacaktır.Article Abd Dış Politikasında 40 Yıllık İran Sorunu : Nereden Nereye?(ORSAM, 2021) Kibaroglu, MustafaŞah Rıza Pehlevi döneminde ABD ile stratejik müttefik ilişkisi içinde olan İran, Şubat 1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana ABD’yi “büyük şeytan” olarak tanımlamaktadır. Buna karşılık ABD de İran’ı, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkelerle geliştirdiği yakın askerî ve stratejik iş birliği sebebiyle “şeytan ekseni” içinde olmak ve “teröre destek vermek” ile suçlamaktadır.Article Abd’nin Nükleer Silahları Trump‘ın Elinde Daha Büyük Tehlike Arz Ediyor(BİLGESAM, 2018) Kibaroğlu, MustafaBu yazımızda, ülkemizin gündeminde çok fazla yer bulmayan, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silahların kontrolü ve silahsızlanma gibi yüksek stratejik öneme sahip konularla ilgili olarak Pentagon’un yayınladığı NPR 2018 belgesinin ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünya açısından ne anlama geldiği değerlendirilecektir.Conference Object Abd’nin Orta Doğu Politikası(BİLGESAM, 2014) Kibaroğlu, MustafaABD’nin Orta Dogˆu politikası analiz edilmiştir.Conference Object Abd-rusya Geriliminin Uluslararası Güvenliğe Etkileri(Bahçeşehir Üniversitesi, 2014) Kibaroğlu, MustafaABD-Rusya geriliminin arka planını oluşturan gelişmeler: ...NATO ve Avrupa Birliği’nin genişleme süreçleri ...NATO’nun abd kaynaklı “füze kalkanı” projesini benimsemesi ...Ortadoğu’da “Arap Baharı” sürecinin tetiklenmesi.Conference Object Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Bölgesel Çatışmalarda Ürettiği Söylemler: Güney Osetya Savaşı (2008) ve Gazze Savaşı’nın (2008) Karşılaştırmalı Bir Analizi(Siyasi İlimler Türk Derneği, 2023) Güleç, CansuBu çalışmanın amacı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) dönemi dış politikasının söylemler üzerinden nasıl inşa edildiğini temel alan kavramsal çerçeveden hareketle, AKP yönetici elitinin Türk dış politikasında ortak tarihi ve kültürel referanslar üzerinden ürettikleri “düzen kurucu” ve “sorun çözücü” söylemin 2008 yılındaki “Rusya-Gürcistan Savaşı” ile 2008’de “İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği Dökme Kurşun Operasyonu” örnek olayları çerçevesinde nasıl kurulduğunu ortaya koymaktır. Araştırma konusu olarak belirtilen iki ayrı bölgesel çatışmanın seçilmesinin nedeni, aynı dönemlerde birkaç ay arayla ancak birbirlerinden farklı bölgesel coğrafyalarda yaşanan krizlere karşı Türkiye’nin söz konusu söylemlerinin işlerliğinin nasıl yansıtıldığını anlamaya çalışmaktır. Çalışmanın teorik çerçevesini sosyal olgu olarak tanımladıkları dış politikayı dilsel analizler üzerinden inceleyip anlayan Post-Yapısalcılık oluşturmaktadır.3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin izlediği dış politika ile ilgili olarak akademik yazında gerek içerik gerek yöntemsel açıdan farklı perspektiflerle pek çok çalışma yapılmıştır. 2000’lerle birlikte Türkiye, özellikle Davutoğlu terminolojisiyle ifadesini bulan, kendisini “farklı bölgesel kimliklerin ortasında bir ‘merkez ülke’ olarak, güvenlik kaygılarının ötesine geçen, gelişmelere tepki vermekle yetinmeyen, aksine onları yönlendiren aktif bir dış politika izlemesi gereken bir aktör” olarak konumlandırmıştır. 2007 yılından itibaren, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin ilerlemesi yolunda yaşanan sıkıntılarla beraber, dış politikada Türkiye’nin Ortadoğu’ya daha fazla ağırlık vermesiyle “eksen kayması” kavramı doğrultusunda şekillenen pek çok tartışma ortaya konulmuştur.Article Adi Konkordatoda Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava (iik M. 308/b)(Türkiye Barolar Birliği, 2021) Yazıcı, ÇiğdemAlacağı çekişmeli hale getirilen alacaklı, İcra ve İflâs Kanunu’muzun 308/b maddesi hükmüne göre alacağının maddî hukuk hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla konkordatonun tasdiki kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilir. Ayrıca tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Alacaklı süresi içinde dava açmazsa, kendisi için ayrılmış paydan ödeme yapılmasını talep edemez. Bu çalışmada çekişmeli alacaklar hakkında açılacak davanın özellikleri ele alınacaktır.
