05. Fakülteler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/7
Browse
Browsing 05. Fakülteler by Department "Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Article Adın Ne Değeri Var? Evliliğin Kadının Soyadına Etkisi(Legal Hukuk, 2017) Başoğlu, BaşakTürk pozitif hukukunda ailede ad birliğini sağlama amacıyla ortak soyadı olarak kocanın soyadı belirlenmiş, buna bağlı olarak hem evlenen kadının hem de evlilik içinde dünyaya gelen çocuğun aile soyadı olarak belirlenen kocanın/babanın soyadını taşıyacağı düzenlenmiştir. Bir başka deyişle Türk hukukunda kadının soyadı evlilik ile değişerek kocasının soyadına, dolayısıyla onun soyuna, kimliğine, statüsüne tabi kılınmıştır. Ancak bu düzenleme oldukça tartışmalıdır ve hatta bu ilk derece mahkemelerinin, Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin ve hatta İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarına konu olmuştur. Söz konusu yargı kararları ışığında durum daha da tartışmalı bir hal almıştır. Şüphesiz evliliğin kadının soyadına etkisine ilişkin tüm sorunların ve tartışmaların çözümü pozitif hukukun değiştirilmesinden geçeceğinden bu çalışma ile amaçlanan olası bir pozitif hukuk değişikliğine ışık tutmaktır.Master Thesis Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ışığında sanatsal ifade özgürlüğü(Galatasaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı, 2017) Kejanlıoğlu, Atagün Mert; Çelik, Demirhan BurakSanatsal ifade özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında ifade özgürlüğünü koruyan 10. madde kapsamında korunan bir özgürlüktür. Bu durum bu özgürlüğe özel olarak adanmış çalışmaların sayısını azaltmasına neden olmaktadır. Ayrıca özgürlüğün sınırlarını kesin olarak belirlemek zordur; çünkü sanatın tanımı üzerinde uzlaşma yoktur. Bu doğrultuda, Mahkemenin geliştirdiği korumanın sanat için yeterince koruyucu bir alan sağlayıp sağlamadığını göstermek için, sanatın ne olduğu ve nitelikleri tartışılacaktır. Bununla birlikte bu özgürlüğün kapsamı açıklanacak, bu kapsamın nasıl sınırlandığı ve AİHM'in yaklaşımının sanatın gereklerine uygun olup olmadığı ise AİHM içtihadındaki takdir marjı doktrini ışığında incelenecektir.Article Başkanlık anayasaları - 2: Brezilya anayasası(Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., 2017) Çelik, Demirhan Burak; Alkış, Burcu; Kejanlıoğlu, Atagün MertThis article explains the presidential system of Brasil by offering a brief historical and political context and it concentrates on how the Constitution establishes the separation of powers.Article Başkanlık anayasaları - 3: Azerbaycan anayasası(Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., 2017) Çelik, Demirhan Burak; Alkış, Burcu; Kejanlıoğlu, Atagün MertThis article explains the presidential system of Azerbaijan by offering a brief historical and political context. It concentrates on how the Constitution fails to establish an effective separation of powers.Article Başkanlık anayasaları - 4: Türk tipi başkanlık sistemi(Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., 2017) Çelik, Demirhan Burak; Alkış, Burcu; Kejanlıoğlu, Atagün MertThis article discusses how the presidential system featured in 2017 Turkish constitutional amendments fails to establish an effective separation of powers that would protect democracy and human rights.Article Başkanlık anayasaları 1: ABD anayasası(Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş., 2016) Çelik, Demirhan Burak; Alkış, Burcu; Kejanlıoğlu, Atagün MertThe article explains main features of the presidential system of the United States by offering a brief historical and political context and concentrating on how it manages to maintain separation of powers.Article Book Part Flipped Learning in Legal Education: a Personal Experience(Emerald Group Publishing, 2016) Karacaoğlu, EmineThere are always discussion on how legal education are to be taught interactively and effectively. Flipped learning are now considered as one of these methods engaging students in studies more effectively by way of pre-class activities and during the class discussions. This article in on a personal experience about this systems in legal education.Article Hukuk ve sinema dersi: neden ve nasıl?(2014) Karacaoğlu, EmineBologna sürecinin de katkısıyla seçmeli derslerin çeşitlenmesi sonucunda tasarlanan hukuk ve sinema dersi öğrencilerin seyrederek, hukuksal problemleri tanıma, tartışma, kişisel değerlendirme yapma yeteceğinin gelişmesine katkı sunmaktadır. Bu makale bu dersin nasıl yürütüldüğünü, bazı örnek filmler üzerinden açıklamaktadır.Book Part İfade Özgürlüğü Çalışma Grubu Raporu(Türkiye Barolar Birliği Yayınları : 362, 2018) Tezcan, Durmuş; Erson Asar, Bilge; Çulha, Rifat; Demirağ, Fahrettin; Oktar, Salih; Yıldız, Ceren2017-2018 yılları ile sınırlandırılmış bu çalışmada, Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin değerlendirmeler bakımından ilk olarak mevzuatta ifade özgürlüğüne ilişkin olarak yapılan güncel değişikliklere, ardından bireysel başvuru kararları bakımından Türkiye’nin ifade özgürlüğü karnesine yönelik tespitlere yer verilmiş; sonrasında ise ifade özgürlüğünün özel görünüş biçimlerinden basın özgürlüğü, internete erişim, medyadaki yapısal değişiklikler, bilimsel ve sanatsal ifade özgürlüğü konularına ilişkin gelişmeler, olaylar, davalar ortaya koyulmuştur.Conference Object İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü(2015) Karacaoğlu, Emine...Article İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Tabor – Polonya Kararı (2006)(Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014) Karacaoğlu, EmineAdli yardım ve adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla yapılan bir başvuruda İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin ilgili yargı yerlerinin adli yardım taleplerine ilişkin yaklaşımların adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine ilişikin hakemli karar çevirisi.Presentation İnsan Hakları Bilincini Geliştirme Yöntemi Olarak Sinema(Altınbaş Üniversitesi, 2023) Karacaoğlu, EmineSinema filmlerinin eğitim amaçlı kullanımı yeni değildir. 1895 yılında film makinesinin Lumiére kardeşler tarafından bulunmasından kısa bir süre sonra filmlerin 1907 yılından itibaren eğitim amaçlı kullanıldığı göze çarpmaktadır. 1922 yılında sinemanın eğitimdeki etkisini ölçmeye yarayan ve 500’den fazla öğrenci üzerinde yapılan bir araştırma, filmin öğrenmenin etkililiğini arttırdığı, konuların sevilmesine katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’de de 1933’te yapılan bir araştırmada 8-14 yaşındaki 60 ilkokul öğrencisinin filmi izledikten 2 ay sonra filmin %70’ini hatırladıklarını göstermiştir. Basit bir çıkarsamayla sinema görsellik hatırlama, anlama, konulara aşinalık bakımlarından kolaylaştırıcılık bir işlev görmektedir. Bu etkinin fark edilmesi sinemanın daha işlevsel ve yoğun kullanılması sonucunu doğurur. Amerika’da 1936 yılına gelindiğinde ilk ve ortaokullarda 10.97 sinema filmi projektörünün bulunduğu, okullarda ve üniversitelerde öğretmen ve öğrenciler için film kütüphanelerinin oluşturulduğu gözlenir. Benzer gelişmeler 1907’lerden sonra Avrupa’da da rastlanmaktadır. Bu süreç II. Dünya savaşı sonrasında artarak devam etmiştir.Conference Object L’esclavage et le Travail dans les Prisons dans la Jurisprudence de la CEDH(2017) Kejanlıoğlu, Atagün MertPour Aristote, l’esclavage faisait partie de la Nature. A Rome, l’esclavage n’était pas de droit naturel, mais le statut de l’esclave était largement considéré en tant que res. Donc, le maître disposait d’un droit de propriété sur l’esclave et l’esclavage était d’ailleurs le contraire de la liberté. Aujourd’hui, l’esclavage est interdit en même temps que le travail forcé et le manque de la liberté se comprend plutôt au sens de la privation de la liberté en raison de la détention. Cependant, les notions “travail forcé”, “privation de liberté” et “droit de propriété” se coïncident dans la jurisprudence de la Cour européenne des droits de l’homme dans les affaires concernant le travail effectué par les condamnés dans les prisons. Dans le cadre de ce point de vue, cette présentation traitera l’approche de la Cour au travail dans les prisons à la lumière de l’article 4 de la Convention et de l’article 1 du Protocole additionnel en la comparant avec le statut de l’esclave en droit romain.Article Le Fondement Constitutionnel d’une Démocratie Locale Participative en France: l’article 72-1 de la Constitution du 4 Octobre 1958(2018) Kejanlıoğlu, Atagün MertLa conception d’une démocratie locale participative et semi-directe peut être envisagée dans le cadre de la Constitution de 1958 suite à la révision constitutionnelle de 2003. Malgré la structure unitaire de la République, l’attachement à la démocratie représentative et la domination de la forte tendance française de centralisation, les premières tentatives de mise en œuvre d’une démocratie locale montent au début du 20e siècle. Cependant, la première reconnaissance d’un référendum consultatif local par le législateur date de la fin du 20e siècle. La portée du référendum local consultatif initialement prévu pour les communes avec la loi du 6 février 1992, a été ultérieurement étendue par d’autres lois jusqu`à 2003. De plus, introduit par la révision constitutionnelle de 2003, l’article 72-1 de la Constitution prévoit un droit de pétition au niveau local, et deux types de référendum local : l’un décisionnel et l’autre consultatif. Comme tous ces outils de participation des citoyens sont soumis au contrôle juridictionnel, le Conseil d’État, grâce à sa jurisprudence, a pu créer un régime de contentieux portant non seulement sur l’acte par lequel la décision d’organiser un référendum est prise, mais aussi sur le résultat du référendum.Master Thesis Le Président de la République dans les systèmes politiques turc et français(University of Paris 1 Pantheon-Sorbonne, 2016) Kejanlıoğlu, Atagün MertThe President of Republic is becoming the central figure of the political system compared to the Prime Minister in Turkey, as it is in France, primarily as a result of the constitutional amendments regarding the election of the President of Republic by universal suffrage. However, French and Turkish Constitutions contain elements necessary to qualify these regimes as parliamentary. Both in Turkey and in France, the President of Republic has considerably important powers compared to classical parliamentary regimes as the President is entitled to use some of its powers without the counter signature of the Prime Minister. This, albeit crucial, is not enough to explain the role of the President of Republic within these political regimes. By distinguishing the political regime - defined as the regime established by the Constitution - and the political system - defined as the system that appears in practice - we are able to offer a more detailed insight to the predominance of the President in these systems. In this vein, the submission of the Prime Minister and the Cabinet to the President, and the weakening of the Parliament will be studied within the “system of determining variables” proposed by Professor Marie-Anne Cohendet. The analysis will focus on issues such as the legitimacy of the President gained by universal suffrage, the election calendar, electoral system, party systems, traditions, and historical background behind the Constitutions and amendments.Conference Object contribution-to-periodical.listelement.badge Roboski için Son Hukuk Yolu: Bm İnsan Hakları Komitesi(Bianet, 2019) Kejanlıoğlu, Atagün MertBu yazı Roboski (Uludere)'de 2011'deki hava saldırısı sonucu gerçekleşen insan hakları ihlallerine karşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'ne başvurmanın bir seçenek olup olmadığını tartışmaktadır.Presentation Article Sivil Hava Aracı Mülkiyetinin Kazanılması Devri ve Sona Ermesi(Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2017) Kurt, EkremSivil hava aracı mülkiyetinin kazanılması, devri ve sona ermesi konusu Türk Sivil Havacılık Kanununda (TSHK) düzenlenmiştir. Bununla birlikte ICAO antlaşmasında öngörülen bazı temel yöntemlere de riayet etmek gerekmektedir. TSHK sivil hava aracı mülkiyetinin devrinde temel Eşya Hukuku kurallarından ayrılmış ve mülkiyetin kazanılması için yazılı anlaşmayı yeterli saymıştır. Özünde taşınır bir eşya olan sivil hava aracının mülkiyetinin kazanılması için diğer taşınırlarda olduğunun aksine zilyetliğin alıcıya devri aranmadığı gibi, bunun uçak siciline tescili koşulu da aranmamaktadır. Böyle olunca da borçlandırıcı işlem-tasarruf işlemi ayrımı ortadan kalkmaktadır. Buna rağmen uçak siciline güven korunmaktadır.
