TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1927
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 174
- Results Per Page
- Sort Options
Article Die Naturrechtsrenaissance in Deutschland nach 1945 in ihrem Historischen Kontext - Mehr als nur eine Rechtsphilosophische Randnotiz?(2013) Arndt Künnecke; 04.04. Department of Political Science and International Relations; 04. Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences; 01. MEF University…Article Kent Mekanında Mikro Özgürlük Alanları(2014) Arda İnceoğlu; Tuğçe Şahin; 03.01. Department of Architecture; 03. Faculty of Arts Design and Architecture; 01. MEF UniversityBu makalede bir bölümü sunulan çalışmanın amacı, bir kentli olarak kentteki mevcudiyetimizi, kent mekanının mekansal ve yaşantısal olasılıklarının keşfini ve mevcut düzen ve yaşantıya alternatif olarak üretilen mekanları anlamaktır. Bunun yanı sıra, kentlinin gündelik eylemleri sırasında kentte keşfettiği mekanlarla birlikte, ürettiği mikro mekanlara odaklanılmaktadır. Çalışmada, İstanbul ve Ankara şehirlerinden konuya örnek teşkil edecek durumlar ile bir envanter oluşturma yol gidilmiştir. Oluşturulan envanterde yedi katman bulunmaktadır. Bu katmanlar mikro özgürlük alanının kullandığı kent mekanı, nasıl bir alternatif kullanım (kullanım saptırma) ortaya koyduğu, bunu yaparken hangi eylemi kullandığı, aktörlerin kimler olduğu, eylemin anlık ya da sürekli olup olmadığı ve eylemin gerçekleştirme biçiminin planlı ya da kendiliğinden gelişmesi şeklindedir. Bu makalede ise, envanterdeki İstanbul örneklerine odaklanılarak, `mikro özgürlük alanları’ ile ne anlatılmak istendiği, İstanbul’da bu kavrama denk düşen alternatif kullanımların neler olduğu, kent mekanları ve bu alternatif mekanların kent hafızasına nasıl yerleştiği üzerinde durulmaktadır. Envanterdeki yedi katman ile beraber her örneğin mekan, zaman, kullanım ve eylem katmanlarında nasıl yeni durumlar oluşturduğu birlikte görülmektedir.Article İnsan Üzerinde Deney Suçu (tck M.90) ve Klinik Araştırmalar Etik Kurulları(Seçkin Yayıncılık, 2014) Akyürek, Güçlü; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityBu çalışmada, insan üzerinde deney suçu ile bağlantılı olarak klinik araştırmalar etik kurulları ele alınmıştır. Genel olarak açıklanan söz konusu suçun oluşmaması için aranan hukuka uygunluk nedenlerinden olan Etik Kurul onayının, nasıl bir kurul tarafından ve ne şekilde verilebildiği ortaya konmuş, olası sorunlara cevap aranmıştır.Article İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Tabor – Polonya Kararı (2006)(Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014) Karacaoğlu, Emine; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityAdli yardım ve adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla yapılan bir başvuruda İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin ilgili yargı yerlerinin adli yardım taleplerine ilişkin yaklaşımların adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine ilişikin hakemli karar çevirisi.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 3The Importance of Rural, Township, and Urban Life in the Interaction Between Social and Emotional Learning and Social Behaviors(EDAM (Educational Consultancy and Research Center), 2014) Kıyar, Fatma; Totan, Tarık; Atalay, Zümra; Deniz, M. Engin; 06.01. Department of Guidance and Psychological Counseling; 06. Faculty of Education; 01. MEF UniversityWhether an individual lives in a rural or urban setting may have direct impact on a wide variety of psychological patterns adopted by students. In this study, the effects of positive and negative social behaviors on the relationship between social and emotional learning needs and skills gaps of students who reside in both rural and urban areas have been examined. The participants of this research consist of 348 female and 319 male students, forming a total of 667 middle school students living in the province of Çanakkale, Turkey as well as in its surrounding areas. The Matson Social Skills Evaluation Scale, the Social-emotional Learning Scale, the Social and Emotional Learning Skills Scale, and personal information form were used to collect data for this research. The Baron and Kenny’s approach and the Sobel test were followed during the examination of the model created in the data analysis process. The mediator test examined the effects of positive and negative social behaviors in relationship to students’ level of social and emotional learning needs and social and emotional learning skills. As a result of this test, it was found that both positive and negative social behaviors exert partial mediation effects over students living in rural and urban areas of the province of Turkey researched.Article Gönüllü Vazgeçme Düzenlemesi Gerekli Midir?(Yeditepe Üniversitesi, 2014) Akyürek, Güçlü; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityBu çalışmada Ceza Hukuku’ndaki gönüllü vazgeçme kurumu ele alınmaktadır. Kurumun amacı ve koşulları, karşılaştırmalı hukukla birlikte sunulduktan sonra mevcut teşebbüs ve iştirak maddelerinin ve kurumun temelinin ışığında, ayrı bir gönüllü vazgeçme düzenlenmesine neden gerek olmadığı açıklanıııaktadır.Article Dağlık Karabağ Sorunu: Ermenistan için Çözümsüz Çatışma Olmasının Nedenleri(Milli Savunma Üniversitesi, 2015) Güleç, Cansu; 04.04. Department of Political Science and International Relations; 04. Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences; 01. MEF UniversityThe conflict between Armenian and Azerbaijan around Nagorno-Karabakh was violent between 1988 and 1994. Nevertheless, Nagorno-Karabakh dispute is regarded as one of the frozen conflicts, which has been witnessed for many years. In order to stop and contain the conflict, other states and international organizations advocated peaceful settlement. However, the problem went through a number of phases and has not reached a final solution despite of many years of negotiation under the auspices of the OSCE Minsk Group. In this context, the objective of this paper is to understand the main impeding factors that prevent peaceful resolution and establishment of a long-lasting peace for Armenia. As a framework to analyze the case of Armenia-Azerbaijan dispute over Nagorno-Karabakh, this paper uses the "constructivist theory", which explains national histories and identities as fluid, evolving, and formed over time, and which claims that it is mainly social relationships between agents, structures, and institutions that can lead to ethnic conflicts. Contrary to the primordialist approach, which treats ethnic groups as concrete and independent entities that exist inherently, the explanation of intractability within a constructivist framework constitutes the main difference. In view of this, government policies are also constructed according to interstate perceptions, expectations and the concepts developed towards themselves and others. As a result, rather than only including one-dimensional "ancient hatred" paradigm; "the problem of security", "image of enemy", "other countries" involvement with having interests in the region", and most importantly "internal politics" can be regarded as the contributors to intractability for Armenia.Article Bir Yıldan Uzun Süreli Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Kira Bedelinin Türk Lirası Üzerinden Belirlenmesinde Tbk M. 344 F.1 C. Son'un Yorumlanması(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2015) Kapancı, Kadir Berk; 05. Faculty of Law; 01. MEF University6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa göre konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde kira süresi bir yıl olabileceği gibi bir yıldan uzun süreli de olabilir. Bir yıllık kira sözleşmeleri, bir yıllık sürenin bitiminden on beş gün önce yalnızca kiracının fesih beyanı ile sona erdirilebilir. Aksi takdirde sözleşme bir yıllığına uzar. Söz konusu durumda kiraya verenin bu zorunlu uzatma karşısında menfaatlerinin denkleştirilebilmesi için kira bedeli yeniden tespit edilecektir. TBK m. 344 f.1, Türk Lirası üzerinden kararlaştırılmış olan kira bedelinin uzama döneminde ne kadar olacağının tespitinde uygulanacak kıstasları belirtmektedir. Bunun yanında TBK m. 344 f.1 c.son hükmü, söz konusu düzenlemenin bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağını belirtmektedir. Çalışma, öğretideki görüşler ışığında bu son hükmün nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı açıklamalar içermektedirArticle Satıcının Satış Konusuyla İlgili Olarak Verdiği (saf) Garanti Taahhütleri(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2015) Kapancı, Kadir Berk; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversitySatış konusu malın niteliklerinin sözleşmeye uygunluğu, alıcı açısından büyük bir önem taşır. Öyle ki alıcı satış sözleşmesiyle malın mülkiyetini kazanmanın yanı sıra malın tahsis edileceği amaca uygunluğunu da bizzat gözetir. Satış konusunun niteliksel aksaklıklar içermesi ise, alıcının istediği amaca ulaşmasına önemli bir engel oluşturur. Bu nedenle belirtilen türden aksaklıkların meydana gelme rizikosu, kanun koyucu tarafından özel olarak teminat altına alınmış; satış konusunun, kanunun belirlediği şartlarla, sözleşmeye aykırı olarak kararlaştırılan veya olağan şekilde beklenebilecek özellikleri taşımaması “ayıp” olarak nitelendirilmiş ve satıcının genel olarak bunlardan doğan bir sorumluluğunun bulunduğu da kabul edilmiştir. Öte yandansözleşme serbestisi çerçevesinde satıcı, çeşitli sebeplerle, belirtilen türden aksaklıkların meydana gelme rizikosunu ayrı bir garanti taahhüdü ile teminat altına almak da isteyebilir. İşbu taahhütler, çoğunlukla ayıptan doğan sorumluluk hükümleri ile korunan menfaatler kapsamındaki rizikolarla ilgili olacaktır. Bununla birlikte, sözleşmesel (saf) garanti taahhütleri ile teminat altına alınabilecek rizikoların kapsamının daha geniş olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Çalışma, satıcının verdiği garanti taahhütlerinin hukuki niteliğinin ve bu taahhütlere uygulanacak hükümlerin tespit edilmesini amaçlamaktadır.Article Bitişik Yapıların Deprem Performanslarının Ayrı veya Bitişik Olarak Kırılganlık Eğrileri Yardımı ile İncelenmesi(2015) Akbulut, Ali; Boduroğlu, M. Hasan; 02.04. Department of Civil Engineering; 02. Faculty of Engineering; 01. MEF UniversityMevcut yapıların deprem performans, risk ve güçlendirme analizlerinde, yanındaki yapı ile olan ilişkisini uygun modelleme teknikleri ile analiz aşamasının içine dâhil ederek, sonuçların tekbaşına analiz edilmiş binalara göre olan farklılıklarını incelemek önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, literatürdeki komşu binaların birbirleri ile olan etkileşim modelleri, statik itme analizi ve doğrusal olmayan hesap yöntemleri, deprem ivme kayıtlarının bir veri tabanından alınması ve tasarım spektrumuna göre ölçeklenmesi, zaman tanım alanına göre hesap yöntemi, hareket denkleminin Newmark-b yöntemi ile sayısal çözümü ve kırılganlık eğrileri ile bina performans seviyelerinin belirlenmesi konuları incelenmiştir. Bitişik (komşu) ve birbirine benzer binaların, deprem performanslarının birbirileri ile olan etkileşimli ve deprem yönüne göre değişen bir şekilde yapı blokları olarak ele alınıp, hasar görebilirlik-kırılganlık eğrileri yönünden değerlendirilmeleri incelenmiş ve binaların ayrı ayrı analiz edildikleri duruma göre daha farklı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir.Article Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin İstanbul Sözleşmesi'nin Ceza Hukuku Alanında Öngördüğü Yükümlülükler(2015) Çınar, Ali Rıza; 05. Faculty of Law; 01. MEF Universityİlk imzayı Türkiye'nin attığı ve 1 Ağurtos 2014 tarihinde yürürlüğe giren "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi". Diğer adıyla "İstanbul Sözleşmesi" kadına yönelik şiddeti önlemede ülkemiz adına yeni bir sürecin kapılarını açtı.Article Yeni Öğretmenlerin Öğrenci Düşüncelerine Gösterdiği Dikkat(2015) Rukiye Didem Taylan; 06.02. Department of Mathematics and Science Education; 06. Faculty of Education; 01. MEF UniversityBu makale üçüncü-sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin matematiksel düşüncelerini fark etmeleri ile ilgili çoklu durum çalışmasından kesitler sunmaktadır. Bu makalede mesleğe yeni başlamış olan iki sınıf öğretmeninin öğrencilerin matematiksel düşüncelerini fark etme becerilerini kulaklarına takılı taşınabilir kamera aracılığıyla seçtikleri kayıtlar yoluyla inceledim. Derslerden sonra öğretmenlerle yaptığım röportajlar sırasında öğretmenlerin video klipleri neden çektiklerine dair verdikleri bilgiler onların değişik olayları fark ettiğine dair kanıt sundu. çalışmadaki iki öğretmenin de ders sırasında en çok ilgi gösterdiği olaylar öğrencilerin matematiksel düşünmeleri ile ilgiliydi. Bulgular hem öğretmenlerin dikkatini inceleme konusunda geliştirilen araştırma metotları konusunda hem de yeni başlayan öğretmenlerin dikkat becerileri konusunda çıkarımlar içermektedirArticle Türk Hukukunda Kişiye Sıkı Sıkıya Bağlı Haklar ve Hukuki Sonuçları(Seçkin Yayıncılık, 2016) Kurt, Ekrem; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityKişiye sıkı sıkıya bağlı hakların tanımına MK'da yer verilmemiştir. Bunların en belirgin özelliği, başkasına devredilememeleri ve temsil yasağıdır. Kural olarak yasal temsil bile bu haklar bakımından geçerli değildir. Bununla birlikte bu haklar tek tip değildir. Çeşitli özelliklerine göre farklı rejimleri söz konusudur.Article Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Dairelerince Verilen Sonkararlara/hükümlere Karşı Temyiz Yasayolu(2016) Çınar, Ali Rıza; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityBu çalışmada ki inceleme konusu, Ceza Yargılaması Hukukunda yer alan bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerince istinaf incelemesi sonunda verilen sonkararlara/hükümlere karşı başvurulan yasayollarından "temyiz yolu"dur. Bu nedenle,5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının "temyiz yolunu" düzenleyen hükümler inceleme kapsamını oluşturmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılması bakımından özellikle 5271 sayılı (yeni) Ceza Yargılaması Yasası ile 1412 sayılı (eski) Ceza Yargılaması Yasasının "temyiz yoluna" ilişkin hükümleri birlikte karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu arada, Ceza Yargılaması Yasamızın kaynağını oluşturan Alman Ceza Yargılaması Yasasıyla karşılaştırmalı bir çalışma yapılmaya çaba gösterilmiştir. Çalışmamız, bir giriş, üç ana bölüm ve bir sonuç kısmından oluşmaktadır. Birinci bölümde, önce "temyiz" kavramının tanımı yapılarak, "temyiz yolu" hakkında temel bilgiler verilmiştir.Article Türk Ticaret Kanunu’nun 7. Maddesinde Öngörülen “ticari İşlerde Teselsül Karinesi” Tam Anlamıyla Uygulanabilir Durumda Mıdır?(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2016) Kapancı, Kadir Berk; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityYakın zamanda yürürlüğe giren 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) (m. 7), tıpkı 6762 Sayılı Eski Türk Ticaret Kanunu’nda (“eTTK”) olduğu gibi, ticari işler nedeniyle birlikte borç altına girmede ve ticari işlerden doğan borçları temin etmek için sağlanan kefaletlerde (gerek asıl borçluyla kefil, gerekse de birden fazla kefil varsa, kefillerin kendi aralarında) teselsül esasının uygulama alanı bulacağını kabul etmiştir. Diğer taraftan yine yakın zamanda yürürlüğe giren 6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) da, bu kez 818 Sayılı Eski Borçlar Kanunu’ndan (“eBK”) biraz daha farklı olarak kefalet sözleşmeleri ve teminat amacıyla -sadece gerçek kişilerin teminat veren konumunda oldukları- müteselsil borçluluk (ve borca katılma) halleri bakımından özel bazı geçerlilik şekli düzenlemeleri sevk etmiştir. Buna göre TBK m. 583 bizzat kefalet sözleşmeleri özelinde, TBK m. 603 ise genel olarak gerçek kişilerin teminat veren konumunda oldukları diğer kişisel teminat sözleşmelerinde (dolayısıyla teminat amaçlı müteselsil borçluluk ve borca katılmada) bazı geçerlilik şekli düzenlemeleri öngörmektedir. Durum böyle olunca, TTK m. 7’nin öngördüğü teselsül karinesinin bu düzenlemeler karşısındaki durumu açıklığa kavuşturulması ve her zaman uygulanabilir durumda olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. İşbu çalışmanın amacı, öğretide ve yargı kararlarında konu ile ilgili olarak ileri sürülen farklı düşüncelerin ayrıntılarıyla ele alınması ve söz konusu maddeler (TTK m. 7 ve TBK m. 583, 603) arasındaki ilişki ve etkileşimin ne yönde olması gerektiğinin tespit edilmesidir.Article Paylı Mülkiyet Konusu Taşınmaz Malın Paylarından Biri Rehin Hakkıyla Kayıtlandıktan Sonra Aynı Malın Tamamı Üzerinde Bir Başka Rehin Hakkı Daha Kurulabilir Mi? -tmk M. 692 F.2 Üzerine Bir İnceleme(2016) Kapancı, Kadir Berk; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityPaylı mülkiyet konusu bir taşınmazda, gerek pay üzerinde gerekse de taşınmazın tamamı üzerinde ayrı ayrı rehin haklarının kurulması mümkündür. Bu bağlamda pay ve taşınmazın bütünü birbirlerinden ayrı hukuki değerler olarak kabul edilirler. Her paydaş kendi payı üzerinde tek başına rehin hakkı kurabilirken, taşınmazın tamamı üzerinde rehin hakkı kurulabilmesi için bütün paydaşların oybirliği ile hareket etmeleri gerekir. Diğer taraftan taşınmaz üzerinde rehin hakkı kurulduktan sonra pay üzerinde bir başka rehnin kurulmasına herhangi bir engel bulunmamakla birlikte, TMK m. 692 f.2'ye göre pay üzerinde rehin kurulduktan sonra taşınmazın tamamı bir başka rehin hakkıyla kayıtlanamaz. İşbu çalışma sözü geçen TMK m. 692 f.2'de öngörülen bu kuralın getiriliş gerekçesini, amacını ve uygulama alanı bulmayabileceği istisnai durumları incelemeyi hedef tutmaktadır.Article Art Arda Teslimli Satış Sözleşmelerinde Satıcının (borçlu) Temerrüdüne Bağlı Sonuçlar(2016) Kapancı, Kadir Berk; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityArt arda teslimli satış sözleşmesi, satıcının satış konusu mala ilişkin borcunu birden fazla defada ve birbirini izleyen farklı ifa zamanlarında olmak üzere ayrı ayrı gerçekleşecek teslimatlar dairesinde ifa etmesini öngörür. Bu sözleşme duruma göre dönemli veya sürekli mahiyette olabilir. İlgili sözleşme yapıları dahilinde satıcının bir veya birden fazla teslim borcunda temerrüde düşmesi halinde nasıl bir uygulama yapılacağı aydınlatılmalıdır. Duruma göre farklı olasılıklar söz konusu olabilecektir, her bir somut durum ayrı ayrı ele alınmalıdır. İşbu çalışma, farklı yapılarda ortaya çıkabilecek art arda satış sözleşmelerinde satıcının temerrüdüne bağlı sonuçları ayrıntılarıyla ele almayı hedeflemektedir.Article Gerilen Türk-rus İlişkileri Bağlamında Nato’nun Rolü ve Etkisi Ne Olabilir?(2016) Kibaroğlu, Mustafa; 04.04. Department of Political Science and International Relations; 04. Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences; 01. MEF UniversityTürk - Rus İlişkileriArticle Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 3Reforming Higher Education Finance in Turkey: the Alumni-Crowdfunded Student Debt Fund "a-Csdf" Model(TEDMEM, 2016) Son-Turan, Semen; 04.03. Department of Business Administration; 04. Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences; 01. MEF UniversityThis study presents an innovative and sustainable system formobilizing Turkish university alumni to contribute to acrowdfunded pool repackaged as a student debt instrument withan elaborate performance tracking tool, various payoff structuresand income-contingent repayment schedules. The ultimate aim isto offer a remedy for the conspicuous global shortage ofalternative finance sources and various forms of aid to highereducation students in the short-term, and, through enablingequitable and egalitarian access to quality higher education,transforming society and enhancing economic development in thelonger-term. The model rests upon a six-dimensional frameworkand its infrastructure is facilitated by a newly emerged form ofdigitally enhanced financing, “crowdfunding”. The researchmethod involves content analysis and data triangulation forvalidation purposes to determine the sub-themes surrounding thehigher education problem in Turkey. The theme-driven keywordsare searched for on Turkey’s first original social network, EksiSozluk, to uncover trends and biases towards student loans, debtrepayment and associated concepts. Subsequently, the samekeywords are utilized in a Google Trends search volume analysis,and are finally validated by a focus group discussion. Thetheoretical framework to explain students’ attitudes towardsborrowing and loan repayment and the motivation behind alumniand charitable giving, rests mainly on behavioral economics. TheA-CDSF Model uniquely addresses the higher education financeproblem in Turkey and offers an easily implementable originalsolution for institutions and policy makers.Article Adli Para Cezasının Bireyselleştirilmesinde Bir Gün Karşılığı Para Miktarından Kaynaklanan Sorunlar(Seçkin Yayıncılık, 2016) Çınar, Ali Rıza; 05. Faculty of Law; 01. MEF UniversityPara cezası, suç karşılığı olarak yasada öngörülen sınırlar arasında belirlenerek, hükümlüden alınan bir miktar paranın, yasanın belirlediği yere (devlet hazinesine) ödenmesidir.Para cezası en eski cezalardandır. Bölünebilmesi nedeniyle para cezaları, bireyselleştirmeye çok yatkın bir ceza türünü oluşturmaktadır. Adli hata durumunda onarımı olanaklıdır. Para cezasının olumsuz nitelikleri de bulunmaktadır. Para cezası, ekonomik durumları birbirinden farklı insanlarda çok değişik etkiler yapar. Böylece de cezalarda yasallık ve eşitlik ilkesine aykırı sonuçlar doğurur. Çağdaş ceza hukukunda, bu sakıncaları giderici sistem ve yöntemler saptanarak uygulanmaktadır.Para cezalarının belirlenmesinde 765 sayılı Türk Ceza Yasası klasik sistemi benimsemişti. Bu sistemde yargıca alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirleme konusunda takdir yetkisi verilmişti. Klasik para cezası sistemine yönelik olarak bu sistemin eşitlik ilkesine uygun olmadığı zengin ve yoksul hükümlüler üzerinde aynı etkiyi göstermediği ileri sürülmüştür. Ayrıca bu sisteme yönelik önemli bir eleştiri ise yüksek enflasyon nedeniyle Türk parasının değerindeki düşmeden dolayı zaman içerisinde para cezasının caydırıcılığını yitirmesiydi.Bu sakıncaları gidermek amacıyla Türk hukukunda yeni 5237 sayılı Türk Ceza Yasası'yla gün para cezası sistemine geçilmiştir. Türk Ceza Yasası'nda adli para cezasını düzenleyen hükümle ilgili gerekçede, "Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir" denilmektedir. Bundan dolayı da ödeme gücü olan kişi üzerinde etkisi olmayan, ödeme gücü olmayanın ise sonuçta yine infaz kurumuna gönderilmesini sonuçlayan "klasik para cezası" sisteminden vazgeçilerek, "gün para cezası" sistemine geçildiği belirtilmektedir.Türk Ceza Yasası'nın "Adli Para Cezası" ile ilgili hükmün gerekçesinde açıklananlara katılıyoruz (m.52). "Gün para cezası" sisteminin benimsenmesi de yerindedir.Ancak "bir günün parasal miktarı" için öngörülen alt ve üst sınırlara göre, gerekçede açıklananların gerçekleştirilme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü Yasamızda, bir gün karşılığı birim para cezasının üst sınırının parasal miktarının alt sınırın beş katı olarak düzenlendiğini görmekteyiz. Halbuki alt ve üst sınırlar arasında oran (makas) arttıkça, para cezasının bireyselleştirilmesi, bölünebilmesi daha olanaklı duruma gelecektir. Ayrıca enflasyon nedeniyle para değerindeki düşmeden dolayı kaynaklanacak sakıncalar da önlenmiş olacaktır. Böylece cezanın genel ve özel önleme etkisi de gerçekleştirilecektir.Gerekçede açıklananların gerçekleşebilmesi ve çalışmamızın konuyla ilgili bölümlerinde ayrıntılı olarak açıkladığımız sorunların yaşanmaması için "bir günün parasal miktarının" yasadaki alt sınırı mümkün olduğunca az, üst sınırı ise yüksek öngörülmelidir.
