TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1927
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection by WoS Q "N/A"
Now showing 1 - 20 of 114
- Results Per Page
- Sort Options
Article 2019 Yılında Türk Dış Politikasının Manevra Alanı Genişleyebilir(BİLGESAM, 2019) Kibaroğlu, MustafaBu yazımızda, Türkiye’nin ABD, Rusya, AB ve İran ile olan ilişkilerinde hassas bir denge yakalaması yoluyla, dış politika ve güvenlik konularında kendini daha avantajlı bir konuma getirmesine katkı yapabilecek siyasi, iktisadi ve askeri unsurları ele alacağız.Article A Bibliometric Analysis of Greenwashing and Firm Value(2025) Öz, Merve; Alagöz, Hilal Merve; Menderes, Cansu KorkmazPurpose – Greenwashing, traditionally a marketing concept, has gained increasing relevance in economics, finance, accounting, and law. As a result, bibliometric analyses on greenwashing have attracted growing scholarly interest. This study conducts a bibliometric analysis of the literature on greenwashing and firm value, identifying key trends, productive countries, institutions, influential authors, and collaborative networks while examining the relationship between greenwashing and firm value. Design/methodology/approach – Data were collected from the Web of Science (WoS) database through systematic searches. The analysis includes 473 publications from 2003 to 2024 in disciplines such as environmental sciences, business, management, finance, communication, and ethics. Among these, 170 studies explicitly address both greenwashing and firm value. Results – The findings indicate a substantial increase in research output, particularly after 2020, with nearly 50 publications per year by 2023. Sustainability, performance evaluation, and transparency emerge as dominant themes. While China leads in research output, European countries exhibit higher collaboration rates. Influential authors, such as Li W and Zhang D, and leading journals, including the Journal of Business Ethics, have significantly shaped the field. Thematic developments indicate a shift from management-centered discussions to a stronger emphasis on sustainability and financial performance. Discussion – The study provides theoretical and practical insights into the impact of greenwashing on firm value, offering implications for managers, stakeholders, policymakers, and researchers. While greenwashing remains a relatively new research area, its scholarly attention is expanding rapidly. This study contributes by examining both greenwashing and its financial implications, particularly how stakeholders perceive greenwashing and its effects on firm value.Article A Comparative Analysis on the Relationship Between Institutional Environment and Entrepreneurship in Emerging Economies(2018) Karadağ, HandeInstitutional environment plays an important role in the quality and nature of entrepreneurial activities and the development of entrepreneurship ecosystem. The aim of this research is to evaluate institutional factors of selected emerging markets with Global Entrepreneurship and Development Index data. Findings of the study indicate that Turkey has one of the lowest scores among other emerging markets for the institutional variable of staff training and also has comparably low scores in venture capital, business strategy, and technology transfer. Results of the study show that except South Korea, all the selected economies have scored low on the institutional variable of gross domestic expenditure on research and development as a percentage of the gross domestic product. The study is expected to make valuable contributions to the literature with its novel approach of using comparative Global Entrepreneurship and Development Index scores for analyzing the institutional environment and entrepreneurship relationship in emerging economies.Article Adi Konkordatoda Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava (iik M. 308/b)(Türkiye Barolar Birliği, 2021) Yazıcı, ÇiğdemAlacağı çekişmeli hale getirilen alacaklı, İcra ve İflâs Kanunu’muzun 308/b maddesi hükmüne göre alacağının maddî hukuk hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla konkordatonun tasdiki kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilir. Ayrıca tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Alacaklı süresi içinde dava açmazsa, kendisi için ayrılmış paydan ödeme yapılmasını talep edemez. Bu çalışmada çekişmeli alacaklar hakkında açılacak davanın özellikleri ele alınacaktır.Article Adın Ne Değeri Var? Evliliğin Kadının Soyadına Etkisi(Legal Hukuk, 2017) Başoğlu, BaşakTürk pozitif hukukunda ailede ad birliğini sağlama amacıyla ortak soyadı olarak kocanın soyadı belirlenmiş, buna bağlı olarak hem evlenen kadının hem de evlilik içinde dünyaya gelen çocuğun aile soyadı olarak belirlenen kocanın/babanın soyadını taşıyacağı düzenlenmiştir. Bir başka deyişle Türk hukukunda kadının soyadı evlilik ile değişerek kocasının soyadına, dolayısıyla onun soyuna, kimliğine, statüsüne tabi kılınmıştır. Ancak bu düzenleme oldukça tartışmalıdır ve hatta bu ilk derece mahkemelerinin, Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin ve hatta İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarına konu olmuştur. Söz konusu yargı kararları ışığında durum daha da tartışmalı bir hal almıştır. Şüphesiz evliliğin kadının soyadına etkisine ilişkin tüm sorunların ve tartışmaların çözümü pozitif hukukun değiştirilmesinden geçeceğinden bu çalışma ile amaçlanan olası bir pozitif hukuk değişikliğine ışık tutmaktır.Article Adli Para Cezasının Bireyselleştirilmesinde Bir Gün Karşılığı Para Miktarından Kaynaklanan Sorunlar(Seçkin Yayıncılık, 2016) Çınar, Ali RızaPara cezası, suç karşılığı olarak yasada öngörülen sınırlar arasında belirlenerek, hükümlüden alınan bir miktar paranın, yasanın belirlediği yere (devlet hazinesine) ödenmesidir.Para cezası en eski cezalardandır. Bölünebilmesi nedeniyle para cezaları, bireyselleştirmeye çok yatkın bir ceza türünü oluşturmaktadır. Adli hata durumunda onarımı olanaklıdır. Para cezasının olumsuz nitelikleri de bulunmaktadır. Para cezası, ekonomik durumları birbirinden farklı insanlarda çok değişik etkiler yapar. Böylece de cezalarda yasallık ve eşitlik ilkesine aykırı sonuçlar doğurur. Çağdaş ceza hukukunda, bu sakıncaları giderici sistem ve yöntemler saptanarak uygulanmaktadır.Para cezalarının belirlenmesinde 765 sayılı Türk Ceza Yasası klasik sistemi benimsemişti. Bu sistemde yargıca alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirleme konusunda takdir yetkisi verilmişti. Klasik para cezası sistemine yönelik olarak bu sistemin eşitlik ilkesine uygun olmadığı zengin ve yoksul hükümlüler üzerinde aynı etkiyi göstermediği ileri sürülmüştür. Ayrıca bu sisteme yönelik önemli bir eleştiri ise yüksek enflasyon nedeniyle Türk parasının değerindeki düşmeden dolayı zaman içerisinde para cezasının caydırıcılığını yitirmesiydi.Bu sakıncaları gidermek amacıyla Türk hukukunda yeni 5237 sayılı Türk Ceza Yasası'yla gün para cezası sistemine geçilmiştir. Türk Ceza Yasası'nda adli para cezasını düzenleyen hükümle ilgili gerekçede, "Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir" denilmektedir. Bundan dolayı da ödeme gücü olan kişi üzerinde etkisi olmayan, ödeme gücü olmayanın ise sonuçta yine infaz kurumuna gönderilmesini sonuçlayan "klasik para cezası" sisteminden vazgeçilerek, "gün para cezası" sistemine geçildiği belirtilmektedir.Türk Ceza Yasası'nın "Adli Para Cezası" ile ilgili hükmün gerekçesinde açıklananlara katılıyoruz (m.52). "Gün para cezası" sisteminin benimsenmesi de yerindedir.Ancak "bir günün parasal miktarı" için öngörülen alt ve üst sınırlara göre, gerekçede açıklananların gerçekleştirilme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü Yasamızda, bir gün karşılığı birim para cezasının üst sınırının parasal miktarının alt sınırın beş katı olarak düzenlendiğini görmekteyiz. Halbuki alt ve üst sınırlar arasında oran (makas) arttıkça, para cezasının bireyselleştirilmesi, bölünebilmesi daha olanaklı duruma gelecektir. Ayrıca enflasyon nedeniyle para değerindeki düşmeden dolayı kaynaklanacak sakıncalar da önlenmiş olacaktır. Böylece cezanın genel ve özel önleme etkisi de gerçekleştirilecektir.Gerekçede açıklananların gerçekleşebilmesi ve çalışmamızın konuyla ilgili bölümlerinde ayrıntılı olarak açıkladığımız sorunların yaşanmaması için "bir günün parasal miktarının" yasadaki alt sınırı mümkün olduğunca az, üst sınırı ise yüksek öngörülmelidir.Article Aile Hukukunun Özellikleri, İlkeleri ve Gelişimi(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2016) Kapancı, Kadir Berk; Serozan, Rona; Başoğlu, BaşakAile Hukuku, sağlıklı ve huzurlu bireyler arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda müdahalenin mümkün olduğunca az olması gereken “minimalist” bir hukuk dalıdır. Bununla birlikte, Aile Hukuku ilişkilerin ve özellikle ailedeki zayıf bşireylerin korunması gerektiğinde de müdehale kaçınılmazdır.Article An Analytic Look at a Language Course Design Model(2017) Mutlu, Gülçin; Ece SarıgülThis study aims to qualitatively examine and elaborate on the characteristics of the course design model devised by Graves (2000). Drawing upon the traditional components and principals of instructional design, Graves' course design model is innovative or different in that it has been more specially developed for language course design purposes and thus is believed to be more suited to the nature of language courses with its consideration of the main elements or characteristics of language teaching and learning processes. This descriptive study centers upon the seven main examination criteria, which are in fact the main procedures as suggested by Graves (2000). These are a) defining context, b) conceptualizing content, c) organizing the course, d) formulating goals and objectives, e) assessing needs, f) developing materials and finally g) designing an assessment plan. In this essence, each criterion was first introduced and explained in detail before the researchers extend their critical outlook into the functionality and practical use of the relevant steps and strategies recommended by Graves (2000). This critical analysis and review on the Graves' course design model revealed that the model employs the traditional components of the ADDIE generic and lends itself well also to be used in the other disciplines other than foreign languages. The final part of this report will provide suggestions as regards the potential application of the model specifically in English language curriculum development and more broadly in the curriculum and course development procedures pertaining to other discipline areas.Article Art Arda Teslimli Satış Sözleşmelerinde Satıcının (borçlu) Temerrüdüne Bağlı Sonuçlar(2016) Kapancı, Kadir BerkArt arda teslimli satış sözleşmesi, satıcının satış konusu mala ilişkin borcunu birden fazla defada ve birbirini izleyen farklı ifa zamanlarında olmak üzere ayrı ayrı gerçekleşecek teslimatlar dairesinde ifa etmesini öngörür. Bu sözleşme duruma göre dönemli veya sürekli mahiyette olabilir. İlgili sözleşme yapıları dahilinde satıcının bir veya birden fazla teslim borcunda temerrüde düşmesi halinde nasıl bir uygulama yapılacağı aydınlatılmalıdır. Duruma göre farklı olasılıklar söz konusu olabilecektir, her bir somut durum ayrı ayrı ele alınmalıdır. İşbu çalışma, farklı yapılarda ortaya çıkabilecek art arda satış sözleşmelerinde satıcının temerrüdüne bağlı sonuçları ayrıntılarıyla ele almayı hedeflemektedir.Article Awareness of Misconceptions in Science and Mathematics Education: Perceptions and Experiences of Pre-Service Teachers(Ahi Evran Üniversitesi, 2017) Birgili, Bengi; Mesutoğlu, CananThis study aimed to reveal elementary science and mathematics pre-service teachers’ perceptions and experiences on misconceptions. To what extent pre-service teachers are aware of students’ misconceptions, and what they experienced about identifying and working with misconceptions were of interest for this study. Semi-structured interviews were conducted with 11 pre-service teachers from elementary science education and mathematics education programs. The results revealed that pre-service teachers had awareness on nature of misconceptions while having difficulties in providing more concise definitions of misconceptions. The misconceptions were mostly realized while giving additional examples compared to students’ explanation during teaching learning process. Another finding showed pre-service teachers believed that misconceptions might lead to academic underachievement, can have impact on other topics, can create negative symptoms of psychology, and classroom management problems. The findings were further structured into a SWOT analysis framework that can help future researchers.Article Bağışlananın Bağışlayandan Önce Ölmesi Halinde Bağışlama Konusunun Bağışlayana Geri Dönmesi (dönüşü) Şartını İçeren Bağışlama (tbk M.292)(Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2021) Kapancı, Kadir BerkBağışlananın bağışlayandan önce ölmesi halinde bağışlama konusunun bağış-layana geri dönmesi (dönüşü) şartını içeren bağışlama, özel olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 292. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen bağışlama, öğretide geniş anlamda ölüme bağlı bağışlama başlığı altında değerlendirilmektedir. Bağışlama konusu bir taşınmaz veya taşınmaz üzerinde kurulan bir ayni hak olduğunda, bu konuda tapu siciline aynı zamanda şerh düşülebilmesi imkânı da yine aynı madde dahilinde kabul edilmektedir. Yalnız sözü edilen türden bir bağışlama söz konusu olduğunda, şartınborçlandırıcı işlem için mi yoksa hem borçlandırıcı işlem hem tasarruf işlemi için mi öngörüldüğü ve buna bağlı olarak da maddede imkân tanınan şerhin hukuki niteliği ciddi tartışmalara konu olmuştur. Çalışmamızın amacı, bu tartışmalı konuyu, ileri sürülen farklı yaklaşımları da gözeterek ele almak ve buradan hareketle yeni bir yaklaşımda bulunmaktır.Article Bedelli Askerlikte Son Durum(Terazi Hukuk Dergisi, 2020) Akyiğit, ErcanMuvazzaf askerlik ve onun bir görünüm biçimi olan bedelli askerlik çalışanlar için önemli bir problem olarak görülür. Eskiden dönem kamuoyunun da etkisiyle çalışanlar bedelli askerlik imkam 7179 sayılı Yasa ile yeni ve sürekli bir görünüm kazanmıştır 7179 sayılı Yasa kapsammda bedelli askerlik ve bunun işçi olarak çalışanların kıdem tazminatı durumuna etkisi bu çalışmada ele alınmıştır.Article Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 2Between a Rock and a Hard Place: How To Make Sense of Turkey’s S-400 Choice(SETA Foundation, 2020) Kibaroğlu, MustafaWith the wrap-up of the S-400 deal with Russia in December 2017, critics argue that Turkey is caught between a rock and a hard place due to the adamant opposition of its NATO allies, the United States in particular, which has threatened Ankara with imposing severe sanctions. Would this be the correct representation of the situation at hand? Does it make any sense for Turkey to engage Russia, an archrival nation, to enhance the security of the country? Is the S-400 deal worth the risk of alienating the allied nations whose projected sanctions may have wide-ranging political, economic and military repercussions? With these questions in mind, this paper will try to shed light on the specifics of the S-400 deal that make one think that it may indeed make sense for Turkey to bear the brunt of engaging Russia. In the same vein, the paper will assess the impact of the S-400 deal on Turkey’s defense industries. The paper will also present the author’s conception of the current “international political non-order” as an underlying factor behind the deal. Finally, the paper will suggest that the S-400 deal must be approached from a wider perspective so as to grasp the extent of the service it has done in bolstering Turkey’s military-industrial complex. © 2020, SETA Foundation. All rights reserved.Article Bilgi Alma Davasında Hakimin Rolü(Bahçeşehir Üniversitesi, 2021) Özcanlı, Fatma BerilAnonim ortaklık yönetiminin yönetim organı vasıtasıyla gerçekleştirilmesi, anaonim ortaklıklar hukukuna hakim ilkeler temelinde pay sahibinin yönetime yabancı oluşu, özden organ ilkesinin kabul görmediği bu sistemde ortak olmanın şirket yönetiminde söz sahibi olmak sonucunu doğurmayışı, ...Research Project Bilinçli-farkındalık (mindfulness) Temelli Psiko-eğitim Programının Öğrencilerin Matematik Kaygısı, Tutumları ve Öz Yeterlikleri Üzerindeki Etkisi(TÜBİTAK, 2017) Aydın, Utkun; Aydın, Utkun; Atalay, Zümra; Taylan, Rukiye Didem; Bulgan, Gökçe; Bulgan, Gökçe; Özgülük, S. Burcu; Bulgan, Gökçe; Özgülük, S. BurcuBu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin matematik kaygılarını azaltmak, özyeterliklerini artırmak ve matematik dersine karşı olan tutumlarını olumlu yönde geliştirmek amacıyla hazırlanmış olan bilinçli-farkındalık temelli psiko-eğitim programının etkililiğini test etmektir. Araştırmanın katılımcıları 11-13 yaş aralığındaki beşinci, altıncı ve yedinci sınıf öğrencilerinden oluşmuştur. Araştırma 3 basamakta gerçekleştirilmiştir. Çalışma 1, Bilinçli Farkındalık-Temelli Özyeterlik Ölçeği-Yenilenmiş (BFTÖÖ- Y) versiyonunun Türkçe’ye adapte edilmesi ile ölçeğin, öğrencilerin bilinçli-farkındalık temelli öz-yeterlik düzeylerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Çalışma 2’de ise, değişkenler arası teorik ilişkiler araştırılmıştır. Bilinçli-Farkındalık Ölçeği, Matematik Tutum Ölçeği, Matematik Kaygısı Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri Kaygı Altölçeği ve BFTÖÖ- Y kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, bilinçli-farkındalık düzeyi arttıkça kaygı ve matematik kaygı düzeyi azalmakta; bilinçli-farkındalık temelli özyeterlik düzeyi artmakta ve matematiğe yönelik tutumlar olumlu yönde gelişmektedir. Bilinçli-farkındalık temelli özyeterlik arttıkça, matematik tutumu olumlu yönde gelişmekte; matematik kaygı düzeyi azalmaktadır. Matematik kaygısı arttıkça, matematik tutumu olumsuz yönde gelişmekte, genel kaygı düzeyindeki artış matematik kaygısını arttırmaktadır. Kaygı düzeyi arttıkça matematik tutumu olumlu yönde gelişmektedir. Çalışma 3 kapsamında ise bilinçli farkındalık temelli psiko- eğitim programı öğrencilerinin matematik kaygısı, matematik tutumları ve özyeterlikleri üzerindeki etkisi test edilmiştir. Yapılan ön test- son test karşılaştırmaları sonucunda, deney grubunun bilinçli farkındalık düzeylerinin arttığı bilinçli farkındalık-temelli özyeterlik düzeylerinin ise hafif düzeyde arttığı tespit edilmiştir. Son test puanları açısından değerlendirildiğinde, deney grubunun matematik kaygı düzeyinin azaldığı, matematiğe yönelik olumlu tutum düzeylerinin arttığı, kontrol ve plasebo gruplarının ise matematik kaygı düzeylerinde çarpıcı bir değişim olmazken matematiğe yönelik olumlu tutum düzeylerinin arttığı tespit edilmiştir. Bu bulgular sonuç raporunda ilgili alan yazını ile ilişkilendirilerek tartışılmış ve uygulama açısından programın etkililiği değerlendirilmiş, gelecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.Article Citation - Scopus: 7Bilinçli-farkındalık Temelli Öz-yeterlik Ölçeği-yenilenmiş (bföö-y): Türkiye Uyarlama Çalışması(2017) Taylan, Rukiye Didem; Bulgan, Gökçe; Atalay, Zümra; Aydın, UtkunBu araştırmanın amacı, Cayoun, Francis, Kasselis ve Skilbeck (2012) tarafından geliştirilen "Bilinçli- Farkındalık Temelli Öz-yeterlik Ölçeği-Yenilenmiş"i (Mindfulness-Based Self Efficacy Scale-Revised) Türkçe'ye uyarlayarak geçerlik ve güvenirliğini araştırmaktır. Özgün ölçek İngilizce'dir ve altı boyutta toplam 22 maddeden oluşan beşli likert tipi bir ölçme aracıdır. Uyarlanan Türkçe form iki farklı devlet okulunun 5., 6. ve 7. sınıflarında okuyan 713 öğrenciye uygulanmıştır. Tüm ölçek (?= .72) ve ölçeğin Duygu Düzenleme (?= .73), Duygusal Denge (?= .68), Sosyal Beceriler (?= .65), Sıkıntı Tahammülü (?= .62), Sorumluluk Alma (?= .61) ve Kişilerarası Etkenlik (?= .65) alt boyutları için Cronbach Alfa içtutarlık katsayıları her bir alt boyutta yer alan düşük madde sayısı göz önüne alındığında kabul edilebilir seviyededir. Ayırt edici geçerlik analizleri kız ve erkeklerin bilinçli-farkındalık temelli öz-yeterlik ortalama puanları arasında anlamlı bir fark olmadığını gösterirken sınıf düzeyi açısından anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir. Analiz sonuçları, Türkçe'ye uyarlama çalışması gerçekleştirilen bu ölçeğin öğrencilerin bilinçli-farkındalık temelli öz-yeterlik düzeylerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Sonuçların kuramsal ve yöntemsel uygulamaları tartışılmıştırArticle Bir Yıldan Uzun Süreli Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Kira Bedelinin Türk Lirası Üzerinden Belirlenmesinde Tbk M. 344 F.1 C. Son'un Yorumlanması(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2015) Kapancı, Kadir Berk6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa göre konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde kira süresi bir yıl olabileceği gibi bir yıldan uzun süreli de olabilir. Bir yıllık kira sözleşmeleri, bir yıllık sürenin bitiminden on beş gün önce yalnızca kiracının fesih beyanı ile sona erdirilebilir. Aksi takdirde sözleşme bir yıllığına uzar. Söz konusu durumda kiraya verenin bu zorunlu uzatma karşısında menfaatlerinin denkleştirilebilmesi için kira bedeli yeniden tespit edilecektir. TBK m. 344 f.1, Türk Lirası üzerinden kararlaştırılmış olan kira bedelinin uzama döneminde ne kadar olacağının tespitinde uygulanacak kıstasları belirtmektedir. Bunun yanında TBK m. 344 f.1 c.son hükmü, söz konusu düzenlemenin bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağını belirtmektedir. Çalışma, öğretideki görüşler ışığında bu son hükmün nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı açıklamalar içermektedirArticle Biyomalzemelerin Akustik ve Mekanik Özelliklerinin Arastırılması(2020) Genç, Garip; Körük,HasanBu proje kapsamında, jüt lifleri ve çesitli luffa lifleri kullanılarak, farklı kalınlıklarda reçinesiz (hiçbir reçine kullanılmayan) homojen ve hibrit jüt ve luffa yapılar ve yine farklı kalınlıklarda ve farklı lif/reçine oranlarında reçineli homojen ve hibrit jüt ve luffa yapılar üretilerek, bu yapıların akustik ve mekanik özellikleri ile ilgili kapsamlı bir resmin ortaya konulması hedeflenmistir. Bu kapsamda kullanılan yöntemler/sonuçlar su sekildedir: (i) Akustik testler için farklı kalınlıklarda hem reçinesiz hem de farklı lif/reçine oranlarına sahip reçineli homojen ve hibrit numuneler üretilmistir. Empedans tüp yöntemi kullanılarak bu akustik numunelerin ses yutma ve ses iletim kaybı gibi akustik özellikleri deneysel olarak belirlenmistir. Homojen ve hibrit kompozit yapıların akustik performansları karsılastırılmıstır. Sonuçta, kalınlık ve lif/reçine oranın bu yapıların akustik özellikleri üzerindeki etkisi ortaya konulmustur. (ii) Farklı frekans aralıkları için kalınlıgın ve lif/reçine oranının bir fonksiyonu olarak ölçülen akustik verilere egriler uydurularak, malzemelerin akustik özelliklerini belirlemeye yönelik basit ampirik modeller ortaya konulmustur. Dahası, malzemelerin ses yutma katsayıları Delany-Bazley ve Johnson- Champoux-Allard gibi teorik modeller kullanılarak tahmin edilmis ve sonuçlar deneysel sonuçlarla karsılastırılmıstır. Benzer sekilde, numunelerin ses iletim kayıpları teorik olarak hesaplanmıs ve deneysel sonuçlarla karsılastırılmıstır. Sonuçta, bu yapıların tasarımında akustik amaçla kullanılabilecek ampirik ve teorik modeller ortaya konulmustur. (iii) Titresim testleri için farklı kalınlık ve lif/reçine oranlarına sahip reçineli homojen ve hibrit numuneler üretilmis, üretilen bu yapılar üzerinde akustik ve yapısal frekans tepki fonksiyonları ölçülmüs ve aynı yapıların teorik modellerinden yararlanılarak malzemelerin elastik ve sönüm gibi mekanik özellikleri belirlenmistir. Homojen jüt ve luffa kompozit yapıları hem izotropik varsayılarak hem de bu yapıların yöne baglı elastik özelliklerinin olması durumu dikkate alınarak modellenmislerdir. Sonuçta, kalınlık ve lif/reçine oranın mekanik özellikler üzerindeki etkisi ortaya konulmus ve pratikte bu yapıların tasarımı için kullanılabilecek bazı yaklasımlar ortaya konulmustur.Article BM Güvenlik Konseyi Listeleri ve İç Hukukta Terör Örgütünün Tespiti(2025) Akyürek, GüçlüTerörle mücadele kapsamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, gerçek kişi ve kurumları listeleyerek yaptırımlar uygulanmasına karar vermekte, üye devletler de bunu uygulamakla yükümlü kılınmaktadır. Öte yandan bir üye devlette, Türkiye’de, yargı yerlerinin bir örgütün terör örgütü olup olmadığını belirlerken söz konusu listeleri nasıl değerlendirmeleri gerektiği tartışılmalıdır. Bu çalışmada öncelikle listelerin hukuksal altyapısı ve gelişimi, sonrasında da temel ceza yargılaması ilkeleri ve Yargıtay kararları ışığında, bir terör örgütünün varlığı belirlenirken, adı geçen listelerin ispat gücü ele alınmaktadır.Article Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Dairelerince Verilen Sonkararlara/hükümlere Karşı Temyiz Yasayolu(2016) Çınar, Ali RızaBu çalışmada ki inceleme konusu, Ceza Yargılaması Hukukunda yer alan bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerince istinaf incelemesi sonunda verilen sonkararlara/hükümlere karşı başvurulan yasayollarından "temyiz yolu"dur. Bu nedenle,5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının "temyiz yolunu" düzenleyen hükümler inceleme kapsamını oluşturmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılması bakımından özellikle 5271 sayılı (yeni) Ceza Yargılaması Yasası ile 1412 sayılı (eski) Ceza Yargılaması Yasasının "temyiz yoluna" ilişkin hükümleri birlikte karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu arada, Ceza Yargılaması Yasamızın kaynağını oluşturan Alman Ceza Yargılaması Yasasıyla karşılaştırmalı bir çalışma yapılmaya çaba gösterilmiştir. Çalışmamız, bir giriş, üç ana bölüm ve bir sonuç kısmından oluşmaktadır. Birinci bölümde, önce "temyiz" kavramının tanımı yapılarak, "temyiz yolu" hakkında temel bilgiler verilmiştir.
