Hukuk Fakültesi Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1935
Browse
Browsing Hukuk Fakültesi Koleksiyonu by Publication Category "Sempozyum"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
conference-proceedings.listelement.badge Anayasa Mahkemesinin MK Md. 187 ile İmtihanı: Bir İptal Kararının Gelişimi(İstanbul Aydın Üniversitesi, 2024) Işıntan, PelinEvlenen kadının zorunlu olarak soyadını değiştirmesi ile ilgili düzenlemeler uzun zamandır tartışma konusudur. Bu konuyu düzenleyen eMK md. 153 ve MK md. 187 otuz yıldan fazla bir süredir gündemimizdedir. Avrupa Konseyi’ne üye devletler arasında da bu şekilde zorunlu soyadı değişikliği düzenlemesine sahip tek ülke Türkiye’dir. Nitekim ilk olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülen Ünal Tekeli v. Türkiye davasında kadının evlenmekle soyadını zorunluolarak değiştirmesinin bir insan hakları ihlali olduğu kabul edilerek Türkiye aleyhine tazminata hükmedilmiştir. Bu kararı daha sonra Leventoğlu Abdülkadiroğlu v. Türkiye, Tanbay Tüten v.Türkiye ve Tuncer Güneş v. Türkiye davaları izlemiş ve Türkiye her seferinde mahkum edilmiştir. Ulusal düzeyde de Anayasa Mahkemesi’nin önüne eMK md 153 ve MK md. 187’niniptali talepleri ile gidilmiş fakat bu davalar her seferinde reddedilmiştir. Buna mukabil, bireyselbaşvuru yolunun açılmasıyla birlikte tamamen toplumsal cinsiyet rollerinin kabulüne dayanan buzorunlu soyadı değişikliğinin Anayasa’da yer alan temel ilkelere aykırılık taşıdığına yönelikkararlar verilmeye başlamıştır.Presentation Haber Verme Hakkının Kullanılması (YCGK 2019/12-582 E., 2024/34 K., 24.01.2024 T.)(İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2025) Çınar, Ali Rıza; Çınar, Ali Rızaconference-proceedings.listelement.badge Kamu Görevlilerinin Hesap Verebilirliği Önündeki Yasal ve Fiili Engeller: Güncel Cezasızlık Rejimi(Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi, 2025) Dinçer, HülyaBu çalışma Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi ve Arjantin Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği tarafından 12-13 Aralık 2023'te düzenlenen Cezasızlık Sempozyumu'nda sunulmuş ve bildirinin tam metni Nisan 2025'te Sempozyumun Bildiriler Kitabında yayınlanmıştır. Bildirinin konusu, Türkiye'de kamu görevlilerinin hesap verebilirliği önünde mevcut olan yasal ve fiili engelleri ve sınırları incelemektir.conference-paper-not-in-proceedings.listelement.badge Other Polisin Zor ve Silah Kullanma Yetkisi(2025) Çınar, Ali RızaBook Part Süreklileşen Olağanüstü Halde Hesap Verebilirlik Alanının Daralması ve “Kanuni” Sorumsuzluk Rejimi, “Olağanüstü Rejimlerde İnsan Haklarını Savunmak”, Kamu Hukukçuları Platformu X. Toplantısı Ulusal Sempozyum Tam Metin Bildiri Kitabı(Türkiye Barolar Birliği, 2024) Dinçer, HülyaBu çalışma, 2016’dan bu yana yürütme organının, iç güvenlik ve terörlemücadele politikaları ile OHAL uygulamaları üzerindeki yasal ve yargısal denetimietkisiz hale getirmeyi, bu yolla hesap verebilirlik alanını daraltmayıamaçlayan stratejik müdahalelerini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu incelemeışığında mevcut çalışmanın temel iddiası, Türkiye’de yürütme imtiyazını(executive prerogative) sorgulanamaz ve denetlenemez kılmayı amaçlayankanuni bir sorumsuzluk rejimi inşa edildiğidir. Çalışma Kamu Hukukçuları Paltformu'nun düzenlediği "Olağanüstü Zamanlarda İnsan Haklarını Savunmak" başlıklı ulusal sempozyumda sunulmuş ve sempozyum tam metin bildiri kitabında Temmuz 2024'te yayınlanmıştır.conference-paper.listelement.badge Tüketicinin Sosyal Medya Etkileyicileri Tarafından Yapılan Reklamlara Karşı Korunması(2025) Pelin Işıntan, İhsan Gülçin; Işıntan, PelinSosyal medyanın hayatlarımızda işgal ettiği yer giderek arttıkça bu mecranın tüketicilere ulaşmak için yeni bir kanal olarak kullanımı da artmıştır. Geleneksel medya kanallarına nazaran tüketiciyle daha mikro düzeyde iletişim sağlama imkanı veren sosyal medyada çeşitli yöntem ve teknikler kullanılarak mevcut ve müstakbel tüketicilerin ilgisini çekmek mümkün hale gelmiş ve hatta “içerik üreticisi” olarak ifade edilen yeni bir meslek kendisini kabul ettirmiştir; zira her sosyal medya kullanıcısı aynı zamanda kullanılan sosyal medya aracının türüne göre yazılı, görsel veya işitsel içerikler üreterek bunu diğer kullanıcılar ile paylaşabilmektedir. Her ne kadar pazarlama ve reklam faaliyetlerinde toplum tarafından tanınan kişilerin şöhretinden yararlanmak bilinen bir yöntem olsa da, sosyal medya etkileyicileri ya da influencer olarak tabir edilen kişilerin yer aldıkları faaliyetler geleneksel reklam faaliyetlerine nazaran farklılıklar içermektedir. Bu kişiler, bilinen anlamda ünlüler olabileceği gibi sadece sosyal medya kullanıcıları arasında belli bir şöhrete sahip içerik üreticileri de olabilir. Sosyal medyada yüksek takipçi sayısına sahip ve takipçileriyle sanal da olsa kurduğu ilişki nedeniyle onları belli bir davranışa yönlendirme hususunda özel bir etkiye sahiptir. Bahsi geçen takipçiler samimiyetine inandıkları, güvendikleri ve bazen de özendikleri bu kişilerin gittiği, gezdiği yerleri, kullandıkları ürünleri, yiyip içtikleri mekanları sosyal medyada an be an takipte oldukları için çoğu zaman bir tanıtım faaliyetine maruz kaldıklarını bile fark edemeyebilirler. Bu nedenle sosyal medyadaki bu faaliyetlerin kontrol altına alınması ve tüketicilere özel bir korunma sağlanması zorunlu ve bir o kadar da zorludur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 61. maddesinde ticari reklamın tanımını vermiş ve Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği de reklamın tüketici tarafından reklam olarak algılanması gereğinin altını çizmiştir. Ancak, reklam faaliyetinin zorunlu bir unsurunu teşkil eden ayırt edicilik sosyal medya etkileyicilerinin yaptıkları faaliyetlerdeki en sorunlu unsurdur ve bu bağlamda örtülü reklam yasağına özellikle dikkat edilmelidir. Bu nedenle 4.5.2021 tarih ve 309 sayılı Reklam Kurulu Kararına dayanan ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılan Sosyal Medya Etkileyicileri Tarafından Yapılan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Hakkında Kılavuz’da konu ayrıca ele alınmış ve her bir sosyal medya aracında tüketicinin reklama maruz kaldığını anlayabilmesi için yapılması gerekenler özel olarak açıklanmıştır. Çalışmamızda tüketicinin sosyal medya etkileyicilerinin faaliyetlerine karşı korunması bakımından mevzuat hükümlerinin öngördüğü düzen ve korumanın yeterliliği incelenecektir.
