İşletme Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.11779/1937
Browse
Browsing İşletme Bölümü Koleksiyonu by Language "tr"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Article Avrupa Birliği (ab) Üyelik Sürecinde Türkiye’de Girişimcilik Ekosisteminin Değerlendirilmesi: Küresel Girişimcilik ve Kalkınma Endeksi (gedı) Yöntemi ile Karşılaştırmalı Bir Analizi(2017) Karadağ, HandeAvrupa Birliği (AB) üyelik sürecindeTürkiye’de girişimcilik ekosisteminin değerlendirilmesi: Küresel Girişimcilik ve Kalkınma Endeksi (GEDI) yöntemi ile karşılaştırmalı bir analizÖzGirişimcilik ve ekonomik gelişmişlik arasındaki yakın ilişki nedeniyle girişimsel faaliyetler ve kamu politikalarının bu faaliyetleri teşvik derece ve yöntemleri son dönemlerde araştırmacılar tarafından yoğunlaşılan konular arasında yeralmaktadır. Konu çalışma Avrupa Birliği üyelik sürecinde olan Türkiye’nin girişimci firmalar üretme konusundaki mevcut performansınıekonomik büyüme, girişimcilik politikalarıve girişimcilik faktörlerinin ilişkileri açısından ele almaktadır. Çalışma içeriğinde birliğe üye ülkeler ve Türkiye’nin girişimsel faaliyetleri Küresel Girişimcilik ve Kalkınma Endeksi (GEDI) yöntemindeki üç ana başlık, ondört sütun ve yirmisekiz bireysel ve kurumsal değişken üzerinden karşılaştırılmış ve ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmada ortaya konan bulgular ışığında zayıf alanların geliştirilmesine yönelik öncelikli politikaların oluşturulması konusundaki önerilere çalışmanın son bölümünde yer verilmiştir.Article Citation - WoS: 35Covid-19 Sonrası Yükseköğretim(Deomed, 2020) Erkut, ErhanHigher education is one of the most severely impacted sectors by Covid-19. Almost all schools worldwide had to stop face-to-face education and approximately 2 billions students were forced to get their education online. This pandemic demonstrated that the Turkish higher education system was not well-prepared for a crisis of this proportion, nor was it ready for effective online teaching. High-quality online education is a fact of life now, and administrators, as well as faculty members have an important task on hand. In this opinion piece, 1 offered some ideas about improving the quality of online education, and discussed other impacts of this pandemic on higher education, along with some warnings. I believe this pandemic offers an opportunity for the outdated higher education system worldwide and the universities (and countries) that adopt quickly will be the winners.Article Fi̇nansal Hi̇zmetlerde Kurumsal Marka İ̇maji ve Marka Güveni̇ni̇n Bankacılık Hi̇zmeti̇ Alma Ni̇yeti̇ne Etki̇si̇(Ppad, 2019) Elif Börekçi; Selime Sezgin; Tosun, PetekBu çalışmanın amacı, bireysel bankacılık hizmetlerinde kurumsal marka imajı ve marka güveninin bir bankadan hizmet alma niyeti üzerindeki etkisini incelemektir. Müşterilerin bankaya varlık emanet ettikleri yatırım hesapları ile bankadan varlık ödünç aldıkları ih- tiyaç kredisi arasında alınan hizmetin değerlendirilmesi sırasında tüketici hizmete fark- lı noktalardan baktığından, bankacılık ürünleri arasında karşılaştırma da yapılmıştır. Bu çalışmanın kavramsal modeli, Gerekçeli Eylem Teorisi’ne dayandırılmış ve davranışsal niyeti etkileyen değişkenlere marka güveni ve kurumsal marka imajı eklenerek model ge- nişletilmiştir. Kantitatif araştırma yöntemi kapsamında yapılan regresyon analizlerinin so- nucunda, kurumsal marka imajı ile marka güveni kavramlarının, tutum değişkeni aracılığı ile bankacılık ürünü satın alma niyetini pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Kurumsal marka imajı, bankacılık ürünlerinin ana kategorileri olan bireysel kredi ürünleri, yatırım ürünleri, kartlar ve dağıtım kanallarını kullanma niyeti üzerinde önemli etkiye sahiptir. Araştırma sonucunda, Gerekçeli Eylem Teorisi, finansal hizmetler alanında marka güveni ve kurumsal marka imajı kavramları ile genişletilerek, finansal hizmetler alanında yapılacak çalışmalar için araştırmacılara bir model önerilmiştir.Article Girişimcilik Politika ve Stratejilerinin Girişimcilik Ekosisteminin Gelişimi Üzerindeki Etkileri: Doğu Asya Örneği(2018) Karadağ, HandeDevlet destekli girişimcilik politika ve stratejilerini özel sektör ile iş birliği ve uyum içerisinde gerçekleştirerek yüksek teknoloji yaratmada dünyanın önde gelen bölgeleri arasına giren Doğu Asya ülkeleri, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu yenilikçi ekonomiye geçiş aşamasındaki ülkeler için başarılı birer örnek oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, Doğu Asya kaplanları olarak adlandırılan Singapur, Tayvan, Hong Kong ve Güney Kore’de müdahaleci olarak başlayıp zaman içinde destekleyici ve düzenleyici bir yapıya evrilen kamu politika ve stratejilerini girişimcilik bağlamında ele alarak, konu politikaların girişimcilik ekosisteminin gelişimi üzerindeki etkilerini, yayınlanan küresel girişimcilik endeksleri ışığında analiz etmektir. Çalışmanın sonuçları, Doğu Asya ülkelerinde girişimcilik ekosisteminin gelişmesinde önemli yer tutan devletin kolaylaştırıcı ve teşvik edici rolü ile küresel üretim ve teknoloji ağları ile entegre olmanın ve girişimcilik eğitimi ve finansmanı alanlarındaki devlet destekli politikaların, ülkemizdeki yenilikçi girişimlerin sayı ve nitelik olarak artması için de örnek teşkil edebileceğini ortaya koymuştur.Article Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Uluslararasılaşma: Küresel Doğan İşletmelerin Süreç, Strateji ve Örgütsel Yetkinlikleri Üzerine Bir Değerlendirme(Beykoz Akademi, 2018) Karadağ, HandeKüçük ve orta ölçekli işletmeler ile çok uluslu işletmelerin uluslararasılaşmaları, bu işletmelerin gerek yapısal gerekse kaynak erişimlerindeki farklılıklar nedeniyle birbirine benzer olmayan süreçler izlemektedir. Uppsala modelinin öncülüğünü yaptığı ve yenilikçi ve ağ kurma yaklaşımları ile devam eden küçük işletme uluslararasılaşma yaklaşımları, bu firmaların yavaş ve kademeli bir uluslararasılaşma sürecinden geçtiğini öngörmektedir. Bu aşamaları izlemeyerek kuruldukları ilk günlerden itibaren uluslararası pazarlara hitap eden küresel doğan işletmeler, özellikle son yirmi yıldır giderek artan sayıda kuramsal ve ampirik çalışmaya konu olmaktadır. Konu çalışmada, bu firmaların ortaya çıkışları ve süreçleri ile birlikte, uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmelerini sağlayan pazara giriş ve rekabet stratejileri ile örgütsel yetkinlikleri mercek altına alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, bu işletmelerin rekabet ve pazara giriş stratejilerinin içsel özelliklerine göre heterojenlik gösterebildiğini, buna karşın yenilikçi ve girişimci kültüre sahip olma, yüksek teknoloji kullanımı, yönetim becerileri yüksek küresel vizyona sahip kurucular ve pazarlama ve öğrenme başta olmak üzere örgütsel yetkinliklerini geliştirme kapasitesi gibi ortak özellklerinin sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmelerinde önemli rol oynadığını ortaya koymaktadır.Article Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmalarında Marka Uyumu ve Algılanan Sosyal İkiyüzlülük(Pamukkale Üniversitesi, 2020) Elif Güner; Tosun, PetekArtan çevresel sorunlar, küresel krizler ve sosyal problemler nedeniyle, işletmelerin kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) faaliyetleri çok önemli hale gelmiştir. Diğer taraftan, işletmenin faaliyet alanı ile KSS çabaları arasında uyum olmadığında, tüketiciler KSS aksiyonlarını ikiyüzlü olarak algılayabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, marka-KSS uyumunun, tutum aracı değişkeni üzerinden satın alma niyeti üzerindeki etkisini ve algılanan sosyal ikiyüzlülüğün marka-KSS uyumu ve marka tutumu ilişkisi üzerindeki rolünü incelemektir. Araştırma modeli, deneysel serim ile test edilmiştir. Marka-KSS uyumu yüksek olduğunda markaya yönelik tutumun, marka-KSS uyumunun düşük olduğu duruma kıyasla daha olumlu olduğu bulunmuştur. Marka-KSS uyumunun yüksek olması, markaya yönelik tutumu ve satın alma niyetini olumlu etkilemektedir. Marka-KSS uyumunun düşük olduğu deney grubunun markaya yönelik tutumu da hiçbir KSS faaliyetinden bahsedilmeyen kontrol grubuna göre daha pozitiftir. Marka-KSS uyumunun satın alma niyetini doğrudan etkilemediği, tutum değişkeninin aracılık etkisi üzerinden dolaylı bir etkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Algılanan ikiyüzlülüğün marka-KSS uyumu ve marka tutumu ilişkisindeki düzenleyici etkisinin anlamlı olmadığı görülmüştür.Conference Object Münih Güvenlik Konferansı’ndan İzlenimler(BİLGESAM, 2019) Kibaroğlu, MustafaGüvenlik ve savunma konularında en prestijli uluslararası toplantıların başında, hiç şüphesiz, geçmişi 1963 yılına kadar giden Münih Güvenlik Konferansı gelmektedir. Soğuk Savaşın en kritik günlerinin yaşandığı Ekim 1962’de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Sovyetler Birliği Küba’ya yerleştirilen nükleer füzeler sebebiyle nükleer bir çatışmanın eşiğine kadar gelmişlerdi. Kısaca “Küba Füze Krizi” olarak tarihe geçen bu gelişme sonrasında, Doğu ve Batı Blokları arasında uluslararası güvenlik konularına bakışta önemli değişiklikler meydan geldi ve bloklar arası iletişim hatlarının daimi olarak tesis edilmesinin önemi daha iyi anlaşıldı. Batı ittifakını oluşturan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeleri açısından, güvenlik politikalarının ve ortak askeri stratejilerin Atlantik Okyanusu’nun iki yakası arasında daha fazla işbirliğiyle ve daha uyumlu bir şekilde tespit edilmesinin gereği ön plana çıktı. Bu amaçla, 1963 Sonbaharında, Münih’te, Batı Avrupalı ve Amerikalı uzmanların katılımlarıyla başlayan toplantılar dizisi, Kuzey Atlantik İttifakı içinde güvenlik konularında ortak anlayışın gelişmesine ve güçlenmesine yönelik nitelikli bir tartışma zemini oluşturdu.1963 yılından bu yana her yıl tekrarlanan bu toplantılar, zaman içinde “Transatlantik Aile Toplantısı” olarak da adlandırılan saygın bir geleneğe dönüştü. Soğuk Savaş’ın bitmesi ve önce Varşova Paktı’nın, ardından Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucunda, iki kutuplu uluslararası sistemin sona ermesiyle birlikte, Münih Güvenlik Konferansı, hem katılımcıların geldikleri bölgeler ve ülkeler bakımından, hem de gündemine aldığı konular bakımından küresel bir görünüm kazanmaya başladı.Article Örgütsel Çift Yönlülük Üzerine Uluslararası Literatürde Yapılan Çalışmaların Bibliyometrik Analizi(2024) Mutlu, CeyhanBu çalışmada, bibliyometrik analiz yönteminden yararlanarak, son yıllarda uluslararası literatürde artan bir öneme sahip olan örgütsel çift yönlülük kavramı kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu kavramın uluslararası literatürdeki oluşumundan gelişimine kadar olan tüm süreçler ve aktörler ele alınarak, yeni yeni gelişmeye başladığı ulusal literatürde de önemine dikkat çekmek amaçlanmaktadır. Araştırmanın verilerini, Web of Science veri tabanında yer alan, örgütsel çift yönlülük üzerine uluslararası literatürde yapılmış 1390 çalışma oluşturmaktadır. Elde edilen bu çalışmaları incelemek için, bibliyometrik analiz yönteminin yapılmasına olanak sağlayan, VosViewer 1.6.19. programından faydalanılmıştır. Bu programın yardımıyla, elde edilen çalışmalar arasındaki ortak yazarlar, atıflar, anahtar kelimeler gibi faktörlerin birbirileriyle olan ilişkisel bağlantıları incelenmiştir. Analiz sonuçlarını incelediğimizde, örgütsel çift yönlülük kavramının uluslararası literatürdeki gelişiminde aktörlerin rolleri net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Elde edilen tüm bulgular ışığında, örgütsel çift yönlülük kavramının ulusal literatürde de öneminin artması hedeflenmektedir.Article Pazarlama Biliminde Duygu ve Duygu Durumu Kavramları İçin Baz Alınmış Teoriler(Tübitak Dergi Park, Özel Akademi, 2019) Tosun, Petek; Sezgin, Selime; Uray, NimetEmotions, which are integral parts of everyday life and human beings, have been studied in various contexts within marketing science. The aim of this article is to conceptually examine the studies that have been focused on cognitive processes, purchasing behavior, product and service evaluation, and brand-consumer relationship, and explain the general contexts that include mood and emotion concepts by summarizing the theories about emotions in marketing science. Twelve theories including the Affect-as-Information Model, Affect Infusion Model, Heuristic and Systematic Processing, and Congruence Theories have been explained as the emotional mechanisms that affect consumers' cognitive processes and behaviors. This study, which classifies and summarizes the theories that are used as a theoretical base in marketing, is the first study in this field and aimsto create a source for the conceptual frameworks of future researches. In this stu dy where the theories based on mood and emotions in marketing are explained and classified, the implications for marketing managers are also included. In marketing, research on mood and emotions has been increasing in recent years, yet more research is needed to fully understand the impact of emotional processes on cognitive processes and consumer behavior.Conference Object Prediction of Loan Decisions With Optical Neuroimaging (fnirs) and Machine Learning(IEEE, 2023) Girişken, Yener; Son Turan, Semen; Çakar, Tuna; Ertuğrul, Seyit; Sayar, AlperenThe successful applications of neuroscientific methods and artificial learning approaches have increased in applied fields such as economics, marketing, and finance in the last decade. In this study, a prediction model was developed using the output of optical neuroimaging (fNIRS) measurements from the prefrontal brain regions while 40 participants made decisions for 35 credit offers. The aim was to predict participants' responses to credit offers using artificial learning methods based on four metrics obtained over time from the optical neuroimaging system. The findings of the study indicate that the first 6 seconds (prior to the response entry) are particularly critical. While the performance rate in the developed prediction models is found to be higher, especially in tree-based algorithms, this paper includes a performance comparison of 5 models specifically.Article Psikolojik Sahiplik Kavramının Pazarlama ve Tüketici Davranışı Literatürüne Yansımaları: Bibliyometrik Bir Analiz(2023) Köse, Şirin Gizem; Çizer, Ece ÖzerTüketiciler ve sahip oldukları arasındaki ilişki değiştikçe, tüketimin yeni biçimleri ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, tüketicilerin benim- sedikleri yeni tüketim biçimlerine ilişkin çalışmalar da gün geçtikçe artmaktadır. Psikolojik sahiplik, özellikle de teknolojinin gelişimi ile pazarlama alanında önemini artıran kavramlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada psikolojik sahiplik kavramının pazarlama ve tüketici davranışı literatüründeki gelişimine ışık tutulması amaç- lanmıştır. Bu amaçla, 2008-2023 yılları arasındaki 195 çalışma bib- liyometrik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, psikolojik sahiplik konusunun pazarlama ve tüketici davranışı litera- türünde yeni ve dinamik bir kavram olarak önemini arttırdığı görül- mektedir. Psikolojik sahiplik, sıklıkla paylaşım ekonomisi ve bağlılık ile birlikte ele alınmaktadır.Article Sanal Etkileyicilerin Yükselişi: Tüketici Tutumları Üzerine Keşfedici Bir Araştırma(Alanya Akademik Bakış Dergisi, 2025) Kose, Sırın GızemPazarlama iletişiminin önemli araçlarından biri haline gelen etkileyici pazarlamada dijitalleşme ve yapay zekanın etkisiyle sanal etkileyiciler de kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, sanal etkileyicilere ve sanal etkileyicilerin pazarlama iletişiminde kullanılmasına yönelik tüketici tutumlarının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda veri elde etmede nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre sanal etkileyicilere yönelik negatif tutumlar gerçek dışılık ve yapaylık, duygusal eksiklikler, endişe oluşturma, reklam unsuru olma; pozitif tutumlar ise yenilik ve ilgi çekicilik, kolaylık, uzmanlık olarak ortaya çıkarılmıştır. Bununla birlikte, sanal etkileyicilerin pazarlama iletişiminde kullanımı kapsamında, sanal etkileyici kullanan markaya yönelik tutum ve satın alma niyeti ile, satın alma niyetini şekillendiren unsurlar da (sanal etkileyicilerin özellikleri, bireysel özellikler, kullanım stratejileri, ürün türü, ilgilenim) araştırılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, markalara pazarlama iletişimi çerçevesinde öneriler sunulmaktadır.Article Sera Gazı Emisyonları ile Mücadelede Uluslararası Ticaret Bağlantılı Uygulamalar(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2017) Karadağ, HandeSera gazı emisyon miktarları kullanılarak hazırlanan iklim modelleri, önümüzddeki dönemde tehlikeli boyutlarda iklim değişiklikleri yaşanmasını öngörmektedir. Atmosferdeki giderek artan karbondioksit (CO2) emisyonları ve bunun yaratacağı küresel boyuttaki iklim sistemi değişimleri, bu değişimlerin yaratacağı etkiler ve sonuçları ile alınması gereken kısa ve uzun dönemli önlemler, uluslararası platformlarda tartışılmaktadır. Konu çalışmada uluslararası ticaretten doğan emisyonların küresel ısınma ve iklim değişikliğine ne şekilde etkisi olduğu ve emisyon azaltımı için ticaret politikalarında ne tür değişimlerin sözkonusu olabileceği tartışılmıştır. Avrupa Birliği’nin dünya ticaret hacminde en büyük paya sahip olması ve dünya ülkelerine iklim değişkliği ve emisyon salınımları konudaki öncülük yapma misyonunu üstlenmesi nedeniyle, Birlik kapsamında bu yöndeki çalışmalar, politika değişiklikleri ve alınacak önlemler çalışma içeriğinde detaylı larak irdelenmiştir.Book Sistem Çaresiz Eğitim Sizde(Doğan Kitap, 2022) Erkut, Erhan; Güneş, Aslı; Erinç, Aslı; Çabuk, SerçinY ve Z kuşakları, kitlesel eğitim modelini aktif olarak reddediyorlar. "Kanımca 21. yüzyıl için alternatif eğitim modelleri yakında ortaya çıkacak. Eğitimin geçmişe göre en çok belirsizlik içerdiği bu çağda çocukları dünde kalmış bir sisteme emanet etmek yanlış. Bilişim toplumu eğitim sorununa kalıcı çözüm getirmeye çalışırken bireylere de çok iş düşüyor. Bu kitap eğitimin nasıl evrim geçirdiğinin yanı sıra veli ve öğrencilerin daha iyi bir gelecek için neler yapabileceklerini de anlatıyor. Çocukları belirsiz bir geleceğe daha iyi hazırlamak hem mümkün hem de kolay, fakat bilinçli adımlar gerektiriyor. Gelecek daha güzel olabilir.Article Sosyal Medya Etkinliğinin Ölçümü: Firmaların Twitter Kullanımına İlişkin Bir İnceleme(Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Ayan, Büşra; Gürsoy, Umman Tuğba; Can, MustafaBu çalışmanın amacı farklı sektörlerde faaliyet gösteren lider rakip firmaların sosyal medya etkinliklerinin ölçülmesidir. Bu kapsamda, 2018 Şubat ayı boyunca Twitter kullanıcılarının kozmetik, pazaryeri ve elektronik sektöründe faaliyet gösteren rakip firmalar hakkında yaptıkları paylaşımlar ve bu firmaların kurumsal Twitter hesaplarından yapmış oldukları paylaşımlar Sosyal Medya Madenciliği yöntemi ile analiz edilmiştir. Firmalar hakkındaki tweet sayısı, tweet değeri (olumlu, olumsuz, nötr), takipçi kazanımı, yanıt sayısı, retweet sayısı ve beğeni sayısı başlıklarından oluşan Twitter etkinliğinin ölçüm kriterleri ele alınarak bir başarı sıralaması yapılmış ve en başarılı firmanın kozmetik, en düşük sıralamaya sahip firmanın ise elektronik sektöründen olduğu tespit edilmiştir. Tweet değerini saptayabilmek için Duygu Analizi gerçekleştirilmiştir ve olumlu tweet oranının kozmetik firmaları için daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Article Sosyal Medya Madenciliği ile Firmaların Twitter Verilerinin İncelenmesi(2019) Ayan, Büşra; Gürsoy, Umman Tuğba; Can, MustafaBu çalışma, farklı sektörlerde faaliyet gösteren rakip firmaların Twitter verilerini analiz ederek, firmaların Twitter verilerinin firmalara göre anlamlı bir uyum gösterip göstermediğinin tespit edilmesini, firmaların Twitter’da paylaştıkları içeriklerin kümelenmesini ve hangi içerik kümesinin en fazla etkileşime yol açtığının belirlenmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda, 2017 yılı boyunca kozmetik, elektronik ve pazaryeri sektörlerinde faaliyet gösteren rakip firmalar tarafından paylaşılan Twitter verileri, Sosyal Medya Madenciliği süreci izlenerek analiz edilmiştir. Firmaların Twitter verilerinin firmalara göre anlamlı bir uyum gösterip göstermediği Uygunluk Analizi ile tespit edilmiştir. Firmaların Twitter paylaşımları ise Metin Madenciliği ön işleme metotlarından faydalanılarak “Özel Teklif”, “Yarışma & Etkinlik”, “Ürün”, “Sosyal”, “Destek & Geri Bildirim” ve “Özel Etkileşim” kategori başlıklarıyla kümelenmiştir. Firmaların elde ettikleri etkileşimlerin büyük bir çoğunluğunun azınlıktaki paylaşımlardan gelmesi sebebi ile hangi içerik kümesinin en fazla etkileşime yol açtığı Pareto İlkesi yardımı ile belirlenmiştir.journal-article.listelement.badge Sürücüsüz Geleceğe Doğru: Otonom Araçlara Yönelik Tüketici Tutumları Üzerine Bir Araştırma(Trends in Business and Economics, 2025) Köse, Şirin Gizem; Köse, Şirin GizemDijitalleşme ile gelişen otomasyon teknolojisi, günümüzde neredeyse her alanda kullanılmakta, günlük hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelmektedir. Otomasyon teknolojisinin en yeni uygulamalarından biri olan otonom araçlar, ulaşım sistemini temelden değiştirme potansiyeline sahip bir teknolojidir. Otomotiv sektörünün teknoloji ile geçirdiği bu değişim, insanların gerçekleştirdiği sürüş deneyimini otomatikleştirmektedir. Bu çalışmanın amacı otonom araçlara yönelik tutumları inceleyerek, otonom araçların benimsenmesini kolaylaştıran ve zorlaştıran unsurları ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerden elde edilen veriler içerik analizi ile incelenmiş, temalar ortaya çıkarılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre otonom araçları benimsemeyi kolaylaştıran faktörler algılanan fayda (çevresel, sosyal, duygusal, toplumsal), algılanan kullanım kolaylığı ve kullanışlılık, kişilik özellikleri ve hayat tarzı, ilgilenim, görünürlük ve yaygınlaşma, denenebilirlik ve yeniliktir. Otonom araçları benimsemeyi zorlaştıran faktörler ise veri gizliliği ve teknoloji endişesi, yüksek fiyat algısı, düşük algılanan kullanım keyfi, güven eksikliği ve belirsizlik olarak ortaya çıkarılmıştır.Article Türkiye'de Yükseköğrenim Finansmanının Özelleştirilmesi(Sosyoekonomi Society, 2018) Son-Turan, SemenThis study aims at developing a model for the privatization of higher education finance inTurkey. While the primary target is the NEET (Not in Education, Employment, or Training)population, it offers a broad range of potential solutions involving asset securitization for highereducation financing. Data is driven from secondary sources. The paper presents an interdisciplinaryapproach for privatizing higher education finance involving the labor market, higher educationinstitutions and the Turkish capital market and constitutes a unique contribution to the Turkish highereducation finance literature.Book Üniversite Seçerken(Optimist Yayım Dağıtım, 2017) Erkut, Erhan; Gerçek, Çiçek30 yılı aşkın akademik hayatı boyunca yurtiçi ve yurtdışı üniversitelerde dekanlık ve rektörlük dahil yönetici kadrolarında çalışarak eğitim sistemi ve paydaşları hakkında deneyim kazanan Erhan Erkut, öğretim üyeliği yapmayı hiç bırakmadı ve önceliği daima öğrencileri oldu. Dünya çapında sürdürdüğü bilimsel araştırmalarının yanında, özellikle eğitim ve girişimcilik üzerine yoğunlaşmış sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alarak deneyimlerini öğrenci ve öğretmenlerle yüz yüze paylaşmakta; birebir görüşemediklerine ulaşmak içinse bloğunda (erhanerkut.com) yayınladığı inceleme yazıları ve sosyal medya paylaşımlarını kullanmaktadır. "Üniversite Seçerken" isimli bu kitabında, üniversite seçiminin yanında genel olarak üniversitelerden, üniversitelerin gençlere ne verdiğinden (ve vermediğinden) ve en önemlisi lise öğrencilerinin kendilerini geliştirmeleri için nelere odaklanmaları gerektiğinden de bahsederek gençlerimize akademik ve profesyonel kariyerlerinde rehber olmaktadır.Erhan Hoca, kitabı tek yönlü bir aktarımın ötesine taşımak amacıyla, okuyucuyu kitapta bahsedilen konularda Twitter (#UniSecEE) üzerinden kendisi ile iletişime geçmeye davet ederek, okuyucuların da soru ve yorumlarıyla katkı yapabilmesinin yolunu açmaktadır.
